"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kültür Bakanlığı, mahkemeye de cevap vermiyor

22 Temmuz 2014, Salı
Risale-i Nurların basımı için 111 gündür neden bandrol vermediği konusunda tutarlı bir açıklama yapamayan Kültür Bakanlığı, mahkemenin istediği belgeleri de göndermiyor. Avukatımız Kadir Akbaş’ın açtığı davada mahkeme, Risale-i Nur’un neşir hakkıyla ilgili olarak daha önce açıldığı belirtilen dava hakkında bilgi almak için Kültür Bakanlığına yazı yazdı, ama hâlâ cevap alamadı.
İşte mahkemelerin bakanlığa gönderdiği yazılar:

T.C. ANKARA 5. ASLIYE HUKUK MAHKEMESI

 KÜLTÜR VE TURIZM BAKANLIGI TELIF HAKLARI GENEL MÜDÜRLÜGÜ’NE ANKARA
  
Davacı , YENI ASYA GAZETECILIK MATBAACILIK VE YAYINCILIK A.S. ileDavalı , SAID ÖZDEMIR-IHLAS NUR NESRIYAT arasında mahkememizde görülmekte olan Vasiyetname Açılması davası nedeniyle; Yazımız ekinde sunulan dava dilekçesinden yararlanılarak Sait Okur (Bediüzzaman Said Nursi) tarafından telif edilmis olup, Risalei Nur Küllüyatı adı altında yayınlanan eserler ile ilgili olarak vasiyetnamenin tenfizi veya hak sahipliginin tespitine matuf bir davanın açıldıgına dair Bakanlıgınıza ulasan bir bilginin mevcut olup olmadıgının, açılmıs bir dava mevcut ise Mahkeme ve dosya numarasının ACELE olarak mahkememize bildirilmesi rica olunur.

T.C. ANKARA 3. FIKRI VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI
 
KÜLTÜR VE TURIZM BAKANLIGI TELIF HAKLARI GENEL MÜDÜRLÜGÜNE  ANKARA
  
Davacı, YENI ASYA GAZETECILIK MATBAACILIK VE YAYINCILIK A.S. ileDavalı, KÜLTÜR VE TURIZM BAKANLIGI arasında mahkememizde görülmekte olan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliginden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davası nedeniyle; Davacı Yeni Asya Gazetecilik A.S.’nin yazarı Sait Okur (Bediüzaman Saidi Nursi adıyla bilinen) olan Risale-i Nur Külliyatına ait eserlere iliskin 1 Nisan 2014’ten sonra sonraki tüm bandrol talepleri ile bu talepler hakkında alınan kararların, varsa bu taleplerin reddine dair karara dayanak olusturan davalı Said Özdemir tarafından yapılmıs bir talep, itiraz sunulmus ise karar veya vasiyet gibi tüm dayanak belgelerinin 15 gün içerisinde mahkememize gönderilmesi rica olunur.
 
 
Fırıncı: Risalelerin sahibi devlet oldu
Mehmet Fırıncı, Risale-i Nurların sahibinin devlet olduğunu söyledi. Bediüzzaman Said Nursi’nin hayattaki talebelerinden olan ve Fırıncı Ağabey olarak tanınan Mehmet Fırıncı sabah gazetesine verdiği röportajda, Risale-i Nurların devletleştirildiğini kabul etti. Sadeleştirme ve tahrifat konusunda yaşanan süreci İsa Tatlıcan’a anlatan Fırıncı, BİMER üzerinden şikayetlerle, Risale-i Nur basan yayınevlerine bandrol engeli
getirildiğini  sonrasında da getirilen düzenleme ile devlet tarafından koruma altına alındığını ifade etti. Risale-i Nurlar üzerinde yapılan tahrifatlara karşı böyle bir tedbir düşünüldüğünü aktaran Fırıncı, “Şimdiye kadar hak sahibi belli olmadığı için eser üzerindeki tahrifatlara ve suistimallere müdahale edilemiyordu. Ancak şimdi eserin sahibi devlet olduğu için yapılacak her türlü suistimale karşı kanun eserleri koruyabilecek” şeklinde konuştu.
 
Bakanlık mahkemeye de cevap vermiyor
Hukuk tarihinde benzeri olmayan Risale-i Nur Külliyatı’nın basımını durduan ‘bandrol engeli’nde 111 güne girildi. 111 gün önce Yeni Asya Neşriyat, Risale-i Nur Külliyatındaki ilgili bahislerden derleyerek hazırladığı “Risale-i Nur’da Vesvese Bahsi” isimli esere bandrol almak için 3 Nisan 2014 tarihinde başvuru yaptı. Bakanlığa bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Yeni Asya Neşriyat’ın bu talebini hiçbir mantıklı gerekçe göstermeden reddetti. Bakanlık, yaşanan süreçte 111 gündür, Diyanet’in yayınevi dahil hiçbir yayın evine bandrol vermiyor. Bandrol vermeme gerekçesini açıklayamayan Kültür Bakanlığı, meseleyi “çözmek” için Risale-i Nur Külliyatı’nı ‘kamulaştırma’ yoluna gitti. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen ‘Torba Yasa’ya eklenen bir madde ile alelacele meseleyi halletmeye çalışan Kültür Bakanlığı, Risale-i Nurların neşir meselesini yeni bir çıkmaza sokmaya hazırlanıyor. Risale-i Nur basım meselesini önce bir çıkmaza sokup, sonra ‘çözüm’ adı altında siyasetin, hükümetlerin tasarrufuna bırakan, demokratikleşme adımlarını tamamlayamamış, vesayetçi anlayıştan sıyrılamamış Kemalist devletin eline teslim eden Kültür Bakanlığı, manşetlerde sorduğumuz soruları geçiştirdiği gibi, mahkemelerin istediği belgeleri de göndermiyor.
 
Ortada hak sahipliği
davası var mı?
Kültür Bakanlığı, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin sorularına da cevap vermedi. Bakanlığa bir yazı gönderen, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, “ Risalei Nur Küllüyatı adı altında yayınlanan eserler ile ilgili olarak vasiyetnamenin tenfizi veya hak sahipliğinin tespitine dair bir davanın açıldığına dair Bakanlığa ulaşan bir bilginin mevcut olup olmadığını ve açılmıs bir dava var ise, bu davanın Mahkeme ve dosya numarasının ACELE olarak mahkemeye (Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne) bildirilmesini istedi. Fakat Kültür Bakanlığı mahkemenin bu isteğine 15 gündür müsbet veya menfi hiçbir şekilde cevap vermedi.
 
 
Müdahil olmak istediğimiz davada bilgi sahibi olamadık
Tarafı olduğumuz halde hiçbir bilgi verilmeyen bandrol süreci hakkında bilgi sahibi olabilmek ve sürece dahil olabilmek maksadıyla  açtığımız dava neticesinde, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 15 gün içerisinde cevaplanması kaydıyla bir yazı gönderdi. Mahkeme, Kültür Bakanlığına “1 Nisan 2014 tarihinden itibaren Risale-i Nur basmak ve neşretmek için bandrol başvurusu yapılıp yapılmadığını” sordu. Mahkeme bunun yanı sıra, Kültür Bakanlığınının bandrol taleplerinin reddine dair karara dayanak olusturan Said Özdemir tarafından yapılmıs bir talep, itiraz sunulmus ise karar veya vasiyet gibi bütün dayanak belgelerinin 15 gün içerisinde kendilerine gönderilmesini istedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, gönderilen yazının üzerinden 47 gün geçmesine rağmen mahkemenin isteklerini cevapsız bıraktı.
 
 
Ünlükul’a da cevap vermemişlerdi
Risale-i Nur’a bandrol vermeme gerekçesini açıklayamayan Kültür Bakanlığı, eserlerin neşrinde hak sahipliğinin tesbiti için açıldığı belirtilen dava hakkında da bilgi vermiyor. Said Nursî’nin yasal vârislerinden Seyda Ünlükul’un avukatı Mesut Temel, 8 Mayıs’ta Bakanlık Telif Hakları Genel Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurarak süreç hakkında bilgi istemişti, ancak hâlâ cevap alamadı.
 
 
GÖKHAN YILMAZ- İSTANBUL
Twitter: @MGokhanYlmz
Okunma Sayısı: 1733
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Atilla

    22.7.2014 11:54:00

    Bu olay Kur’an-ı Kerimdeki Talut - Calut kıssasında özetlenmiştir. ’Beni İsrail’ (Allah yolunda yürüyen Müslüman Türk halkı) Talut’u (uzun adamı) çok sevdi. Ancak Nebi Samuel (AS), Allah’ın emriyle mala olan hırsını frenlemesini ve başına buyruk değil, Allah’ın hükme uygun hareket etmesini tavsiye etti. Ama Talut aldırmadı. Hatta Nebi Samuel’e (dolayısı ile Allah’a) kızdı. Bunun üzerine Allah, Nebi Samuel’e Talut’un krallığını elinden alındığını yerine Davud’u (duygusallığı yüksek adamı) kral yaptığını bildirdi. Bunu duyan Talut tövbe edeceğine Allah’ın hükmüne karşı gelerek Davud’u öldürmeye kalktı. Öldürüleceğini anlayan Davut, öldürdüğü Calut’un ülkesi Amelik’aya kaçtı. Davud’u bir türlü ele geçiremeyen Talut, öfkesini Davud’a yardımcı olduğunu sandığı kişilerden çıkardı ve ’kuhen’ler yurtlarını (dine ve ülkesine hizmet edenlerin barındığı yerleri ve içindekileri) Kral benim siz bana değil Davud’a hizmet ediyorsunuz (Paralelsiniz)! diyerek herkesi ve her şeyi kılıçtan geçirdi..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı