"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okuma programları hayatın bir gerçeği oldu

15 Temmuz 2014, Salı
Bundan böyle artık okuma programları hayatın bir gerçeği olmuş vaziyette. Yaşınız, şartlarınız, durumunuz ne ve nasıl olursa olsun artık bir okuma programınızın olması lâzım. Bilinmelidir ki, bu bir manevî yatırımdır. Yine bilinmelidir ki, okuma programları artık bir ‘eğitim faaliyetidir.
Hatay-Şenköy okuma programı

Okuma programları; hayatın, anlam kazandığı zaman dilimleridir. Her program bir idealle yapılır. Kitap okuyarak sohbetler oluşturmak ve onlarca, yüzlerce insanın bir araya gelip tanışmasını, görüşmesini sağlamak nasıl bir Risale-i Nur klâsiği ise, yine kitap odaklı günlük aylık düzenli okumalar yapmak, hatta belli yaş guruplarında belli periyotlarda ve belli planlarda okuma programları düzenlemek yine bir Risale-i Nur klâsiği oldu.
Nur hareketi etrafında herkes okuyor. Çocuklar okuyor. Gençler okuyor. İhtiyarlar okuyor. Hatta farklı farklı meslek gurupları bir araya gelerek okumalar düzenliyorlar.
Akrabalar okuyorlar. Aileler okuyorlar. Üç beş kişi bir araya gelse okuyorlar. Bir yerlere gidilse içinde mutlaka okuma seansları okuyor.
Hayat, bu ortamlarda kitaplarla şekilleniyor. İnsanlar, kitaptan soruyorlar. İnsanlar, kitaptan sorguluyorlar.
‘Anlattıkların kitapta var mı?’ diyorlar. Sadır değil, satır odaklı yaşıyorlar.
**
Her mevsim, ‘okuma zamanı’dır
Eskiden kullandığımız bir tabir vardı, ‘Yaz okuma programları’ diye. Şimdi artık daha özel okumanın yazı, kışı, baharı kalmadı. Artık her mevsim okumalar yapılıyor. Fırsat buldukça okumalara gidiliyor. Hayatın kalitesini okumaların belirlediği keşfedildi. Artık çantasında kitap olmaksızın bir yerlere giden insanlara acınıyor. Gözünü cep telefonundan ayırmadan teknoloji mahkûmlarına ‘zavallı’ gözüyle bakılıyor. Okuyanlara, genç de olsa aydın deniyor. Okuyanların sözüne itibar ediliyor ve dinleniyor.
Okuyanlar örnek insanlar olarak değerlendiriliyor. Okuyanlar yıldız insanlar haline geliyorlar. Ve tabiî ki okuyanlar bireysel ve toplumsal günlük problemlere rahat çözüm buluyorlar.
Okuyanlar müjdelenmiş olanlardır.
**
Okuma programları nurlu bir nesil yetiştiriyor
Haftalık derslere gidip gelmeler, cemaate olan bağı sürdürüyor. Ama okuma programlarında bağlar sağlamlaştırılıyor. Dâvâ adamları, özel ortamlarda, özel görevlerle yetiştiriliyor.
On yıllardır yüzleri bulan gençlerle programlar düzenledik. Rize-Hemşin Bilen Köyü, Bursa-İnegöl, Bursa-Uludağ-Süleymaniye, İçel-Bozyazı, Yalova, Hatay okuma programı düzenlenen şehirlerimizden bazıları…
Eğitimci ekibimizde zaman içinde şekillendi. Eğitimci Mehmet ve Mehmet Şükrü, Pazar gurubunun emektarlarından oldular. Şimdiler ise, artık müdebbir kardeşlerimiz bize katkı sağlıyorlar. İşte Resul kardeşimiz bunlardan birisi oldu.
Okuma programları, ‘Pazar Gurubu’muzda uzun yıllardır bir hayat tarzı haline geldi. Yıl boyu Pazar akşamları bir araya gelip Nur sohbetleri yapan gençlerimiz, yılsonlarında bir farklı şehre gidip daha özel ve güzel okumaları hayatlarına kattılar.
Hatta daha sonraları yarıyıl tatillerinde okuma teklifleri gelmeye başladı. Şimdilerde artık yarıyıl tatillerinde de okuma programları düzenliyoruz. Amaç, aydınlanmaksa, okumanın nerede olduğu önemli değil, ama her mekânın çalışılması gereken dersleri farklıdır.
Okumanın nerede olduğu önemli değil, ama daha çok zamanın geçtiği şehirlerin dışında program yapıldığında değişiklik gençlerin algılamasını da arttırıyor. Farklı mekânların, farklı ortamların dersleri de farklı oluyor.
Meselâ Paris’te okumalar yapacaksanız, kendinizi orada karşılaşacağınız hayat şartlarına hazırlamanız gerekecektir. Her şehrin bir çalışılması gereken dersi olduğu gibi, her ülkenin de elbette dersleri farklı farklı olacaktır. Biz de öyle yapıyoruz.
Yine sürekli yenilikler peşinde olan gençlerimiz, ‘Neden sadece Türkiye’de okuma programları düzenliyoruz?’ diyorlar. Onun için Mekke-Medine Okuma programlarını seslendirdik. Pek çok genç bu projeyi duyar duymaz, harçlıklarından umre okuma programları için biriktirmeye başladılar.
Ama Rabbimiz bize, bu sefer Fransa-Paris Okuma Programları kapısını açtı. Burada yeri gelmişken, İstanbul ekibinin başındaki Dr. Aytekin Coşkun kardeşimize teşekkür ediyoruz. Çok dar dairede açılan program için onlarca kardeşimizden katılım teklifleri geldi.
Onun için biz de her yıl yurt içi ve yurt dışı okuma programları duâlarımıza katmış bulunuyoruz. Hatta bir de neden bize daha önceden haber vermedin diye kırılan kardeşlerimiz oldu.
Başka konu da, programları takip eden büyüklerimiz, ‘Neden gençlere program var da, büyüklere yok?’ diye sormaya başladılar. Nitekim Avrupa’dan gelen belli yaş guruplarına hitap eden gezi organizasyonlarına bakıldığında, artık ‘ortak yaşlar ortak hissedişler’ olarak anlamlı gözüküyor. O zaman neden bizde de belli yaşlardaki guruplar için programlar tertip edilmesin?
Tabiî aynı durum eşlerimiz için, kızlarımız için de ayrı bir ihtiyaç. Lütfen birileri gündemine bu konuları alsın.
Hem düzenleyenler hem de katılımcılar açısından.
**
Pazar gurubu, on yılı devirdi. Onlarca, yüzlerce genç bu programlara katıldı. Pazar günleri akşam olunca, ilgili gençler tarafından bilinir ki bir ders var. Belki bundan sonra bilinecek ki, artık Pazar grubunun bir de yurt dışı okuma programları olacak.
**
Bizim, ‘pazar gurubu’ olarak bu yılki yurt içi programımız Hatay-Şenköy’de gerçekleşti. Muhteşem  bir hafta yaşadık. Elbette önceliğimiz Risale okumaları, ancak okumak da sadece satırlarla olmuyor. Lisan-ı hal ile, lisan-ı tabiat ile ve lisan-ı kal ile de okumalar yapılıyor.
Tabiî ki böyle bir ‘eğitim faaliyeti’nde gidilecek yerin şartları oldukça önemlidir. Hatta tercih ettiğiniz şehre uygun dersler bile özel planlanabilir. Nitekim bazı şehirlerde pek çok tanışılması gereken Nur Talebesi ağabeyler varsa, elbette o şehirde ziyaret ağırlığı dikkat çekecektir.
Tabiî ki programı düzenlerken hangi yaş gurubuna hitabettiğiniz de önemlidir. Programda gençler varsa, elbette çeşitlilik olacaktır. Nitekim Pazar gurubu, üniversiteli ve liseli gençlerden oluşan bir topluluktur. Haftalık Pazar sohbetlerine katılan elli, altmış üyenin belki on beş, yirmisi yıllık programlara katılabiliyor.
Güzel olan şu ki, her yıl farklı bir şehirdeki üniversiteye giden kardeşlerimizin yerlerine onların varsa kardeşleri veya arkadaşları geliyor.
Gençlerle iseniz, renkli bir kişilik olmak durumundasınız. Çünkü gencin sizin okuduğunuz dersi dinlemesi bile, onlarda olumlu-pozitif bir etki uyandırmanızla alâkalıdır.

Konulu programlar geliyor
Artık çalışılmış belli konuları olan programlar düzenlenecek. Bir programa katılınca o konu genel itibariyle şekillenmiş olacak.
Nitekim Şenköy programımızda gençlerin konu içerisinde en dikkatini çeken Onuncu Sözün Zeylin Üçüncü Parçası’nda geçen, Ruhların cesetlere gelmesi örneğine, komutanın dağılan orduyu toplamak için yüksek sedalı boru sesi ile toplaması; cesetlerin ihyası örneğine çok büyük bir şehrin yüz bin elektrik lambalarının bağlı olduğu trafoyu bir anda açması ve cesetlerin def’aten inşası örneğine ise, bahar mevsiminde anbean değişen tabiatı örneklendirmesi tam bir görsel eğitim anlamı içerdi. Kıyametin kopması ve dünyanın ölümüne ise, bir seyyarenin veya bir kuyruklu yıldızın emr-i Rabbani ile küremize çarpmasını örneklendirmesi gençlere oldukça anlaşılır geldi.
Programlarda yeni gelişen bir şey de, artık her programa bir konu etrafında çalışmaktır. Yani ‘iman okumaları’, ‘kader okumaları’, ‘haşir okumaları’, ‘gençlik okumaları’ gibi. Böylece bir konu branşlaşması, derinleşmesi söz konusu oluyor. Meselâ, o program boyunca ‘kader’ konuşuluyor, ‘haşir’ konuşuluyor, ‘iman’ konuşuluyor.
Hatta Risale-i Nurlardan o konunun geçtiği yerleri tesbit edip, bir araya getiren broşürlerle, kitapçıklarla program katılımcılarına sunulması ve üzerinde notlar alınarak çalışılması istifadeyi daha da arttıracaktır.
Bir güzel şey de programın planlanırken, yaz ve kış versiyonlarının düşünülmesidir. Okuma programlarının güzel taraflarından biri de, gittiğimiz yerlerdeki hizmette öncü olmuş, sıkıntısını çekmiş ve hatıralar yüklü ağabeylerle tanışmak.
Hasılı, bundan böyle artık okuma programları hayatın bir gerçeği olmuş vaziyette. Yaşınız, şartlarınız, durumunuz ne ve nasıl olursa olsun artık bir okuma programınızın olması lâzım. Bilinmelidir ki, bu bir manevî yatırımdır.
Yine bilinmelidir ki, okuma programları artık bir ‘eğitim faaliyeti’dir.
Okuma programlarının, birer hayat programı olarak, ciddî yatırımlarla adımların atılacağı ve karşımıza çıkacağı günler çok uzak değildir. Şimdiden bunun tedbirlerinin alınması gereklidir.
***
İşte Pazar grubumuzun 2014-Yaz dönemi yurtiçi okuma programından enstantaneler…


SEBAHATTİN YAŞAR
[email protected]

Okunma Sayısı: 1521
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı