"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bütün kitaplar bir kitabı anlatır

17 Ağustos 2014, Pazar
Ben bir kitap okudum, kalem onu yazmadı, Mürekkep eyler isem, yetmeye yedi deniz. -Yunus Emre-
İnsan bu âleme ilim ve duâ vâsıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir” diyor Bediüzzaman Hazretleri. Yani okumak, ilim öğrenmek, sonra bilginin kanatları ile yükselip kemâle ermek, cennete lâyık bir hâl almak için gelmiştir. Öyleyse her insanın en mühim vazifesi, okumak olmalıdır. Zaten Rabbimizin de ilk emri “Oku” değil midir?
Rabbimiz bize “Oku” diye emrettiğine göre, “okumak” her insanın en büyük vazifesidir. Peki neyi okuyacağız, nasıl okuyacağız? Mektep medrese görmeyen, okuma yazma bilmeyen insanlar nasıl okuyacaklar? Bu soruların cevabını da, Peygamber Efendimizin (asm) hayatına baktığımız zaman açıklıkla görebiliriz.
 Bu emir ilk önce Ümmî bir Zat’a  (asm) gelmiş, O da “Ben okuma bilmem ki” deyince “Yaratan Rabbinin adı ile oku” diye emir tekrar edilmiş, bunun üzerine o Ümmî Zât (asm), hem  kendisine indirilen âyetleri, hem de kâinat kitabını okumaya başlamıştı.
Demek ki okumak için illâ mekteplerde, medreselerde uzun yıllar tahsil yapmaya gerek yokmuş. Cesetten ruha açılan göz penceresinden şöyle bir baktığımız zaman, önümüze kocaman bir kitabın açılmış olduğunu görürüz. O öyle bir kitap ki, her sayfasında binlerce cilt, her satırında binlerce sayfa, her hecesinde ve her harfinde yine sayısız kitaplar iç içe yazılmıştır. Bu öyle mu’cizeli ve câzibeli bir kitap ki, onu ümmîler ve âmiler okuduğu gibi, âmâlar da okuyabilirler. Beden gözünden mahrum olanlar kalp ve gönül gözü ile taallüm  ederek tekâmül edebilirler.
Bir kütüphaneye  girersiniz, raflarda dizilmiş binlerce cilt kitapla karşılaşırsınız. Dünyadaki bütün kütüphanelerdeki kitap sayısını düşündüğünüz zaman, “Ne kadar da çok kitap yazılmış” diye hayret içinde kalırsınız. Halbu ki, her kitap Cenâb-ı Hak’kın bir eserinin belki bir harfinden bahsetmektedir. Bir hücrenin mahiyetinin anlaşılması için binlerce cilt kitap yazılmış ve yazılmaya da devam  edilmektedir. Üniversitelerde o konuda kürsüler kurulmakta, bölümler açılmakta, yıllarca bir hücrenin anlaşılması ve anlatılması için tahsil yapılmaktadır. Vücudumuzun her organı için bir ana bilim dalı oluşturulmuştur. Dünyada eğitim vermekte olan binlerce tıp fakültesi mevcut olup, insan kitabı okundukça yeni bilgiler keşfedilmekte, bunların anlaşılması için de yeni kitaplara ve yeni okullara ihtiyaç duyulmaktadır. Buradan şunu anlıyoruz ki, “Bütün kitaplar, bir tek kitabın anlaşılması için yazılmıştır.”
Taallümle tekâmül etmek için hücrelerin içinde gezinmeye, kan damarlarında dolaşmaya, sinir sistemi ve beyin kıvrımları arasında tur atmaya da gerek yoktur. Her sabah uyandığımızda önümüze yeni ve taze bir sayfa açılmaktadır. Güneş, bu beyaz sayfanın satırlarını önümüze açmakta, dikkatle okuyup mütalâa etmemiz için ışıktan okları ile satır satır ve hece hece işaret ederek gözümüze göstermektedir. Akşam olunca kapanan beyaz sayfanın yerine siyah bir sayfa açılır. Bu sefer de gök kubbenin tavanında asılı duran sayısız yıldız kandilleri ve kamerin avizesi ile aydınlanan siyah sayfanın parlak satırları kendisini okutturmaya başlar.
Şimdi de önümüze güzel renkleri, leziz tadları, nefis kokuları ile bir bahar sayfası açılmaktadır. Kuru dalların ucundan gülümseyen beyaz çiçekler, boz yamaçların yüzüne serpilen yeşillikler, tomurcukların bağrında açılan güzel güller, “Bizi de okuyun” diye şuur sahiplerine seslenmektedirler. Okumayı medenî olmanın bir ölçüsü olarak kabul edenler, bu seslere kulak verip bu satırları okumuyorlarsa, onları Ebu Cehil’den daha câhil olarak kabul etmek gerekmez mi?
Rabbimizi bize tanıtan üç büyük tarif ediciden birisi olan kâinat kitabını okuyup, okuduklarını da anlayanlardan olmamız dileği ile.


CANAN CANDAN
Okunma Sayısı: 1626
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı