"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah sana yeter - SALİHA FERŞADOĞLU

17 Mart 2012, Cumartesi
“33 defa sübhanallah, 33 defa elhamdülillah, 34 defa Allahu ekber de. Böylece 100 eder. Bu senin için hizmetçiden daha iyidir. Yavrucuğum, unutma Allah sana yeter, O ne güzel vekildir.”
Ayaklarını yere sürerek gerisin geriye evine dönüyor. Bir anlık heyecanla mescide gelişini, babasının karşısında ne diyeceğini şaşırdığını, kendi adına eşinin konuşarak hallerini arz ettiklerini hatırlıyor.
***
Sabah namazından sonra her zaman su aldığı kuyunun başına gidiyor. Kendinden evvel gelen Medineli kadınlara selâm verip sıraya giriyor. Çok beklemiyor neyse ki. Suyunu doldurur doldurmaz kırbaları omuzladığı gibi yaraları sızlıyor. Boynu, omuzu henüz kabuk tutmamış yaralar içinde. “Ah” çekiyor sessizce. Kimseler duysun istemiyor içlenişini. Kimseler görmemeli dertlendiğini. Bir saka kuşu zarifliğiyle uçarcasına varıyor evine. Daha yapacak çok iş var. Ev süpürülecek, odunlar dizilecek, el değirmeninde buğday öğütülecek, nihayetinde hamur yapılıp günlük yemek hazır edilecek.
Önce unu hazırlamalı. El değirmenini başlıyor çevirmeye. Sabırla, azimle, gayret ile… Bir süre sonra tahammülü kalmıyor. Zira değirmen çevirmekten elleri acıyor, sızlıyor. Tükeniyor gücü. Çekiliyor kanı. Bitap düşüyor bedeni.
Güneş zeval vaktinde. Işıklarını bütün kuvvetiyle dağıtıyor yeryüzüne. Hararet basıyor canlıları. Gölgeye sığınan birkaç güvercinden başka kimsecikler yok mahallede. Herkes uykuda, çekildikleri tenhada, gizlendikleri hurma dallarının ardında.
İçi geçer gibi olunca yüzüne su çarparak toparlanıyor. “Bismillah” çekip yeniden asılıyor değirmenin koluna. Çeviriyor, sanki dünya yuvarlanıyor; çeviriyor, sanki güneş dürülüp toparlanıyor; çeviriyor, sanki yıldızlar bir bir dökülüyor. Nihayet un hazır. Şimdi hamur yoğurma zamanıdır.
Bilâl-i Habeşi’nin oyaladığı Hasan ile Hüseyin ağlayarak geliyorlar annelerinin yanına. Açlıktan harap olmuş bir haldeler. Poyraza karşı koyamayan genç fidanlar gibi yığılıyorlar yere. Fatıma, çocuklarının ıztırabıyla veryansın etse de göstermiyor üzüntüsünü. Çarçabuk çalı çırpıyı ateşliyor, ekmek pişirmeye duruyor. Güneş batıya doğru meylederken ekmeğin kokusuna uyanan çocukların ellerine birer parça tutuşturuyor. Onlar yedikçe genç anne doyuyor, güç kazanıyor.
Fazla oyalanmamalı. Daha ev süpürülmemiştir. Süpürgesine davrandığı gibi temizliğe başlıyor. Üstü başı toz toprak içinde. Dışarıdan gelen eşi Ali, yorgun düşmüş Fatımayı görünce üzülür haline. Odunları yığmak üzere yardım eder eşine. Sonra döner sevgilisine:
“Babandan gidip bir köle istesen de bize yardımcı olsa…”
Bir kurtuluş reçetesi olarak gördüğü bu teklif aklına yatıyor. Babası Muhammed Mustafa’nın (asm) yanına gidiyorlar beraber. Lâkin ağzını açıp da tek kelime edemiyor Fatıma. Lal oluyor dilleri. Tükeniyor sözleri. Eşi Ali giriyor devreye. Anlatıyor tane tane.
Can parçası Fatıma ve Ali’nin sıkıntıları yüreğini dağlıyor; İbrahim’i yakmayan ateş kor gibi düşüyor merhametli babanın göğsüne, yakıyor. Fakat bu dünyada onlara rahatlık yoktur ki… Cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil. O halde, daha kıymetli olan bir şey vermeli kerimesine, köleden daha değerli.
“33 defa sübhanallah, 33 defa elhamdülillah, 34 defa Allahu ekber de. Böylece 100 eder. Bu senin için hizmetçiden daha iyidir. Yavrucuğum, Allah sana yeter, O ne güzel vekildir.”
Ayaklarını yere sürerek gerisin geriye evine dönüyor. Dünya hayatını ahiret hayatına tercih etmek de neyine. Aklı şimdi başına geliyor. Fatıma omuzladığı kırbasıyla kuyunun yolunu tutuyor.
Okunma Sayısı: 22944
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı