"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İhtilâlcilerin yaptığı zulüm

28 Haziran 2014, Cumartesi
ÜSTAD BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ’NİN VEFATI SONRASINDA DEFNEDİLDİĞİ MAKAMI ZİYARET ETTİK. ÜSTAD’IN DERGAHA DEFNİNDEN RAHATSIZ OLAN İHTİLÂLCİLER HAZİRAN 1960’TA KABRİNİ BİLİNMEYEN BİR YERE NAKLETTİLER.
Son Durak Urfa
Gezimizin son durağı olan Urfa’ya gitmek üzere hazırlanıyoruz. Gezideki ayrılış heyecanı ile evimize gitme arzusu karışmaya başladı bile. Benim başka bir heyecan ve arzum var idi. Gezinin başlangıcında yeni gelen torunum İrem’i tam koklayamadan geziye başladık. Dönüşteki sabırsızlığım ise yarım kalan koklama ve sevmeye kavuşmak içindi.
Gezi vesilesi ile başlayan dostluklar da bir başka oluyor. Öncesinden karşılıklı hatıralarla başlar. Evlat bilgileri takdimi ile gelişir. Ülke meseleleri konuşulurken siyasi mevzularda tedbirli olunur. Geleceğe yönelik konular diğerleri kadar arzulu değildir. Zira bu nevi yolculuğu yapanlar genelde yaşlı insanlar olduğu için arzular yavaşlamıştır. Onlar zengin  hatıraları ile günlerini geçirir.

Harranî Harabeleri
Şanlıurfa"nın 44 km. güneydoğusunda bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi kent Harran, kendi adıyla anılan ovanın merkezinde kurulmuştur. Tevrat"ta da "Haran" olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. İslâm tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber’in (as) torunlarından Kaynan’a veya İbrahim Peygamber’in (as) kardeşi “Aran”a (Haran) bağlarlar.  
Harran, Kuzey Mezopotamya’dan gelerek batı ve kuzeybatıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Asurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi.
Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya’daki Asur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yönüyle de ünlü idi. Bu nedenledir ki Harran’da astronomi ilmi çok ilerlemiştir. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi “Harran Ekolü”dür. İlkçağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi"nde dünyaca ünlü birçok bilgin yetişmiştir.
EmevÎ hükümdârlarından II. Mervan 744 yılında Harran’ı Emevî Devletinin başkenti yapmıştır. Emevîlerin Asya bölümü 750 yılında Abbasîlere yenilerek Harran’da sona ermiştir. Abbasî hükümdârı Harun Reşid zamanında Harran Üniversitesi dünyada büyük bir ün kazanmıştır.
Bugün Cüllab ve Deysan ırmakları kurumuş olduğundan Harran sudan ve yeşilden mahrum bir ovanın ortasında 5 bin yıllık tarihi ile ayakta durmaktadır. Tipik evleri, höyüğü, kalesi, şehir surları ve çeşitli mimari kalıntıları ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Atatürk Barajı ve Urfa tünelleri vasıtasıyla Harran Ovası"na akıtılan Fırat Nehri, Harran"ı tarihteki yeşil ve verimli günlerine tekrar kavuşturmuştur.
Bugün tamamiyle turistik alana dönüşen bu ev ve harabeler ziyaret mahalli olmuştur. Burada o tarihi anlatan yüzlerce eşya var.

İzmir’e Dönüş
Her zaman olduğu gibi dönüş heyecanlı olur. Dönüşte yaşananları bekleyenlere anlatılması gibi, sevdiklerine kavuşma heyecanı da vardır, bir de yorgunluğu atma. Yanı sıra gezi boyunca süren beraberliğin devamını sağlama için telefon ve adres almalar, ileriye yapılan davetler ve temennileri de ilave etmek lazım.
Gidilen yolun aynı güzergâhı ile dönülebildiği gibi farklı güzergâhta da dönülebilir. Biz dönüş için planlanan zamandan çok az farkla dönüşümüzü yaptık, şükürler olsun.

Hz. Eyyub Makamı
Mardin’den Şanlıurfa’ya giderken Kızıltepe, Viranşehir, Kapaklı ve Çamlıdere’yi gördük. Urfa’da bize rehberlik edecek Sinan Demir beklemekte idi. Kendisinin yardımıyla Hz. Eyyub (as) makamına gittik. Burada Hz. Eyyub’un (as) türbesi, bu türbenin güneyinde Elyasa Peygamberin türbesi, kuzeyinde ise; Eyyub’un (as) hanımı olan Hz. Rahime annemizin türbesi bulunur. Ayrıca; burada Eyyub’un (as) sırtını dayadığı bazalttan sabır taşı da yer almaktadır. Eyyub (as) şifa bulduğu sudan içtik. Ancak şifayı sudan değil Allah’tan istemeyi de ihmal etmedik.

Urfa Kalesi
Urfa kalesinin üst tarafına kadar otobüsle çıktık. Halilürrahman Dergâhına kadar rehberimizden izahlar dinleyerek iniyoruz. Kaleyi savunmak maksadı ile geniş ve çok derin bir hendek açılmış. Şehre hakim bir tepe idi burası.

Halilü’r-rahman Dergahı
Dergâh çok kalabalıktı. Herkesteki heyecan ziyaret edilecek pek çok yere bir an önce bakabilmekti. Ancak bu kalabalıkta grup halindeki gezilerde mutlaka organize iyi olmalı idi. Dağılınca toplanması çok zaman alıyor, devamındaki program aksıyor. Burada bir miktar bu hatamız oldu.  Hayat bütünü ile imtihan olduğu gibi gezi de bir imtihan idi.
Üstadımızın vefatı ardından defnedildiği makamı ziyaret ettik. 23.03.1960’da vefatının ardında Dergah’a defninin ardından ihtilal konseyi fevkalade rahatsız oldular. Nihayet Haziran ayında kabrini bilinmeyen bir yere naklettiler.
Balıklı göldeki balıklar ve onunla meşgul insanlar; hangisi balık, hangisi alık bilemedim. Onlar suda yüzerken biz de zamanda.
Burada gazetemizin değerli yazarlarından Ekrem Kılıç Bey ile görüşüyoruz. Bilal Tunç ağabeyimizle beraber muhabbetimize kıymetli eşim de iştirak etti.
Gazetemiz yazarlarından Abdülbaki Çimiç isminin geçmesinde Ekrem Ağabeyimiz bir not düştü. Abdülbaki hocamızı arayarak telefonda “Çimiç” hikayesini anlattı.
Hz. Eyyub (as) vücudundaki yaralarla geçirdiği imtihanı ikram-ı İlahi ile atlattıktan sonra merhametli Rabbimiz Cebrail (as) ile şifalı suyu ikram eder. Bu su ile “çim”mesini ve “iç”mesini söyler. Böylece Çimiç hocamızın soy isminin kaynağını öğrenmiş olduk.
Ekrem Ağabeyimizden bu kavuşmaya tarih düşürmesini rica ettik. Sağolsun o da kaleme almış. Bu şiirini www.mehmetcetin.de sitemize ekledik, oradan okumanızı tavsiye ederiz.

Şeyh Harranî
Yolculuğumuzun Urfa kısmı tamamlanmıştı, Şeyh Harranî ve oradan Harran’a gideceğiz.
Şeyh Hayâtü’l-Harranî 12. yüzyılda yaşamış, ömrünün elli senesine yakınını Harran’da geçirmiş bir velidir. Yumuşak huyluluğu, cömert kişiliği, helâle ve harama dikkat etmesi ve gece ibadetlerine çok ehemmiyet vermesi ve bu ibadete düşkünlüğü ile bilinir. Hayattaki en temel gayesi Cennet’i kazanmanın da ötesinde Allah rızasını kazanmaktır. Sadece Harran halkı değil, Selahaddin Eyyûbî ve Sultan Nureddin Zengi gibi ünlü hükümdarlar kendisini ziyaret eder, hayır duasını alırlardı.
Hayat bin Kays’ın kerâmetleri sadece hayattayken değil, vefatından sonra da devam etmiştir. Üstad Bediüzzaman, kendisini “kutb-u azîm” olarak isimlendirir. “Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinden sonra mematları (ölümleri) hayatları gibidir.” der.
1185 tarihinde Harran’da vefat eden Hayat’ın türbesi 1195 tarihinde Harran surlarının kuzeybatı tarafında ve sur dışındaki mezarlığa inşâ edilmiştir.

Değerlendirme
*Yapılan yolculuk iştirak edenlerle beraber değerlendirilmeli. Hatta mümkün ise isim saklı veya isimsiz anket yapılmalı.
*Bire bir yapılan görüşmeler ile yolculuk değerlendirilmesi yapılabilir.
*Şoförlerin değerlendirmeleri de dikkate alınabilir. Muhtemelen onlar bu nevi geziler konusunda farklı tecrübeleri vardır.
*Tertip heyeti yolcuların sağlıkları için tedbir almalılar. Güneş altında gezi mecburiyeti olursa korunma tebdirleri, Güneş çarpmasına ayran, su vs. gibi meşrubatlar, ilgili ilaçlar bulundurulmalı.
*Veda çorbası  ikramı tertip heyetinden olmalıdır.
*Yapılan yolculuğa ve kurallara riayete duyulan memnuniyeti ifade eden teşekkür konuşması ile helalleşme unutulmamalıdır.
*Yerine ve zamanına uygun olarak namaz tesbihatları, Risale okumalar, ilâhîler, hatıralar, uygun konuşmalar yapılmalıdır.
*Gezi rehberlerine yardımlarından dolayı o beldeden ayrılmadan önce yolcuların huzurunda teşekkür konuşması yapılabilir.



—SON—


Mehmet Çetin
web:www.mehmetcetin.de
e.posta: [email protected]

Okunma Sayısı: 1949
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı