"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bilardo masaları okullara giriyor

17 Mart 2012, Cumartesi
Bilardo bir çoğumuzun oynamayı sevdiği hoş bir oyun.

Her yaşta oynanabilecek bir spor. Tam bir bir zekâ ve düşünce oyunu. Yani o üç topta matematiksel ve fiziksel olarak hepsini bir araya getiren bir spor. Bu oyunu oynayanların bazıları da doğuştan yeteneklidir sanki. Bugüne kadar kahvehane köşelerinde oynandığı için aileler tarafından pek tasvip edilmiyordu. Ancak günümüzde çok güzel salonlarda ve herkesin çocuklarıyla birlikte gidebileceği ortamlarda oynanıyor. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı zekâ oyunu olarak kabul ettiği bu sporun okullarda oynanmasına izin veren bir protokol imzaladı. Konu ile ilgili olarak Bilardo Federasyonu Başkanı Uğur Kurugöllü sorularımızı cevaplandırdı:

Bilardoyu bir düşünce, bir zekâ sporu olarak düşünebilir miyiz?
Kesinlikle. Bilardo kendi özelliği itibariyle de bugün tamamen bir matematiksel değerlerle etrafındaki o baklava dilimi dediğimiz veya noktalar tamamen geometrik hesaplar sonucunda bir takım değerlere ulaşılmıştır. Onun haricinde bazı noktalarda tamamen hissiyatta ve teknikle el becerisiyle ilgili. Ama genel yapısı matematik üzerine kurulmuştur.

Federasyonunuzda kaç lisanslı sporcu bulunuyor?
Şu anda 20 bin lisanslı sporcumuz var. Daha önceleri sayımız çok düşüktü. Biz yönetime geldikten sonra Türkiye'nin dört bir yanında bilardo sporunu faal bir duruma getirdik. Bugün geldiğimiz bu noktada bu rakam bizim için çok düşük. 

Bilardonun okullara gireceğine dair haberler duyuyoruz.
Doğru. Önümüzdeki dönemde Millî Eğitim Bakanlığı ile protokol imzaladık. Okullara giriyoruz. Şu anda okullara bilardonun konması tamamen serbest. Eskiden bu serbest değildi. Bununla birlikte okullara masalar konulmaya başlandı. Veliler, gençler ve öğrenciler rahat bir şekilde bilardo oynamaya başladılar. Bir müddet sonra bunları müsabakalara dahil ettiğimizde lisanslı sayımız çığ gibi büyüyecek.

Daha çok kahvelerde oynandığı için veliler tarafından  sıcak bakılmıyordu.
Kesinlikle doğru. İlk spor olduğunda kahve statüsündeydi. Hatta ve hatta kumar statüsünde girmiş. Onun içinde bar, pavyon ve diskotekten alınan vergiler şu an mevcut alınıyor. İnşaallah sayın bakanımız bunları çözecek. Bu dönemde gerçekten bilardoyu hak ettiği yere getireceğiz. Bizim sporumuz salon sporu. Bu salonlarda bu gençlerimizi son derece iyi bir şekilde eğitip, topluma hazır ve faydalı bireyler haline getirmek için federasyon olarak elimizden geleni yapacağız.

Bilardoda dünyanın neresindeyiz. Türkiye başarılı ve iddialı bir ülke mi?
Başarılı bir ülkeyiz. Bunda başarı nedir dediğinizde son 2-3 yıldır almadığımız şampiyonluk kalmadı. Özellikle millî takımlarda Lütfi Cenet ve Tayfur Taşdemir bir önceki yılın Avrupa Şampiyonuydu. Yine aynı yılın Dünya Şampiyonu Adnan Yüksel ve Murat Naci'ydi. Bu yılın Dünya Şampiyonu o arkadaşlarımızdan Lütfi Cenet ve Tayfun Taşdemir aldı. Mart ayından Dünya Millî Takımlar Şampiyonası var. Bu başarıyı yeniden tekrarlamak istiyoruz.

Şampiyon olan sporcular ödül yönetmeliğinden faydalanabiliyor mu?
Faydalanıyorlar. Ancak cüz'î bir şey. Diğer spor dallarıyla kıyaslandığında gerçekten cüz'î bir şey. Fakat bu konuda sayın bakanımız da konuya hassasiyetle eğildi. Bu çalışmanın son derece yetersiz ve adil olmadığı kanısında. Bundan sonra bakanlığın yeni düzenlenmelerinden olumlu gelişmelerbekliyoruz. Çünkü gerçekten çok adaletsiz. 20'de 1 bir ödül alıyoruz. Diğer bir spor dalı olan güreşe verdiği altınla buraya verdiği altın insan haklarına da aykırı. Çünkü ikisi de kendi vatandaşımız, ikisi de kendi sporcumuz.

Baş bağlama gibi bir düşünceniz var mı?
Bizim her zaman böyle bir düşüncemiz var. Şu anda özerk olmamıza rağmen gelirlerimizi elde edecek bir yapıya ulaşamadık.

Sporun gençleri kötü alışkanlıklardan koruduğu bir gerçek. Bilardoyu da bu kategoriye katabilir miyiz?
Bütün spor dalları için geçerli bu. Sporda kurallar olmazsa olmazdır. Bir sporcu kural dışına çıkamaz. Eğer bu çocuklarımıza bu genç yaşta bu terbiyeyi verirsek bunlar ileriki yaşlarda da kurallara ve kaidelere uymayı öğrenecektir. Kazanma, kaybetme, kaybettiğin hazmetme. Ve akabinde tekrar kazanabilmek için hırslarını ortaya koyacaktır. O hazimlerle bu da onların hayata hazırlanmasında son derece önemli bir etken. Hiçbir sporcu kuralları kolay kolay çiğnemez. İşte bugün suç oranı da azalır, trafikdeki oran da azalır. Çünkü hep kurallara uymama ile ilgili sıkıntılarımız var. Bugün cezaevleri bundan dolayı dolu. Kaza oranlarımız dünyada rekor. Bu da tamamen kurala uymamaktan kaynaklanıyor. Bunları sporla da çözebiliriz. Avrupalı bunları görmüş ve spora son derece önem vermiş. Hem bu yönde, hem de sağlık yönünde. Eğer insanlarımız spor yapsa sağlık harcamalarından artan parayla eğitimimize yönlendiririz ki, çok daha eğitimli bir toplum haline geliriz.

BİLARDO KURALLARI
Istaka topa değdiği an el biter, yanlışlıkla değdirdim, iyi vuramadım gibi bahaneler geçerli değildir.
Kolunun, kalçanız, elbiseniz vb. hiçbir şey topa değmemelidir.
Topa hakemden başka kimse dokunamaz.
Rakibiniz oynarken, asla ayakta bekleyemezsiniz.
Top masanın dışına çıktığı an iptal olur. Kenarlıkların üstüne çıkıp inse dahi.
Yanlış topu oynayamazsınız, hakem direkt iptal eder.
Rakip vuruş yaparken; şaşırtıcı hal ve hareketlerden uzak durulmalıdır.
Istaka tebeşiri masada bırakılmamalıdır.
ÜÇ BANT BİLARDO NASIL OYNANIR?
ÜÇ bant bilardo oyunu iki kişiyle oynanır. Oyunun başında her biri bir rakibe gelecek şekilde masaya koyulur. Oyunun başında bant atışı yapılır. Banda en yakın atışı yapan oyuncu; başlama veya başlatma fırsatını yakalamış olur.  Çok büyük bir ihtimalle kendisi başlar. Başlayan her zaman beyaz topu seçmek zorundadır. İlk atağı kırmızı topla yapmak durumundadır. En az 3 bant döndükten sonra öbür topa değmesi gerekir. Değmezse sıra karşı tarafa geçer. Rakip yine aynı şekilde oyuna devam eder.
Bilardo çabuk karar
verme yeteneği kazandırır

Bilardo nasıl bir spor?
Bilardo aslında Türkiye'de popüler değil. Sıkıntımız yazılı ve görsel basının bu spora fazla eğilmemesi. Reklâmının az olan bir spor. Ama aslında çok asil bir spor, çok kral bir spor. Oynadığımız 3 bant disiplini bizim bilardonun içinde kral diye tabir edildiği diğer branşlara göre hakikaten kral bir spor. Çünkü matematiksel ve fiziksel olarak bütün konsantre, motivasyon, düşüncenin hepsinin bir araya getirildiği ve uygulandığı bir spor.

Bu sporun medyada ilgi görmemesinin sebebi olarak kahvelerde oynanmasını gösterebilir miyiz?
Bu böyle biliniyor. Bilardo eskiden kahvelerde oynanan bir oyundu. 1993'de federasyonu kuruldu. Kurulduktan sonra bilardo tam bir spor şekline girdi. Artık yeni salonlarda, nezih ortamlarda oynanıyor. Artık ailenizle gelebilecek ortamlar oluştu. Çok nezih, temiz, sigara kullanılmayan, kahve köşelerinden çıkarıldı bilardo. Medyanın bunu bilmesi lâzım.

Gençlere taviye ediyor musunuz?
Gençlere tavsiye ediyorum. Çünkü  onlara bunun getirisi çok olur. Çok ivme kazanır. İleride daha çabuk karar verme yeteneğine sahip olur. Bilardo zekâ geliştirici bir oyun. Medya bilardoya destek versin. Bilardoda çok büyük bir potansiyel var.

Bilardoyu bir meslek olarak görüyor musunuz?
17 yıldır bu işi yapıyorum. İşin doğrusu Türkiye'de bu işi profesyonel yapan 3 ya da 4 kişiyiz. Yurtdışında oynayacak kapasiteye geldik. Oradaki liglerde oynayabilecek kapasiteye geldik. Asıl kazançlar da oradaki liglerde oluyor. Şu anda bizim gerçek sıkıntımız Türkiye'deki sponsorların bu işe eğilmemesi. Belki biraz üzücü, ama büyüklerimizin bu işe destek vermemesi bizim kazançlarımızı düşürüyor. Türkiye'de hiçbir şey kazanamıyoruz. Ama saygı ve sevgi görüyoruz. Herkes bizi tanıyor ve biliyor. Buna rağmen bir sponsor bulmakta zorlanıyoruz. Maddî anlamda bize bir destek yok.

Siz millî sporcusunuz. Maaş bağlamıyorlar mı?
O konu gerçekten üzücü. Ben ve arkadaşım Murat Naci 2009-2010 Millî Takımlarda Dünya Şampiyonu olduk. Aldığımız ödül 18 bin liraydı. Yönetmelikler bizim aleyhimize. Ödül yönetmeliğinde bilardo sporu olimpik olmadığı için pek önemsenmiyor. Olimpikte bir dünya şampiyonluğuna bin altın alıyorsanız, bizde de 18 bin lira alıyorsunuz. Bu da 50 altına tekabül ediyor. Bence böyle olmaması lâzım.

Dünyada ne gibi başarılarımız var?
Bireysel olarak dünyada ilk 20'nin içinde 4 Türk bilardocu var. Ben, Murat Naci, Lütfi Cenet ve Tayfur Taşdemir. Takım bazında bizi yenebilecek fazla bir ülke yok. Benim gördüğüm kadarıyla bir Kore bu işe önem verdi. Takımlar bazında bize ikinci, üçüncü, dördüncü oyuncu çok. Diğer ülkelere baktığımızda ikinci, üçüncü oyuncuyu bulmak çok zor. Bizim altyapımız çok iyi. Çok büyük bir potansiyelimiz var.

En büyük sıkıntılarınızdan biri sponsor bulamamak...
Bize destek olunmaması en büyük üzüntümüz. Sponsorlar çok önemli. Çoğu zaman yurtdışına kendi paramızla gidiyoruz. Devlet henüz bir büt- çe verip de, alın oyuncu gönderin diyemiyor. Halbuki ülkemize dünya şampiyonluğu gelebilecek tek spor bilardo. Güreşimiz, voleybolumuz var, ama pek bir birincilik geldiği yok. Ama bizde çok büyük bir altyapı var. Önemli olan teşvik. Biz devletten birşey almadan bu başarıları elde ettik.

EROL DOYURAN
[email protected]
Okunma Sayısı: 12562
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı