KABİLESİNİN MÜSLÜMAN OLMASINA VESİLE OLAN REİS: DATU
Datu’nun yerindeyiz, özerk bir bölge. HİNGOON isimli kabilenin reisi, bütün kabile burada özerk bir hayat sürüyor ve devletten bağımsız. Datu, yetmiş dört yaşında, ama saçında tek bir beyaz yok. On dört eşi olmuş, ancak Müslüman olunca dörde indirmiş. Annesi hâlâ sağ ve biz oradayken Müslüman oldu. Kendine has tavırları ve giyim tarzı var. Saçlar uzun ve siyah. Şu ana kadar kendisinden sonra bütün kabilesi ve etrafı ile beraber iki bin beş yüzün üzerinde Müslüman olan olmuş. Halifesi büyük oğlu Cemil, Müslüman olunca bu ismi almış. Cemil geçen sene altı ay Diyarbakır’da medresede kalmış ve bu arada namaz tesbihatını, cevşeni ve diğer rükünleri öğrenmiş. Döndüğünde babası dahil bütün kabileye İslâmın usûllerini ve  Risale-i Nur ile ilgili kaideleri anlatmış, öğretmiş. Bambu kamışından yapılmış büyük bir açık hava mescidleri var. Burada namaz kılınıyor, tesbihatlar ve dersler yapılıyor.
Kendisi birçok din mensubunun gelip misyonerlik yaptığını, ama gönlünün ve aklının kabul etmediğini ifade ediyor. Daha sonra Rıza’nın İslâmı anlatması ile Risale-i Nur’un diline bir anda teslim olduğunun altını çiziyor. İslâm’ı duyunca farklı olduğunu bütün azaları ile hissetmiş...
Rıza’nın anlatımı ve yaşantısı ile her şey bir anda değişmiş. İlk zamanlar hayatlarında çok ciddî bir değişiklik olmamış. Zamanla bütün fıkhı meseleleri anlayıp tatbik etmeye başlamışlar. Halifesi olan oğlu Cemil’in Türkiye’de medresede kalıp dönmesi ile hayatları iyice değişmiş. Cemil imam oluyor, namaz kılınıyor, tesbihat ile süslüyorlar ve namaz dersi... Ayrıca her namaz sonrası ve her akşam Risale-i Nur okunmaya başlanması ile imanlarında ciddî bir kavileşme baş göstermiş. Cevdet Baybara’nın mezarının Datu’nun bu özerk topraklarına gömülmesi de bu yüzden olmuş. Özellikle Datu, mezarı kendisi kazmış ve Rıza’ya haber vermiş. Dolayısıyla her yıl hem Cevdet Abiye hem de Datu’ya ziyaret gerçekleşiyor. Kendi topraklarında bugün Kur’ân okundu, hatim ve duâsı yapıldı. Önce Peygamberimize (asm), Hz. Adem’den (as) bu zamana kadar gelmiş peygamberlere, âlimlere, Bediüzzaman’a, ağabeylere ve katılanların yakınlarına ve hassaten Cevdet Abiye bağışlandı.
Özetle, Risale-i Nur buraları feth eylemiş. Ve ilk şehidini de buraya koymuş.

MORMON KİLİSESİ, RİSALE-İ NUR EĞİTİM MERKEZİ OLMUŞ
ÇAGAYAN De ORO’dayız artık. Son iki günümüzü burada geçireceğiz. SEDA isimli otele yerleştik. Bu arada Rıza’nın abisi ile tanıştık. Kendisinin “İstanbul Grill” diye bir lokantası var. Merkezde, medresenin altında. Hemen karşısında ise üniversite var.
Burada akşam yemeği Mormon Kilisesinde yiyeceğiz. İslâma en yakın kilise ve her ay 300 kişiye burada Risale-i Nur dersi veriyorlar. Program Kur’ân tilâveti ile başladı. Sonra kendi millî marşlarını okudular. Daha sonra biz millî marşımızı okuduk. Her iki taraf yemek duâsı yaptı. Rıza, Allah’ın varlığı ve birliğine olan iman hareketini anlattı. Onlardan papaz bey de aynı şekilde İslâma en yakın bir kilise ve öğretilerinin olduğunu ifade etti. Risale-i Nur Talebelerini dört gözle bugün beklediklerini ifade etmeleri beni çok duygulandırdı.
Kilisedeki konuları biraz açacak olursak; Mormon Kilisesi Papazı Prof. Quives Origines, bizi karşıladı.
Origines aslında İslâma yakın bir papaz. Neden diye sorduğunuzda, tavırları ve size olan yakınlığından ötürü desek yanlış olmaz. Çok iyi bir ittifak ve anlayış var. Rıza kardeşimiz, Hz. İsa (as) ile Hz. Meryem’i anlatan Meryem Sûresinin muhtevasını anlattığında derin bir şaşkınlık oldu. O gün salonda bulunan ve INQUIRER adlı günlük ve Filipinlerin en çok satan gazetesinin yazarlarından olan Antonio MONTALVAN, köşesinde bu konudan çok etkilendiğini yazarken, Risale-i Nur’dan bahsetmiş.
Üniversite mezunu gençler bir yıl bu kilisede ELDER=ABİ konumunda, bir nevi vakıflık yapıyorlar. Gençler pırlanta gibi, inançlı, imanlı ve dindar. Çok hoşuma gitti. Bir gün inşallah şahadetlerinin yanına  Peygamberimizi (asm) eklerler de kurtuluşa ererler.
Papaz Origines, önceleri İslâma çok kızan ve nefret eden tarzda bir yaklaşım içinde iken Risale-i Nur ile tanışınca bu düşüncelerini çok değiştirdiğini ifade ediyor. Risale-i Nur’dan o kadar etkilenmiş ki, kendi diline çevirmiş ve okunması için kilisesini talebelere ve Risale-i Nur eğitimine açmış.
Kilisesinde Nur Talebelerinin olmasından dolayı “kalbim yerinden fırlayacak” tarzdaki ifadesi var ki hepimizi ziyadesiyle duygulandırdı. Müslüman olması işten bile değil, belki de gizliden öyle Allahu âlem.
Talebeler orada üniversite sonrası bir yıl eğitim alıyor. Bu sırada Risale-i Nur eğitimini de programları içinde yer alıyor.  


TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ

Filipinlerde Cagayan De Oro’da tam merkezi yerde, en işlek caddelerinde Turkish Culture of Centre yapılıyor. Büyük bir kültür merkezinin temeli biz oradayken atıldı. Kurban kesildi. Rabbim emekleri zayi etmeden buraların daha da büyük hizmet alanları olmasını nasip etsin. Türk Kültür Merkezi olarak planlanan bu yapı 6 katlı ve en alt kat dükkân, onun üstü büyük tek bir dersane ve üst katlarda kültür faaliyetlerinin olduğu bir alan yapılması düşünülüyor. Kapalı alanları hatırı sayılır büyüklükte.

Çare Derneği

2011’de başlamış bir program. 4. program bizimle oldu. Cevdet Baybara’nın burada hizmet ederken şehid olması ve çok hızlı gelişen Nur hizmetlerinin de tanıtılması amaçlı yapılan bu gezide hem ölüm yıl dönümünde mevlidi şerif okunması, hem de hatim yapılması planlanmış. Hal böyle olunca oraya giden kardeşler Filipinler’i ve çevresini dolaşıyor, mevlide de katılmış oluyor. Bu sene dördüncüsü yapılmış. İsteyen ağabeyler gidebilir. Gerçekten Risale-i Nur un fütuhatlarını yakinen görebilirsiniz.

DURİAN

Meyvelerin kralı olarak lanse ediliyor. Ama inanın bana yemek için burnunuz hiç koku almıyor olmalı.Ya da koku ile ilgili bir probleminiz olmalı ki bu meyveye yaklaşabilesiniz. İnanılmaz bir kokusu var. Beş metre uzaktan kokusunu aldığınızda bütün mideniz alt üst oluyor. Ya Rabbi nasıl bir şeydir bu bilinmez, ama tadını bilmek için önce ona yaklaşmalısınız. Bu da benim için mümkün görünmüyor ve dolayısıyla tadamadım bile. İstek sıfır, çünkü çok değişik kokuyor.


NETİCE
Bütün yaşadıklarımızı tatmak üzere her yıl yenilenmekte olan bu geziye katılımı herkese tavsiye ediyorum. Rabbime hissettirdiği güzellikler için şükürler olsun. Herkese selâm ve duâ ile…


SON


AYTEKİN COŞKUN
[email protected]