Hem eğitim ve hem de öğretim; aile, okul ve çevre üçgeninde elde edilir. Bu üç yer, kişinin gelişiminde çok önemlidir. Bunlardan birisi veya ikisi sakatsa topluma kazandırılmaya çalışılan o kişi, toplum için faydadan çok zararlı olur. Genelde eğitim ve öğretim okullarda olursa da, hem eğitim hem de öğretim hayat boyu devam eden bir süreçtirler. 
Çocuklara yüzmenin nasıl olduğunu, başarılı bir yüzücü olmanın kuralları anlatılır; boğulmamak için nelere dikkat etmelidir şeklinde geniş bilgiler verilir, işte bu bilgilere öğretim denir. Eğer çocuk bu bilgileri aldıktan sonra rahat bir şekilde kullanabiliyorsa, yani yüzebiliyorsa demek ki eğitimini elde etmiştir. Tabiri yerinde ise öğretim teori, eğitim ise deneyseldir denebilir. Deneysel (tecrübî) demek, bilgiler laboratuvarda yapılacak demek değildir, çünkü hayat bir laboratuvardır. Çocuk okulda, asitli veya tuzlu su içine bir demir çubuk ile bir çinko çubuk batırır, sonra bu metallerin iki ucunu birleştirirse bir pil yaptığını öğrenir. Bu bilgileri kullanarak, annesi bir çorba veya salata yaptığında, iki farklı metal parçası bunlara batırılırsa yine bir pil olacağını bilmelidir. Her-hangi bir meyveye, ıslak toprağa, denize veya ağzına iki farklı metal parçacığı koyarsa bir pil olduğu gibi bütün dünya bir pildir. Her insan 100 trilyon hücresi ile kanı ve tükürüğü ile kâinatla bütünleşmiş bir pil olduğunu anlarsa eğitim ve öğretim tamamlanmış olur.
Geri kalmış ülkelerde genelde öğretim ağırlıklıdır ve mantıklı da değildir. Çocuklara, bilgisayar gibi devamlı kalıplaşmış kurallar ve formüller ezberleme mantığı ile verilir. At yarışı gibi, kim daha çok ezberler veya formülleri kafasında tutarsa daha iyi üniversitelerde okuma hakkı elde edilir, daha başarılı kabul edilirler. Ezbere bilgiler kısa zamanda unutulabilir.
Çocuklara Karadeniz bölgesi yağmurlu ve nemlidir demek başka, o çocuklara bu bölgeyi gezdirerek, yaşatarak öğretmek başka şeydir. Allah bu kâinatı yarattı demek başka şey, fakat küçük bir sineğin gözünde 3000 merceğin olduğunu ilim dili ile göstermek başka şeydir. Bu mercekler sayesinde, sineklerin mikropları görüp yok ettiğini, -bu sinekler mikroplu yerlere konar- eğer bir yerde sinek varsa buranın temizlenmesi gerektiğini bize anlattığını anlamalıdır. Bu küçük kafaya 3000 merceği koyan ustanın ne kadar büyük bir Usta olduğunu ilmen vurgulamak başka, Allah büyüktür demek başka şeydir. Bunların birisi taklidî iman, diğeri tahkikî imandır. Yani hayatın her yerinde din, spor, müzik, resim, coğrafya, pozitif ilimler vs. dünyevî veya uhrevî olsun eğitim daha önemli olmasına rağmen, eğitim ve öğretim birlikte yürütülmelidir birbirinden ayrılmamalıdır.