İhsanoğlu, Bediüzzaman’a atıfta bulundu: Din ve siyaset karıştırılmamalı
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kocaeli’de katıldığı bir programda kendisine sorulan, “Siyasal İslâm geleneğinden gelen AKP’nin tabanıyla ilişkiniz nasıl?” sorusuna Bediüzzaman Said Nursî’nin sözüyle cevap verdi. Siyasal İslâm tabirini yanlış bulduğunu ifade eden İhsanoğlu, “İslâm dindir, siyaset ise siyasettir” dedi. “Din ve siyasetin karıştırmamak lazım” diye konuşan İhsanoğlu şunları söyledi: “Bediüzzaman Hazretlerinin bir sözü var, diyor ki: “Euzü billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyaseti.” Yani din ve siyaseti bir araya getirmemek lâzım. İşte etrafımda bu dediğimiz olayın kötü örnekleri var. Suriye, Irak, Filistin, Mısır, Libya var. Artık Türkiye’nin çok farklı bir yerde olması lâzım. İktidarın tek elde toplanmamasına, böyle olursa Türkiye’nin demokrasisi tıkanır. Bu mücadele demokrasi mücadelesidir, başka bir şey değildir.”

Edebiyat değil, edep önemli
Seçim çalışmaları kapsamında Adana’da halka seslenen İhsanoğlu, son günlerde gündemde yer alan ve eleştirilere konu olan “İstiklâl Marşı” konusuna değindi. Son dönemlerde sıkça gündeme getirilen İstiklâl Marşı konusuysa ilgili ortaya çıkan polemiğe de cevap veren İhsanoğlu,” Beni edebiyattan imtihan edenler şunu bilmelidir ki ben bu edebiyatı çok iyi biliyorum. Öte yandan, edebiyattan sınıf geçmekten daha mühim olan insanların edepten sınıf geçmesidir” dedi. Arefe günü şehitlik ziyareti esnasında, şehit ailelerinin yoğun ilgisi ile karşılaştığını dile getiren İhsanoğlu, şehit ailelerinin devletin kendileriyle ilgilenmediklerini aktardığıın söyledi.


O seviyeye inmem
“Mehmet Âkif’in dizelerinde geçen “şüheda”, “şehid” kelimesinin çoğuludur. Ben, Mehmet Âkif’in buradaki lafının Çanakkale için söylendiği şeklinde yorumladım ve bu yönde bir söylem yaptım” diye konuşan İhsanoğlu, şunları söyledi: “Mehmet Âkif’in İstiklâl Marşı’ndaki tüm sözlerinin ve dizelerinin altına imzamı atarım. Bu yarışa başladığımızdan beri beni önce su, ekmek parası daha sonra başörtüsünden imtihan ettiler şimdi sıra edebiyata geldi. Beni edebiyattan imtihan edenler şunu bilmelidir ki ben bu edebiyatı çok iyi biliyorum. Öte yandan, edebiyattan sınıf geçmekten daha mühim olan insanların edepten sınıf geçmesidir. Şehit ve şüheda edebiyatıyla değil şehitlerin aileleriyle meşgul olsunlar lütfen. Seviye buysa ben yine fazla yorum yapmamayı ve Sayın Başbakanım demeyi uygun görüyorum, benim terbiyem bunu gerektiriyor.”

Yalan söylüyorlar
Başörtüsü konusuna da değinen İhsanoğlu, şöyle devam etti: “Ben ‘başörtüsü kızlarımızın hakkıdır, dinî vecibedir, gelenektir’ diye üç husus izah ettim. Kalktılar, birinciyi, ikinciyi sildiler, İhsanoğlu diyor ki ‘başörtüsü gelenektir’ diyor. Yahu, ben hak dedim, dinî vecibe, gelenek dedim. Yalan söylüyorlar, her yerde yalan söylüyorlar. İstiklâl Marşı’nı bilmiyormuşum, hadi oradan canım sende. Sevgili kardeşlerim, 10 Ağustos’ta oylarınızı kullanacaksınız ve cevabınızı vereceksiniz. Çankaya’ya kimi göndermek istiyorsunuz? İhsanoğlu’nu göndereceksiniz, değil mi? Bir Türk oğlunu göndereceksiniz, değil mi?”