Alkan, yargı mensuplarının yargı bağımsızlığı ile ilgili konularda konuşmalarının yadırganmamasını istedi. Alkan, yargının kararlarıyla konuşmasının ancak demokratik ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı ortamlarda mümkün olacağını kaydetti.

 

Yeni Adlî Yılın açılışına, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun katılışını protesto eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Erdoğan’a destek veren Başbakan ve hükümet üyeleri de katılmadı. Erdoğan, konuyla ilgili bir yazılı açıklamayla yetindi. 

 

Yargıtay Başkanı Ali Alkan, “Özellikle anayasayla yargıya tanınan demokratik seçim hakkının kullanılması sonucunda oluşacak temsile, yeni bir yasa değişikliği ile müdahale düşüncesi kabul edilemez” dedi. 2014-2015 adli yılı JW Marriott Otel’de düzenlenen törenle açıldı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın katılmadığı Törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Serruh Kaleli, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bazı milletvekilleri ve yüksek yargı mensupları katıldı. Yargıtay Başkanı Alkan, törendeki konuşmasında, dile getireceği hususların yargının görev ve sorumluluklarına yönelik sorun ve isteklere ilişkin olduğunu, bunların şahıstan şahısa değil, makamdan makama iletilen hususlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

1943 yılından beri yapılan adli yıl açış konuşmalarının ortak noktasını kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının oluşturduğunu dile getiren Alkan, şöyle devam etti: “Bu konuda anayasa ve yasalarda düzenleme yapılsa da demokratik hukuk devleti diye tanımladığımız ülkelerdeki yargı bağımsızlığı standardını bir türlü yakalayamıyoruz. Yürütmenin bir kısım temsilcileri, yetkili soruşturma makamları tarafından verilmiş bir talimat olmadan yargıya polis operasyonu yapılabileceğini açıklayabilmektedir. Yargıyı isteğe göre dizayn etmek için yargı kurumları üzerinde baskı oluşturulmak istenmesi, yargının kendi içerisinde yapacağı seçimlere ilişkin müdahale girişimleri endişeyle karşılanmaktadır. Buna karşılık yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti olmadan gelişmiş ülke olunamayacağına ilişkin düşünce sahiplerinin olması da bizleri ümitlendirmektedir.”

 

En büyük tehlike ‘keyfîlik’   

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “Adalete, dolayısıyla ülkenin temellerine ve geleceğine yönelmiş açık ve yakın en büyük tehlike keyfiliktir. ‘Devlet benim’ keyfiliğidir. ‘Ben ne dersem o olur’ keyfiliğidir. Devletleri, keyfilik yapan idareciler yok eder.” dedi. Adli Yıl açılış programında konuşma yapan Feyzioğlu,  Yargıya, dolayısıyla adalete, dolayısıyla ülkenin temellerine ve geleceğine yönelmiş açık ve yakın en büyük tehlikenin ‘keyfilik’ olduğunu vurgulayan Feyzioğlu konuşmasına şöyle devam etti: “‘Devlet benim’ keyfiliğidir. ‘Ben ne dersem o olur’ keyfiliğidir. ‘Sadece benim istediğimi düşünebilirsin, söyleyebilirsin, yazabilirsin’ keyfiliğidir. ‘Benim istediğim gibi karar vermez, benim işime geldiği gibi düşünmez, benim dediğimi yapmazsan seni hain ilan ederim, hedef gösteririm’ keyfiliğidir.Bu keyfiliklere karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumları dik duracaktır. Yüksek yargısından ilk derece yargısına kadar, buralarda görev yapan binlerce vicdanlı ve namuslu avukat, hâkim ve savcı dik duracaktır. Binlerce cesur avukat, hâkim ve savcı, hukuk dışı her müdahaleye ‘hayır’ diyecektir.”