Kanada’da Bediüzzaman ve Muhammed İkbal konuşuldu
Kanada’nın Toronto eyaletinde faaliyet gösteren Dicle İslâm Vakfı’nın düzenlediği bir seminerde Bediüzzaman Said Nursî ve Muhammed İkbal konuşuldu. “20. Yüzyılın İslâm Düşünürleri” başlıklı seminere, John Carol Üniversitesi İslâm Araştırmaları Bölümü’ne ait Said Nursî Kursu Başkanı Prof. Dr. Zeki Sarıtoprak, Üstad hakkındaki konuşmasında eğitim ve bilime verdiği öneme değindi. Saritoprak, Said Nursî’nin İslâm dünyasının 3 ana düşmanına vurgu yaptığını ve bunların cehalet, yoksulluk ve ihtilâf olduğunu hatırlattı. Üstad’ın bu düşmanların ancak bilgi silâhı, sanat ve birliktelik ile üstesinden gelinebileceğini belirttiğinin altını çizdi. Nursî’nin inananlar arasında asla ayrımcılığa gitmediğini ifade eden Sarıtoprak, Üstad’ın felsefesinin “sevgiyi sevmek, nefretten nefret etmek” olduğunu belirtti.

SAİD NURSÎ; 20. YÜZYILIN EN SEÇKİN DÜŞÜNÜRLERİNDEN
Seminerin diğer bir konuşmacısı olan Kanada İmam Kurulu Başkanı Dr. İqbal Masood Nadvi ise sunumunu Muhammed İkbal hakkında yaptı. Nadvi konuşmasına iki düşünürün ortak yanlarıyla başladı. Bediüzzaman ve İkbal’in dünyanın karışık bir zamanda ve İslâmî şuurun baskı altında olduğu bir dönemde geldiklerini söyledi. Said Nursî’nin 20. yüzyılın en seçkin düşünürlerden biri olduğunu kaydeden Nadvi, Üstad’ın her yaştan insanın yenilenmeye ihtiyacı olduğunu fark edip bunu nasıl aşabilecekleri konusunda çözümler aradığını ve İslâmî şuurun yeniden hayat bulması için uğraş verdiğini belirtti. Gençlerin de yoğun ilgi gösterdiği program soru-cevap bölümünün ardından son buldu. Seminere, Dicle İslâm Vakfı’nın yanı sıra Toronto Üniversitesi İslâmî Sanatlar Fakültesi, Uluslararası İkbal Vakfı ve Uluslararası Kalkınma Kurumu da destek verdi.