"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKSEKİ’Yİ DUALARLA ANIYORUZ

10 Ocak 2014, Cuma
DİYANET İşleri eski Başkanlarından, İslam âlimi Ahmet Hamdi Akseki, 9 Ocak 1951’de Hakkın rahmetine kavuşmuştu.
Akseki, Risale-i Nur’u neşredeceğini söylemişti
Eski Diyanet İşleri Başkanlarından merhum Ahmet Hamdi Akseki, Bediüzzaman Hazretlerinin gönderdiği Risale-i Nur Külliyatını aldıktan sonra, “İnşaallah bunları kendi öz ve has kardeşlerime okumak için vereceğim ve bu suretle tedricî tedricî neşrine çalışacağız” ifadesini kullanmıştı.
1887 yılında Antalya’nın Akseki İlçesine bağlı Güzelsu nahiyesinde doğan Akseki ile Bediüzzaman Hazretlerinin arasında samimi ve dostane bir münasebet 1947 yılından itibaren artmaya başlamış ve gerek Bediüzzaman’a gerekse Risale-i Nur’a yakın alaka gösteren Akseki, Diyanet İşleri Başkanlığı döneminde ısrarla Risâle-i Nurların kendisine gönderilmesini istemiştir. (Emirdağ Lahikası, s. 256)
Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur, Ankara’da (1950) bulunduğu sırada Diyanet Riyasetine uğrayarak Akseki ile görüşmüş, Bu görüşmede hürmet ve övgülerini dile getiren Akseki, Bediüzzaman’a selâm söylemiştir. (Son Şahitler, c.4, s.38) Bu görüşmeden sonra Ankara’dan ayrılıp Emirdağ’a gelen Mustafa Sungur, iki takım Külliyat’ı, biri Akseki’ye diğeri de Müşavere Kuruluna verilmek üzere Ankara’ya götürmüştür. Bediüzzaman, Külliyat ile birlikte mektup da yollamıştır. Mustafa Sungur, emanetleri yerine ulaştırdıktan sonra şu notu göndermiştir:
“... kıymetli mektubunuzu Diyanet Riyaseti Başkanı Ahmed Hamdi Efendiye teslim ettik. Sevinçler içinde mübarek mecmua ve Nurları kendi hususî kütüphanesine koydu. ‘İnşaallah bunları kendi öz ve has kardeşlerime okumak için vereceğim ve bu suretle tedricî tedricî neşrine çalışacağız’ dedi... mektubunuzdaki emirlerinizi yapacağını söyledi. ‘Fakat şimdi hemen birdenbire bunların neşri olmaz. Ben bu eserleri has kardeşlerime okutturup, meraklılara göre ileride neşrederiz. İnşaallah tam ve parlak şekilde ileride neşrine çalışacağını” söyledi. (Emirdağ Lahikası, s. 257)
İlk eğitimini imam olan babasından alan Akseki, İstanbul’a geldikten sonra da eğitimine en üst seviyede devam etmiştir. Hatta Mehmet Akif’ten Arap Edebiyatı dersleri alıp, 32 yaşındayken medrese hocalığı olan dersiâmlık payesini kazanmış ve felsefe profesörü olarak da Dar-ül-Hilafe’de dersler vermiştir. Akseki, yaptığı çalışmalarla Diyanet teşkilatına çekidüzen vermiş, kurumu bir kimliğe kavuşturmuş ve imam hatip okullarının açılmasına ön ayak olmuştur. Elliden fazla kitabı olan, 9 Ocak 1951 yılında baki âleme göçen Akseki’yi duâlarla anıyoruz.
Okunma Sayısı: 1173
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bahri TEKİN

    10.1.2014 14:47:00



    Bir yanda Ahmet Hamdi AKSEKİ, bir yanda BeddiüzZaman Said - i NURSİ , ALLAH, Rahmet Eylesin ve iyiliklerinden Biz’leri de, nasipdar Eylesin. AMİN.

    Bahri TEKİN

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı