Bir aile şirketi olan Ateşoğlu Yoğurtları Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ateşoğlu, “Ürettiğimiz yoğurtlarda yüzde yüz doğal maya kullanarak teknolojiyi gelenekle birleştiriyoruz” dedi.
Sektördeki faaliyetlerine 1954 yılında atıldığını belirten Mustafa Ateşoğlu, bilgi birikimlerinin yarım asırlık bir süreci geçtiğini söyledi. Kurulduklarından bu yana bir aile şirketi olarak sadece yoğurt ve ayran üzerine çalışmalarına devam ettiklerinin altını çizen Ateşoğlu şunları söyledi:
“Nitelikli ve kaliteli ürünler üretiyoruz. Özelliğimiz yaratılıştan var olan mayayı kullanmamız. Doğal maya kullanmamızın farkı ise, fonksiyonel ve aktif bir ürün ortaya çıkartıyor. Zira, yoğurdu meydana getiren mayaların yoğurt olduktan sonra aktivitesi devam ediyor. Halk arasındaki klâsik tabirle ekşiyen bir yoğurt, aktif ve canlı bir yoğurttur. Canlı yoğurt ise beslenmemizde dolayısıyla yaşamamızda çok önemli bir yer tutar. Çünkü o bakteriler sindirim sisteminde faaliyetlerine devam ettiği için, bağışıklık sistemimizi harekete geçirir. Sindirim sistemine besinler vasıtasıyla dışarıdan giren zararlı ve hastalık yapıcı bakterilere karşı önlem alır. İşte yoğurdumuz böyle bir yoğurttur.”
KÜLTÜR MAYALARI FAYDALI BAKTERİLERİ ELİMİNE EDİYOR
Laborauvarlarda hazırlanan kültür mayalarının yoğurt oluşumunu sağladıktan sonra kendi kendini pasifize ettiğine, yani yoğurt meydana geldikten sonra yoğurdu yoğurt yapan faydalı bakterilerin kendi kendini yok ederek aktivitesini kaybettiğine dikkat çeken Mustafa Ateşoğlu, bu yüzden de vücudumuzun aktif bakterileri alamadığını, yoğurdun kendisinde olan vitamin ve minerallerden de istifade edemediğini belirtti.
Bizim gibi fonksiyonel ürün üretenlerde, ürünlerin kendisinde var olan mineral ve vitaminleri vücudun azamî olarak kullanabildiğine vurgu yapan Ateşoğlu, ürünle birlikte tabiî yolla alınan bakterilerin vücudumuza kuvvetli yararlar sağladığını kaydetti.
YAPTIĞIMIZ İŞTEN EMİNİZ
Sütün işlenmesinde kullandıkları makine ve ekipmanların, bu sektörde olabilecek en ileri düzeyde teknolojiye sahip olduğunu, sütün fabrikaya ilk girişi noktasında da bakteri ve benzer kalıntıları üründen ayırdıklarını, bundan sonra depolama tankına ve işlemeye aldıklarını belirten Ateşoğlu, insan sağlığına verdikleri değeri ise şu cümlelerle ifade etti:
“İnsan sağlığın aşırı derece önem veriyoruz. Türk toplumunda yoğurt ekmek gibi temel bir gıdadır. Beslenmemizin önemli kısmında süt mamüleri önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, firmamız ahlâkî ve manevî değerler yönünden de hassastır. Ailemiz ve çalışanlar olarak yapılan işten son derece eminiz.”
GEZİCİ LABORATUVARIMIZDA ANINDA ANALİZ EDİYORUZ
“Yaptığımız işin risk taşıyan en önemli kısmı tedarik noktasıdır” diyen Ateşoğlu, halihazırda köylerde veya çiftliklerde üretilen sütlerin kaliteli ve nitelikli bir şekilde testlerden ve kontrollerden geçirilerek alınması gerektiğini özellikle belirtti. Ateşoğlu, şunları da kaydetti: Biz testlerimizde ve kontrollerimizde bakteri kontrolleri, laktoz, protein, yağ kontrolü vb. konuları tedarik sırasında eksiksiz aramaktayız. Bunun yanı sıra tedarik ettiğimiz sütleri antibiyotik testleri ve diğer başka kimyasal testlere tabi tutmaktayız. Bu noktada saha görevlilerimiz ve tedarikteki organizasyonumuz gezici laboratuvarlarımızda bu testleri ve analizleri yaparak yüksek standartta hammadde yani sütü elde etmekteyiz. Yüksek standartta kastımız ise; sütü canlıdan çıktığı gibi, doğal haliyle, dış müdahale olmadan disiplinli bir şekilde tedarik etmemizdir. Topladığımız sütler soğuk zincirler vasıtasıya muhafaza edilir ve işletmemize intikal eder.”
SÜTLERİ TRAKYA’DAN TOPLUYORUZ
Süt; Edirne, Kırklareli, Keşan, Malkara hinterlandından toplanıyor. Firma, 1984 yılında yaptığı teknolojik yatırımla Beylikdüzü’nde uluslar arası standartlarda üretime geçti. 14 bin metrekare alan üzerinde 6 bin 500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren firma, sadece yoğurt, ayran ve tereyağı üretiyor.
Modernize ve makine ekipmanlarını yenilemesini 1994-1996 süresinde gerçekleştirilen ve halihazırda devam eden revizyon yatırımları mevcut. 250 çalışanı bulunan Ateşoğlu, bütün tedarik, üretim ve dağıtım organizasyonunu kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Herhangi bir noktada taşeron ya da yardımcı bir kuruluş kullanmıyor. Ateşoğlu, İstanbul merkez ve Marmara bölgesi dağıtımı yapan yerel üretici konumunda. Son kullanma tarihi olarak hassas bir ürün söz konusu olduklarından dolayı bu pozisyonları korumaya devam edeceklerini belirtiyorlar. Ateşoğlu, ana konuları olan yoğurt üzerinde ihtisaslaşmaya devam edeceklerini ifade ediyor.
İstanbul / Fulden Öztürk