Bugün tevafuklar zinciri ile Bismillah dedik yazımıza. Uzun zaman oldu gazetemizde bir şeyler paylaşmayalı. En son paylaşımımız Konya’dan olmuştu ve 2012 yılının son nurlu programıydı bu. En son, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz ve Bizim Aile Yayın Yönetmeni Yasemin Güleçyüz’ün katıldıkları program hakkında görüşlerimizi ve teşekkürlerimizi Konya Yeni Asya Temsilciliği adına ifade etmiştik. Yaklaşık 11 ay gibi bir zaman geçti. Şimdi İstanbul’dan Yeni Asya okuyucularına seslenmek nasip oldu. Yine bir 12. aydayız ve 2013 yılının hatimesini vermek üzereyiz.
Bu kez klavyeye, Genç Yorum için dokunuyoruz. 2012 yılının son nurlu programının ardından Rabb-i Rahim bizleri Genç Yorum’da istihdam etti. Niyetimiz büyüktü, tevfik Hüdâ’dandı. Başta Kur’ân ve onun Nur’undan intişar eden Risale-i Nur’dan aldığımız “Dellâl-ı Kur’ân’dan enzâr-ı cihana vaz eden Hâlık (Celle Celâluhu) bizim gibi kimsenin ümit ve tahayyül etmeyeceği âciz insanlarla bile neşir ve muhafaza ettirir” (Barla Lâhikası) dersi ile Bismillah dedik.
***
Biz ve bizim yaşlarımızda olanların ya da daha genç olanların, Yeni Asya ile geç tanışmışların belki de haberdar olamayacakları bir mevzu var. Yine Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni ve başyazarı Kâzım Güleçyüz’ün 22.07.2012 tarihli “Bir hatıra” başlıklı yazısı ile başlayan ve artık herkesin malûmu olan “Köprü Ruhu”. Uzun uzadıya yazıların elbette ki özetini yazmayacağız. Dikkat çekeceğimiz husus, bu yazıların manevî bir duâ olup sümbüllenmeye yüz tuttuğu... Bu manevî duâ bugünlerde meyvelerini vermeye başladı elhamdülillah.
Bir e-posta üzerinden başlayan haberleşme zinciri, içinde Mustafalar, Saidler, Yunuslar, Melikeler, Ayşenurlar bulunan bir gönüllülük hareketi ortaya çıkardı. Bu gönüllülük hareketi “Biz dergimize sahip çıkmak istiyoruz”un adıydı. Hakan Yalman’ın “Köprü ruhu ile kurulacak kültürler arası köprüler” adlı yazısında bahsettiği “şevk, gayret, samimiyet, sadakat ve ihlâs hareketinin gençlik boyutu” yeniden uyanıyor duygularını hissettirdi bizlere. Ve bu “ruh” ebediyyen var olacak ümidiyle bizler aşkla, şevkle çalışmaya devam edelim istiyoruz. Bu “şevk, gayret, samimiyet, sadakat ve ihlâs” dairemizi öyle genişletelim ki, sadece Yeni Asya gençliğinin değil bütün dünya gençliğinin sesi olalım. Dertlerimizi beraber teşhis edip, devalarını beraber bulalım. Ümitsizliğe, tembelliğe, tasannuya, riyaya dünyamızda yer vermeyelim. Dinsizlik cereyanı karşısında beraber mücadele edelim. Hak ve hakikati beraber haykıralım. Bizi birbirimize bağlayan manevî zincirlerimizi, örümcek ağı gibi sebatsız, mesnetsiz şeylerle kırmayalım. Her zaman Kur’ân’dan ve Risale-i Nur’dan alabildiğimiz dersle “müsbet hareket”i ve “itidal-i dem”i tavsiye edelim, ama önce manalarını tefekkür edelim. Zübeyir Gündüzalp’in Afyon Mahkemesi Müdafaası’ndan “Teessür ve ıztırap karşısında kalbden bir parça kopsaydı, ‘Bir genç dinsiz olmuş’ haberi karşısında o kalbin atom zerratı adedince paramparça olması lâzım gelir” cümlesinin referansıyla ebedî gençliği arayanlara ümit, kolu olmayana kol, eli olmayana el, gözü olmayana göz, kulağı olmayana kulak olmaya beraber çalışalım. “Bir genç dinsiz olmuş” denildiğinde kalpler o acıyı hissedene kadar çalışalım. Yüreklerimiz sızım sızım sızlayana kadar çalışalım. Ama kimseyi zayıf yönlerinden vurmayalım.
Özetle bütün bunları “1111” kuvvetiyle yapalım. Şu birbirine kenetlenmiş tuğlalar arasındaki teâvün sırrı ile hayatımızı hayatlandıralım.
Bütün bunları beraber yapalım. “Biz” olarak yapalım. Evet “gençlerin ve ebedî gençliği arayanların dergisi” olarak biz ne yapabiliriz, diyorsanız bekliyoruz. Bu Genç Yorum gönüllülük hareketi için ve yeniden “Köprü Ruhu”nun hayat bulması için duâlarınızı bekliyoruz.
Bu gönüllülük hareketinde yapılan faaliyetler kapsamında vazife alan bütün kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor ve “Gayret bizden, tevfik Alllah’tan” düsturunu hatırlatıp başarılarının ve hizmetlerinin daim olması için duâ ediyoruz.