Emniyetten emniyete operasyon

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, emniyette “paralel yapı” iddialarına ilişkin yürütülen “casusluk” ve “yasadışı dinleme” soruşturmalarında, 115 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarıldığını, 67 kişinin de şu anda gözaltına alındığını bildirdi. İstanbul Cumhuriyet Bavsavcılığı’ndan, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun yaptığı iki ayrı operasyona ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kapatılan Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle yetkili bölümünde 2010 yılından beri yürütülen, daha önce konu ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca açıklama yapılan, “sözde Selam-Tevhid” adlı örgüt kurulduğu iddiasıyla 251 kişi hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin inceleme ve araştırmanın tamamlandığı belirtilerek, 251 kişi hakkında takipsizlik kararı verildiği kaydedildi.

Vural: Siyasî talimatlarla yapılmış bir operasyon

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, emniyet mensuplarına yönelik operasyonun, ağır gündem içerisinde ezilmiş AKP’yi kurtarma amacıyla yapıldığını söyledi. Emniyet’te başlayan operasyonları değerlendiren MHP’li Vural, İstanbul’da yolsuzluk, KCK, Balyoz ve Ergenekon soruşturmalarında görev alan emniyet mensuplarına yönelik sahur vakti yapılan operasyonun, bundan önce TSK mensuplarına yapılanları hatırlattığını ifade etti. Operasyonda, terörle mücadele etmiş polislerin meslektaşlarına kelepçeletilmesini eleştiren Vural, bu şekilde bir muamelenin polis teşkilâtına yakışmadığını dile getirdi. Kendileri teslim olan emniyet mensuplarının kelepçelenmesine tepki gösteren Vural, “Nerede, KCK’lılar kelepçeleniyor diye ayağa kalkanlar acaba şimdi? Kendileri teslim olmuş olanlara bu tür muamele yapmak, tamamen siyasî saiklerle, talimatlarla hareket edildiğini ortaya koyuyor. Parti devleti olmanın getirdiği nokta bu” diye konuştu.

Selam-Tevhid soruşturmasını  yürüten polisler de gözaltında

Karar gerekçesinde de belirtildiği üzere “ortada terör örgütü kurulduğu yönünde delil olmadığı halde” bir kurgu oluşturulduğu ve 2010 yılında soruşturmaya başlandığı, yaklaşık 3 yıl süreyle 251 hedef kişi, toplamda da 2 bin 280 kişinin dinlenildiği aktarılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi: “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve bakanlarının, diğer ülke yetkilileri ile görüşmelerinin kaydedildiği, MİT Müsteşarı’nın kod adıyla örgüt üyesi olarak dinlenilip kaydedildiği, özetle casusluk yapıldığının tespiti üzerine 21 Temmuz tarihli talimatımızla söz konusu Selam-Tevhid adlı örgüt adıyla soruşturma yapan gerçekte amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verilmiş olup, şu an itibariyle 52 şüphelimiz alınmış, diğer şahısların yakalanmaları ve gözaltına alınmaları devam etmektedir.”

İkinci operasyon  Emniyet İstihbarat’a

Açıklamanın yasadışı dinlemelere ilişkin yapılan ikinci operasyona ilişkin bilgilerin verildiği bölümünde, Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerinin, İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi hakkındaki suç ihbarında, çok sayıda kişinin sahte kimlik ve bilgilerle değişik zaman dilimlerinde özel amaçlı dinlenilip, konuşmalarının kayda alındığı yönündeki ihbarı üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi. Soruşturmada ilk başta 250 civarında içlerinde milletvekili, hâkim, basın mensubu, üst düzey bürokrat olan kişilerin sahte belgelerle ilgisi olmadıkları, yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçeleriyle dinlenildikleri belirtilen açıklamada, “Bu işlemin tamamen özel amaçla yapıldığı, devletin güvenliği ile ilgili olmadığı anlaşılmasına üzerine emniyet istihbarat şubesinde görevli 39 şüpheli hakkında 21 Temmuz tarihli yakalama, arama, gözaltı talimatı verilmiş olup, şu an itibariyle 15 şüpheli gözaltına alınmış olup, uygulama halen devam etmektedir” denildi. 

Savcı Öz: Zavallılar, sahurda polise saldırdı
   
Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarını yürüten dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz, yolsuzluk operasyonlarında görev alan polislerin gözaltına alınmasına Twitter’dan tepki gösterdi. Zekeriya Öz, Twiter’da şunları yazdı: “Evindeki paraları sıfırlayamayanlar, devletin ve milletin itibarını sıfırladılar. Şimdi de masumlara iftira atıp onları da sıfırlamaya çalışıyor. İsrail Gazze’ye saldırdı. Türkiye misilleme olarak polislere kara harekâtı başlattı. İsrail’e gücü yetmeyen zavallılar, polise sahurda saldırdı. IŞİD’in elinden rehineleri kurtaramayan acizler, hırsızlığı örtmek ve hırsızları kurtarmak için polislere iftira atıp baskın yapıyorlar. Yerse…”

Operasyonun zamanlaması manidar

17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında görev alan polislere yönelik saat 01.30 sıralarında başlayan operasyona tepki yağıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, operasyon saatinin Başbakan’ın konseptine uygun olduğunu söyledi. İlk önce yargı ile ilgili düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Tanrıkulu, “Bütün gözaltı, dinleme, tutuklama, tutuklamaya itiraza ilişkin bütün düzenlemeler, Türkiye ölçeğinde yapılabilecek bir yargı düzenlemesi yaptılar. Önceki hafta 6 yargıcı, bu konuyla ilgili İstanbul’da görevlendirdiler. Bunların 3’ü 17 Aralık soruşturmaları nedeniyle sanıklar lehine çeşitli tedbirlere imza atanlardan oluşuyor. Yurt dışı yasağ kaldırma, tahliye kararı, mal varlığındaki tedbir kararının kaldırılmasına karar vermiş; verdikleri kararlarla dikkat çekmiş hakimler. Geçen hafta atama yapıldı, bugün bu hâkimlerin kararıyla gözaltı yapıldı. Muhtemelen de onların nöbetinde sorgu işlemi yapılacak. Başbakanın ifadesiyle zamanlaması manidar. Operasyonun zamanlaması manidar, hâkimleri manidar” diye konuştu.