"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ey Hürriyet-i Şer’î !

20 Kasım 2013, Çarşamba
BEDİÜZZAMAN MEŞRÛTİYETİN İLÂNINDAN HEMEN SONRA SELÂNİK’TE HÜRRİYET MEYDANINDA “Ey Hürriyet-i şer’Î! Öyle müthiş ve fakat güzel ve müjdeli bir seda ile çağırıyorsun…” diye başlayan nutkunu okumuş; meşrûtiyet ve hürriyet kavramlarının İslâmiyete aykırı olmadığını anlatmıştı.
Aristoteles Meydanından sonra bir diğer tarihî mekâna, Hürriyet Meydanına doğru hareket ettik. Meydan, bizim için ayrı bir öneme sahipti, çünkü Üstad Bediüzzaman Said Nursî Meşrûtiyetin hemen ardından bu meydanda “Hürriyet Nutku”nu irad etmişti.
Bediüzzaman “Ey Hürriyet-i şer’i! Öyle müthiş ve fakat güzel ve müjdeli bir seda ile çağırıyorsun; benim gibi bir Şarklıyı tabakat-ı gaflet altında yatmışken uyandırıyorsun. Sen olmasaydın ben ve umum millet zindan-ı esarette kalacaktık” cümleleriyle başlayan bu nutkunda meşrûtiyet ve hürriyet kavramlarının İslâmiyete aykırı olmadığını anlatmış, bu gün bile bizi meşgul eden sorunlara çözüm olacak reçeteler sunmuştu...
Hürriyet Meydanı limana/sahile çok yakın. Otopark olarak kullanılıyor. “Şu anda etrafı apartmanlarla çevrili olan meydan geçmişte daha büyük bir alana sahip olsa gerek” diye düşünüyoruz. Tarihî öneme sahip böyle bir meydanın otopark olarak kullanılması üzücü. Ama yakın zamanda otoparkın yer altına indirilmesi ve meydanın normal bir parka çevrilmesi söz konusuymuş. Şu anki belediye başkanı Yannis Boutaris Selânik’in geçmişiyle barışması, Osmanlı’daki çok kültürlü kimliğini tekrar ortaya çıkarması, Yahudîlerini ve Müslümanlarını hatırlaması gerektiğini savunuyormuş. Özellikle Türkler ve Yahudîlerin atalarının şehrini ziyaret etmeleri için kampanya yürütüyormuş. Hattâ belediye başkanının buraya Osmanlı ve Yahudîlerin hatırasına bir anıt dikeceği bile söyleniyor. Bu kararın alınmasında belediye başkanı Boutaris’in turizmci kimliğinin önemli rolü olsa gerek. Yüksek bir yere çıkıp meydanın fotoğrafını çekmek istedik. Ama maalesef… Bir çok yer ve işhanı kapalı olduğu ve hava kararmaya başladığı için buna fırsat bulamadık.
Akşam Kavala’ya hareket edeceğimiz için belirlenen saatte gemide olmamız isteniyordu, o yüzden biz de Hürriyet Meydanı’ndan gemiye doğru hareket ettik. Yedi Kulu, Alaca İmaret Camii (İshak Paşa Camii), Yeni Hamam, Selânik Vilayet Konağı, Hamza Bey Camii, Bey Hamamı, Alatini Köşkü, Yeni Cami gibi Osmanlı bakıyesi eserleri gezmeye vakit bulamadan gemiye döndük.
 
 
KAMARA
(Galerius Kemeri)
Rotanta’dan sonra Romalılardan kalma Galerius Kemeri’ne geçtik. Bu kemer; M. S. 3. yüzyılın sonunda ve 4. yüzyılın başında, Roma İmparatorluğunun dört büyük liderinden biri olan Sezar Galerious’u onurlandırmak için yapılmış. Günümüzde Kamara’nın bir bölümü hâlâ ayakta. Duvarlarında kitabeler var. Bunların çoğu Galerious’un Perslere karşı kazandığı zaferleri anlatıyormuş.
 
Selanik Kalesi
Kamara’dan sonra şehre hâkim bir tepede yer alan Selânik Kalesi’ne çıktık. Buradaki Osmanlı evleri dikkatimizi çekiyor. Bazıları dükkân ve kafe olarak kullanılıyorlar, bakımlı ve iyi vaziyetteler. Osmanlı evlerini sonradan yapılan binalardan ayırmanın yolu evin balkonu olup olmadığına bakmakmış. Çünkü Osmanlı mahremiyete riayet için evlerini balkonsuz yaparmış.
Öğle vakti girdiğinden abdest ve namaz için yer aramaya başladık. Bayağı bir dolaştıktan sonra umumî bir tuvalet bulup lavabosunda abdestimizi aldık. Namazlarımızı ise, gelen geçenlerin meraklı bakışları altında, kale duvarlarının dibindeki bodur ağaçların arasında çakılla karışık toprak üzerinde kıldık. Ne de olsa sath-ı arz bir mescit… Ama ülkemizdeki camilerin, mescitlerin, şırıl şırıl akan şadırvanların ve tertemiz tuvaletlerin kıymetini burada daha iyi anladık.

Kaleden şehre inerken yaklaşık 2 saat boyunca şehirde gezebileceğimiz söylendi. Biz de otobüsten iner inmez makinelerimizi alıp göremediğimiz yerlere gitmek için harekete geçtik. Otobüsten inince ilk olarak Bey Hamamı’nı ziyaret ettik. O da yine perişan vaziyette idi. Etrafı mezbelelik hâline gelen bu yapı restorasyona alınmıştı… Diğer hamamlardan bazılarının taverna olarak kullanıldığını duymuştuk. Bunun da öyle olmaması için duâ ettik. Oradan Selânik’in, hattâ Yunanistanın en meşhur yerlerinden olan Aristoteles Meydanına geçtik.
 
Aristoteles Meydanı
Bu meydan şehrin sosyopolitik hayatında önemli bir rol oynuyormuş. Selânik şehri ile neredeyse eş anlamlı olduğu söyleniyor. Mitingler ve siyasî konuşmalar Aristoteles Meydanı’nda organize ediliyormuş. Ayrıca meydan  festivaller ve yıllık Noel ve karnaval kutlamaları gibi birçok kültürel faaliyetler için de kullanılmaktaymış. Şehrin önemli turistik mekânlarından biri olan Aristoteles Meydanı  her yaşta, her kesimden insanın ihtiyaçlarını giderebileceği bir yer. Kafeler, alış veriş yerleri, kitapçılar, bankalar, oteller v.s. hepsini meydan etrafında bulmak mümkün. Meydanda ve çevresindeki cafelerde çok sayıda genç gördük. Selânik bir öğrenci şehriymiş ve 85 bini   Aristo ve 15 bini de Makedonya üniversitesinde olmak üzere 100 bin öğrenciye ev sahipliği yapıyormuş.
 
 
Yunanistanlı gazeteci Tom Sideris İLE SOHBET
Liman girişinde güleryüzlü bir Yunanlı bize Türkiye’den mi geldiğimizi sordu. “Evet” deyince kendisinin gazeteci olduğunu bizimle Kavala ve Drama’ya seyahat edeceğini söyledi. “Biz de gazeteciyiz” deyince sohbet etmeye başladık. Kendisinin mübadelede her iki tarafın da yaşadığı hadiselere dair bir belgesel çektiğini ve bu belgeselin Yunan televizyonunda yayınlandığını, bu konuda bir de kitap yazdığını, ama şu anda Atina’da baskıda olduğunu, eğer yetişse idi bizlere hediye edeceğini söyledi. Kitabını bize posta yoluyla gönderebileceğini söyleyen Tom Sideris’e kartımızı verdik. O da bize telefonunu ve e-mailini verdi. Yunanistan şu an içinde bulunduğu ekonomik krizi sorduğumuzda, daha iyi durumda olduklarını söyledi. Krizin sebebi olarak ise kısaca vergilerin ödenmemesini gösterdi. Biz Türkiye ile Yunanistan arasındaki son derece gereksiz silâhlanma yarışını hatırlatıp krizde etkisi olabileceğini söyleyince kabul etti. İki ülke arasındaki gerginlikten silâh tüccarlarının kazandığını söyledi. Tekrar görüşmek dileğiyle ayrıldık ve gemiye bindik.

EKONOMİK KRİZİN SEBEPLERİ
İngiliz Daily Mail gazetesi, iflâs noktasına gelen Yunanistan’ın 485 milyar euro’luk borcu nasıl yaptığını araştırmış. Daily Mail’e göre Yunanistan’ı, halkın aç gözlülüğü, savurganlığı ve vergi ödememek için yaptığı sayısız hile batırmış. 2004 yılı olimpiyatları için başşehir Atina’ya kurulan 2.4 milyar dolarlık metro ağının finansmanın tamamını AB karşılamış. Metroya ve otobüslere, denetleme olmadığı için, ücret ödemeden biniyorlarmış. 600 meslek dalı 50 yaşında emekli oluyormuş ve son çalıştıkları yılki kazançlarının yüzde 95’i kadar emekli maaşı alıyorlarmış. Başta zenginler olmak üzere vergi kaçırmak için ellerinden geleni yapıyorlarmış. Yolsuzluk ve rüşvet yaygınmış.

Mini röportajlar...
 
Seyahatimiz boyunca mübadil çocukları ve torunlarıyla zaman zaman sohbetler ettik. Onlardan mübadeleyle ilgili hatıralar dinledik, küçük röportajlarla gezi hakkındaki duygularını öğrenmeye çalıştık. Aileleri, hatıraları farklı olan bu insanların duyguları ise ortak idi: Sevinçle karışık bir hüzün...
 
Nuran Tokatlı: Çok mutluyum anne vatanına geliyorum çünkü. Hep onu düşünüyorum. Şu anda annem gözümün önünde… Hiç çıkmıyor. Selânik’e ilk defa geliyorum. Annemin nüfus kâğıdı da yanımda. Çok mutluyum. Kılkışlıyım oradan toprak alıp annemin mezarına atmayı düşünüyorum.
Hüsamettin Dinç: 1939 Tuzla doğumluyum. Babam 1923’teki mübadeleyle Drama’dan Tuzla’ya gelmiş. Buraya geldiğim için çok mutluyum. Dedem buradan Yemen’e gitmiş ve bir daha gelmemiş. Orada kalmış, şehit olmuş.
Ferah Ünal: Dedelerimizin topraklarını görmeye geldik. Onların anlattıkları hatıralarla büyüdük. Şimdi o toprakları göreceğiz. Çok mutluyuz. 
 
DEVAM EDECEK
 
ERHAN AKKAYA / MURAT SAYAN
 
 
Okunma Sayısı: 2966
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı