BEDİÜZZAMAN’IN TALEBELERİ: KÜLTÜR BAKANLIĞININ RİSALE-İ NUR BASIMINA YÖNELİK “BANDROL VERMEME” UYGULAMASI
YANLIŞ. HUKUKî SÜRECİN SONUÇLANMASI BEKLENMELİYDİ.
MEHMET FIRINCI: TAHMİN YAPAMIYORUM
Mehmet Fırıncı: “Risale-i Nur’un neşir hakkıyla ilgili hukukî süreç tamamlanmadan ve herhangi bir mahkeme kararı olmadan, Kültür Bakanllığının ‘bandrol vermeme’ uygulaması doğru değil. Mesele önümüzdeki günlerde nereye varır, o konuda bir tahmin yapamıyorum.”
GÜLTEKİN SARIGÜL: ORTAK HAREKET EDİLMELİ
Avukat Gültekin Sarıgül: “Bandrol vermeme uygulaması yanlış. Risale-i Nur millete mal olmuş bir değerdir, Üstadın ifadesiyle umumun malıdır, inhisar kabul etmez. Veraset için bir tüzel kişilik oluşturulmalı. Risale basan yayınevlerinin bir araya gelerek ortak hareket etmeleri uygun olur.”
ABDÜLKADİR BADILLI: TAVSİYEM BİRAZ SABIR
Abdülkadir Badıllı: “Bandrol uygulaması risale basımını şimdilik engelliyor, ama bir neticeye bağlanacak. Tavsiyem biraz sabretmektir. Kıyamete kadar bu uygulama sürmeyecek. Nurlardan istifade ortadan kalkmamıştır. Basılı hazır nüshalar her yerde vardır.”
Mehmet Fırıncı ve Av. Gültekin Sarıgül Yeni Asya’ya konuştu:
Bakanlığın bandrol vermemesi doğru değil
Mehmet Nuri Güleç (Fırıncı): Mesele önümüzdeki günlerde nereye varır, onu ben de bilemiyorum. Av. Gültekin Sarıgül: Risale-i Nur umumun malıdır, inhisar kabul etmez.
Son günlerde gündemden düşmeyen “Risale-i Nur’a bandrol engeli” meselesini Bediüzzaman’ın hayattaki talebelerinden Mehmet Fırıncı ve Av. Gültekin Sarıgül’e sorduk.
Fırıncı Ağabey ve Av. Sarıgül, hukukî süreç sonuçlanmadan ve herhangi bir mahkeme kararı olmadan Kültür Bakanlığı tarafından yayınevlerine bandrol verilmemesinin doğru olmadığı kanaatlerini dile getirdiler. Sürecin önümüzdeki günlerde nereye varacağı konusunda tahmin yürütemediğini ifade eden Mehmed Nuri Güleç (Fırıncı ağabey), “Artık Bakanlığın takdirini bekleyip göreceğiz” dedi. Bediüzzaman’ın avukatlarından Gültekin Sarıgül ise, Risale-i Nur’un millete mal olmuş bir değer olduğunu, Üstadın ifadesiyle “umumun malı” olduğunu, inhisar kabul etmediğini nazara vererek, kanuni verasetten söz edilecekse bile bunun vakıf gibi bir tüzel kişilik olmasının daha doğru olacağını, bu vesileyle Risale basan yayınevlerinin bir araya gelerek ortak hareket etmelerinin uygun olacağını ifade etti.
Tavsiyem biraz sabır
Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin talebelerinden Abdülkadir Badıllı, Yeni Asya’nın sorularını cevaplandırdı. Badıllı ile Şanlıurfa’daki evinde görüştük. Badıllı ağabey, sorularımıza yazılı olarak cevap verdi.
Son günlerde Risale-i Nur’la ilgili bir bandrol meselesi var. Kültür Bakanlığı tarafından sürdürüldüğü söylenen bu projenin, sizin bildiğiniz kadarıyla mahiyeti nedir? Ne yapılmak isteniyor?
Malum cemaatin Nurları sadeleştirme adı altında yaptıkları büyük tahrifat ve yozlaştırmayı Kültür Bakanlığına şikâyet eden çok yazılar gitmiş, Bakanlık da Risale-i Nurların yeni baskılarını bandrol vermemek ile durdurmuştur. Tâ ki Nurların neşir hakkı kimindir ispat edilinceye kadar.
Yayınevleri şu an itibariyle bandrol alamadıkları için okuyucularına Risale-i Nur ulaştıramıyor. Bu Risale-i Nur’a fiili bir engel değil mi?
Şimdilik öyle ama bir neticeye bağlanacak. Kültür Bakanlığının bu uygulaması bana göre Nurların neşrini engellemek değil, rastgele tasarruflardan kurtarmak fiilidir.
Bu konuda sizin tavsiyeleriniz nelerdir? Yayınevleri ve Risale-i Nur okuyucuları nasıl hareket etmeli?
Tavsiyem biraz sabretmektir, kıyamete kadar bu uygulama sürmeyecek. Nurlardan istifade ortadan kalkmamıştır. Basılı hazır nüshalar her yerde vardır. NİHAT ÇİÇEK-ŞANLIURFA