Çintimar, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:

Atletizmde yaşanan doping olayları tamamen sona erdi diyebilir miyiz?
Sona ermesi için elimizden gelen her türlü çabayı sarfediyoruz. Sona ermesi için sporcumuza, antrenörümüze, idarecimize ve kulüplere bilgilendirme yapılmak lazım. Bunlarla ilgili ciddi anlamda çalışmalar yapılması lazım. Şu an bütün ekibimizle birlikte, yönetim kurulumuzla, bilim kurulu, teknik kurulu, eğitim kurulu herkes hep birlikte bir çalışma içeresindeyiz. 24 Ocak- 8 Şubat arası olimpik kadrolardaki bütün sporcularımızı 15 gün boyunca İzmir’de çalıştay şeklinde bir kamp yapacağız. Bu kamp sonunda da doping kullanan bir adamın ömür boyu ceza alması lazım. Kullandıran antrenörün sahalara girmemesi lazım. Çünkü, biz artık bilmiyorduk, haberimiz yoktu, tanımıyorduk, anlamıyorduk deme şansları kalmadı. Çünkü biz sporcularımıza gerektiğinde ergojenik destek konusunda danışmaklık yapacak durumda ekiplerimiz var. Kim nereden telefon açarsa, yardım isterse biz her türlü yardımı yapıp, ondan sonra da en ağır cezayı vereceğiz. Çünkü hiç kimsenin madalyası ülkemizin isminden daha önemli değil.

Olimpiyat Şampiyonu Aslı Çakır Alptekin’in son durumu nedir?
Biliyorsunuz, Türkiye Atletizm Federasyonu Disiplin Kurulu ciddi bir incelemeden sonra Aslı da zaten doping yoktu. Biyolojik pasaportta ilgili sıkıntı vardı. Onda da sıkıntı olmadığını tespit ettik. Bunu da IAAF’a bildirdik. IAAF da bizden raporların asıllarını incelemek için istedi. IAAF’ın da 20 günlük bir süresi var. Bu süreyi IAAF şu anda değerlendiriyor. Bizim gönderdiğimiz raporları inceliyor. Raporlarda kendi kafasına takılan her hangi bir şey olursa, kendi sağlık kurulu ile bizim sağlık kurulu bir araya gelir, inceleme yapar. Biz tatmin olmadık derse CAS’a gönderir. Federasyonumuz CAS’ta sporcumuzu savunur. Biz doping olmadığına kanaat getirdik. Olmadığına inanıyoruz. IAAF’tan dan böyle bir karar çıkacağını umuyoruz.

Türkiye’de atletizm tesisleri yeterli mi?
Yeterli. Atletizm tesisleri yeterli, fakat atletizm antrenörleri yeterli değil. Türkiye’de atletizm sadece 3 ilde yapılıyor. Atletizm dediğinizde sadece koşan adam aklınıza geliyor. Oysa öyle değil. Atletizm 24 tane olimpik branşı olan bir spor branşı. 24 olimpik branşın yapılabildiği sadece 3 il var. Böyle bakmak lazım. Evet, Erzurum’da 2 tane sentetik pist var, Ağrı’da 20 yıl önce sentetik pisti vardı ama bir tane gülleci duymadık, bir ciritci duymadık, bir tane 100 metre engellici duymadık. Tesis var ama tesisin içeriği yok, malzemesi yok. O tesiste kullanılacak materyalle birlikte o tesiste kullanılacak antrenör yok. Şimdi biz bu sene bütçemizin üçte birini eğitime harcayarak, antrenör eğitimine harcayarak her bölgede olmasa da en az 20’ye yakın bölgemizde atletizmin 24 branşını yapan il oluşturmayı hedefliyoruz.

Devşirme sporcuya nasıl bakıyorsunuz?
Sizde yoksa mecburen alıyorsunuz. Dünya böyle, dünyada bu var. Bizim Ali Kaya Avrupa Gençler Şampiyonu olduğunda ikinci olan İspanya adına yarışan diğer Kenya vatandaşı bir sporcuydu. İkisi de aynı köyün çocuğuydu. Ama biri İspanya, diğeri Türkiye adına yarışıyordu. Biz isteriz ki bizim sporcularımız şampiyonalarda kürsüye çıkarken kimlik anlamında bizim, ama bir Türkiye’den de sporcularla yarışabilecek  bizim çocuklarımızda onlarla yarışabilecek kaliteye ulaşsın. Bunun için yetenek taraması yapılması lazım. Ne zaman 5 tane Ali Kaya çıkarsa Ali Kaya’yı getirmeye gerek kalmaz.

Ödül yönetmeliğinde değişiklikler yapıldı. Eski rakamlar aşağıya indirildi. Bu yeni uygulama sporcuya nasıl yansır?
Bekleyip göreceğiz. Benim bu konuda olumludur, olumsuzdur dememin son derece hoş olacağını biliyorum. Bunu, bu seviyeye çekerken günlerce basına da yansıdı, tartışıldı, görüşüldü. Kulüplerle, spor adamlarıyla, bilim adamlarıyla, ekonomistlerle yapılan görüşmelerin sonucunda elde edilen bir veri sunuldu. Bu veriyi değerlendirmek bizim yetkimizde olmaz. İyi midir, kötü müdür bekleyip, göreceğiz.