"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk kalbi

20 Nisan 2014, Pazar
Günün sözü
Allah’a ibadet et. O’na hiçbir şeyi ortak koşma.

(Hadis-i Şerif)

Minik eller duâya...
Allah’ım! Haddini bilmezlik doğuran kültürden bizi koru!


Peygamberimizin (asm) çocuk sevgisi

Peygamberimiz’in (asm) çocuklara olan şefkati ve sevgisi bambaşkaydı. Bir çocuk gördüğü zaman mübarek yüzünü neşe ve sevinç kaplardı. Onu kollarının arasına alır, kucaklar, okşar, sever ve öperdi. Gördüğü ve karşılaştığı her çocuğa selâm verir, halini hatırını sorardı.
Binekli bulunduğu zaman çocukları bineğinin arkasına alır, gidecekleri yere kadar götürürdü. Çocuklarla arkadaşça konuşur, onların yanında çocuklaşır, anlayış seviyelerine göre sohbet eder, öğütler verirdi.
Çocuklarla o kadar iç içe olmuştu ki, bir defasında yarış yapan çocukları görmüştü de, onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu.
Peygamberimiz (asm) kendi çocuk ve torunlarına da çok düşkündü. Onlar için şefkatli bir baba, merhametli bir dedeydi. Peygamberimiz (asm), kızı Fatıma’yı çok severdi. Bir sefere çıkacağı zaman en son ona uğrar, dönüşünde ise önce onun yanına giderdi. Hz. Fatıma babasını ziyarete geldiğinde ise, Peygamberimiz (asm) sevgili kızını karşılamak için ayağa kalkar, alnından öper ve yanına oturturdu.

ÇOCUKLARI SEVERDİ
Peygamberimiz (asm) çocuklarla olan şefkatinde bir ayırım gözetmezdi. Kendi çocuklarına ve torunlarına gösterdiği aynı sevgi ve merhameti, diğer sahabi çocuklarına da gösterirdi. Peygamberimiz’in (asm) hizmetçisi Hz. Zeyd’in oğlu Hz. Üsame anlatıyor: Allah Resulü (asm) bir dizine beni, bir dizine de torunu Hasan’ı oturtur; sonra ikimizi birden bağrına basar ve “Ya Rabbi, bunlara rahmet et. Çünkü ben bunlara karşı merhametliyim” diye duâ ederdi.
Ya Rab! Bizi Peygamberimizin şefaatinden mahrum etme!

İrem Abla’dan  pratik bilgiler
Sevgili küçük
hanımlar;
Katı yumurta yapmak istiyorsanız, hiçbir zaman sekiz dakikadan fazla kaynatmamalısınız. Yumurta sekiz dakikadan fazla pişerse rengi değişir, yeşile döner. Üstelik parça parça dökülür, bıçağa gelmez, şekil vermek istediğiniz zaman şekillenmez. En doğrusu yumurtayı altı dakika kadar kaynatmaktır. Bu şekilde katı yumurtanız tam kıvamında pişmiş olur. Hadi kolay gelsin!

Tekerlemeli bilmeceler

Daldan dala,
Kırmızı pala.
 (Sincap)

Bir çuval cevizim var,
Sayarım tükenmez. (Yıldız)


Cennetin kapısı

Mevlânâ zamanında bir hafız Kur’ân okuyordu. Sesi güzeldi.
Hz. Mevlânâ kulağına gelen bu güzel sesten çok etkilenmiş, duygulanmış ve gözyaşlarıyla dinliyordu.
Bu sırada mescitte elini ağzına kapayarak esneyen uykulu bir adam, Mevlânâ’nın gözyaşlarına bir anlam veremedi ve sordu:
“Efendi Hazretleri, niçin ağlıyorsunuz, ağlanacak bir şey mi var ortada?”
Mevlânâ esneyen adama şu cevabı verdi:
“Güzel sesli hafızlardan gelen Kur’ân sesi bana, cennet kapısının açılış sesi gibi geliyor da ondan…”
Esneyen yarı uykulu adam başını sallayarak cevap verdi:
“Bana da öyle, cennet kapısının açılış sesi gibi geliyor,” dedi. Mevlânâ küçük bir düzeltme yaptı:
“Senin duyduğun ses, cennet kapısının açılış değil, kapanış sesi olmalıdır. Çünkü, açılış sesi gözyaşı döktürür, kapanış sesi uyku hali getirir.”
Okunma Sayısı: 573
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı