Bağa güreşi denilince ispanya’daki güreşler akla geliyor, ama kafkasördeki güreşlerin onlarla alÂkası yok. Boğalar yaylaya çıktıklarında aralarındaki lideri belirlemek için zaten fıtrÎ olarak bu güreşleri yaparlarmış. Bunun benzerlerini belgesellerde görmek mümkün. Bazı hayvanlar sürü liderini belirlemek için bu şekilde güreşiyorlar. Artvinliler bunu arenada bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştiriyorlar. Sloganları “Boğaları güreştirerek barıştırmak.”
KAFKASÖR YAYLASIFestivalin son iki gün 1250 rakımlı Kafkasör Yaylası’nda boğa güreşlerini takip ettik. Kafkasör Yaylası hakikaten bulutlara komşu olan topraklar tabirine uyuyor.
İnsanlar günlerce önceden gelip yaylada çadır kuruyorlar ve güreşler bitinceye kadar kalıyorlar.
Yaylanın yolları çok geniş değil. Belediye bu yıl asfalt çalışması yapmış.
Sabah ve akşam havası serin. Yanınıza çeket ya da hırka almanız gerekiyor. Normalde yağmur yağarmış, fakat orada bulunduğumuz süre içinde fazla yağmur yağmadı. Son gün biraz atıştırdı.
Yayla, seyri doyumsuz manzaralar sunuyor. Bu mevsimde yeşilin bütün tonlarını görmek mümkün. Yemyeşil ağaçlarla kaplı dağların zirvelerini bir “sarık” misalı saran bembeyaz beyaz bulutlar...
Yaylada sadece boğa güreşleri değil birçok faaliyet düzenleniyor. Bilek güreşleri, karakucak güreşleri, ip çekme yarışmaları yapılıyor. Çocuklar ve gençler için masa tenisi, futbol, basketbol ve diğer oyun alanları bulunuyor. Yaylada orman içinde yürüyüş yapmak da son derece faydalı ve keyifli...
BOĞA GÜREŞLERİArtvin’in sembollerinden bir tanesi de boğa ve boğa güreşleridir. Her yıl Kafkasör Yaylasında bir araya gelen boğa sahipleri burada boğaları güreştiriyorlar. Boğa güreşi denilince akla İspanya’daki boğa güreşleri geliyor, ama alâkası yok. Orada matadorlar tarafından boğalara âdeta işkence yapılırken Kafkasör’deki güreşlerde sadece boğalar karşı karşıya geliyorlar. Kafa kafaya verip boynuzlarıyla birbirlerini ittirip galip gelmeye çalışıyorlar.
Boğalar yaylaya çıktıklarında aralarındaki lideri belirlemek için zaten fıtrî olarak bu güreşleri yaparlarmış. Bunun benzerlerini yaban hayatını anlatan belgesellerde görmek mümkün. Bazı yabanî hayvanlar sürü liderini belirlemek için bu şekilde güreşiyorlar. Artvinliler bunu arenada bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştiriyorlar. Sloganları “Boğaları güreştirerek barıştırmak.”
Güreşlerde veteriner bulunuyor. Birbirlerini yaralamaması için boğaların boynuzları törpüleniyor. Protez boynuza izin yok, şike sayılıyor. Ama zaman zaman yaralanmalar oluyor. Galip gelip bir üst tura çıkan boğalar yaralandığı takdirde bazen sahipleri tarafından güreşlerden çekiliyor.
Sahipleri boğalara çok ihtimam gösteriyorlar. Âdeta bir çocuk gibi bakıyorlar. Yemeleri, içmeleri, tımarları neredeyse kusursuz.
Bazı boğalara bazen daha önce yenildiği boğayla güreşmezlermiş. Söylenenlere göre kardeşiyle yada babasıyla güreşmeyen boğalarda oluyormuş.
Bir boğa en küçük kaçma hareketinda mağlûp sayılıyor. Hakemler çok tecrübeli, kararlarına kimse itiraz etmiyor.
Güreşler; deste, ayak, küçük orta, büyük orta, başaltı ve baş olmak üzere 6 katagori de yapılıyor. Bu sene güreşlere Rize, Artvin ve ilçelerinden 76 boğa katılmış. Arena 24 saat izleniyor. Para ödülü dışında esnaflar da ödül veriyorlar; dereceye giren boğaların 1 yıllık fındık fıstık ve üzüm masrafını karşılıyorlar.
Boğalar arenaya niçin çıktıklarını biliyorlar. Peşrev anlamındaki ısınma hareketleri var. Ön ayakları ve boynuzlarıyla yeri sert bir şekilde eşeliyorlar. Arenada birbirlerini tartıyorlar. Uzun süre güreşmeden arenada durdukları da oluyor. O takdirde boğa sahiplerinden boğalarını teşvik etmeleri isteniyor. Sahipleri boğalarıyla konuşuyorlar ve âdeta ikna etmeye çalışıyorlar. Konuşmanın fayda etmediği durumlarda ise boğalarını itekliyorlar. Ama boğa istemediği takdirde bunların hiçbir faydası olmuyor. Yani anlayacağınız herşey boğaya bağlı.
Boğaların insanlarla olan ilişkileri de son derece ilginç. Bazı boğalar arenaya girdiklerinde ya da güreşi kazandıklarında seyircileri selâmlıyorlar. Boğalar insanlara bilerek pek saldırmıyorlar. Hatta zaman zaman seyircilere yanaşıp kendilerini sevdiriyorlar. Çok duygusal hayvanlar. Güreşi kaybedince ağlayan boğalar bile oluyor.
SON
ERHAN AKKAYA
[email protected]