"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul’un “kayıp’’ kapıları

11 Şubat 2012, Cumartesi
Bir zamanlar çevresi surlarla çevrili olan İstanbul’a giriş ve çıkışların yapıldığı yaklaşık 60 kapının bazıları, zaman içinde bulunduğu semte adını verirken, birçoğu da sadece tarihin tozlu sayfalarında kaldı.
Bizans ve Osmanlı dönemlerinde İstanbul’u çevreleyen ‘’Marmara’’, ‘’Haliç’’ ve ‘’kara’’ surlarındaki kapılar, sabah saatlerinde açılır, akşam kapatılırdı. Şehirde yıllarca hizmet veren tarihî kapıların birçoğu günümüze kadar ayakta kalamazken, bazıları bulunduğu bölgeye verdiği isimle yaşamaya devam ediyor. Adı yaşanan bir olay sonrasında oluşan ve bir dönem yoğun olarak kullanılan, günümüzde ise sadece tarih kitaplarında anılan kapılar, İstanbul’un görülmesi gereken yerlerin de başında geliyor.
Bizans ve Osmanlı döneminde açılan Marmara surları üzerindeki kapılar şöyle:
lYedikule’de sahil yolu üzerindeki ‘Mermerkule Kapısı’, Çevresindeki nar ağaçlarından adını alan ‘Debbağ Kapı’ da denilen ‘Narlı Kapı’, lBizanslıların ‘Porta Psamatia’ dedikleri ‘Samatya Kapısı’, l’Davutpaşa Kapısı’, Bizans döneminde ‘Blanga veya Vlanga Kapısı’, Osmanlı döneminde önce ‘Yeni Langa Kapısı’ denilen ‘Yenikapı’, lPiri Reis’in ‘Babı Kum’ adını verdiği, bir iskeleye ve kumluğa açılan ve günümüzde olduğu gibi 18. yüzyılda da ‘şen meyhaneler’in yer aldığı ‘Kumkapı’, lKüçük Ayasofya Kilisesi’ne gidenlerin kullandığı, Osmanlı zamanında adı ‘Kadırga Limanı Kapısı’ olarak değiştirilen ‘Sofia Kapısı’, lBizanslıların ‘Porta Ferrata’ ve ‘Porta Marina’ dedikleri, Osmanlı dönemindeki adı ‘Çatladısu Kapısı’ olan ‘Çatladıkapı’. lBizans Sarayı’na açılan ‘Bukoleon Sarayı Kapısı’, lTopkapı Sarayı’nın ahırlarına açılan ‘Ahırkapı’. Burada ahırların bulunduğu kaynaklarda yer alsa da kimi İstanbullulara göre bu kapının adı ‘ahir (son)’ kelimesinden geliyor. l’Balıkhane Kapısı’, lSepetçiler Kasrı’nın yanında olduğu var sayılan ‘Hasırcılar Kapısı’. l’Ayia Maria Hodegetria Kapısı’, lAdını Bizans döneminin Mangana Sarayı’ndan alan ve artık kapalı bulunan ‘Mangana Kapısı’, lAdını Bizans’ın azizlerinden Ayios Yeoryios’ten alan ‘Aya Yorgi Kapısı’, lOsmanlı döneminde açılan ‘Demirkapı’, lOsmanlı döneminde büyük ihtimalle değirmene açılan ‘Değirmen Kapısı’, lTopkapı Sarayı’nı korumak için yerleştirilen toplardan adını alan ‘Top Kapı’. Kapı, Fatih Sultan Mehmed’in yaptırdığı ‘Sarayı Cedidi Amire’ adlı saraya da ‘’Topkapı Sarayı’’ olarak adını verdi.’’    
 
KARA SURLARINDAKİ KAPILAR
İstanbul’un Haliç kıyısından Marmara kıyısına doğru olan kara surlarındaki kapılar ise şöyle:
’Blahernai Kapısı’, l’Porto Regia’ veya ‘Regia Kapısı’, lAdını eğriliğinden alan ‘Eğri Kapı’dan Tekfur Sarayı’na giriliyor. Eğrikapı ile ilgili olarak tarihe geçen bir vak'a da Topkapı Sarayı hazinelerinin en değerli objelerinden olan Kaşıkçı Elması’nın buradaki çöplükte bulunması. Eğrikapı ile Edirnekapı arasında ‘Saray Kapısı’ ve ‘St. Callinique Poternası’ adlı örülmüş ve gömülü kalmış iki küçük kapı bulunuyor. lBizanslıların ‘Pempton Kapısı’ dedikleri ‘Sulukule Kapısı’ adını mahallede sakalarla yapılan su kavgalarından aldı. lBizans dönemindeki adı ‘Rhesium Kapısı’ olan ‘Mevlevîhane Kapısı’, ‘İçeri Yeni Kapı’ veya ‘Cibali Yeni Kapısı’, günümüzde ‘Mevlânâ Kapı’ olarak biliniyor. Adı Osmanlı döneminde buradaki Mevlevî tekkesinden gelen kapı, İstanbul’un fethinden sonra açıldı. lBizansların ‘Porta tou Kalagru’ olarak adlandırdıkları ‘Kalagru Kapısı’, l’Silivri Kapısı’na Bizans döneminde ‘Pege Kapısı’ denilirdi. Balıklı Ayazması’nın karşısında bulunması dolayısıyla Bizanslılar zamanında Silivrikapı’nın ayrı bir önemi vardı. İmparator Mihail Paleologos’un generali Alexios Stategopulos, 1261 yılında bu kapıyı zorlayarak şehre girmiş ve Latin İmparatorluğu’na son vermişti. 1422’de 2. Murat İstanbul’u kuşattığı zaman çadırını bu kapının karşısında, Balıklı Ayazması sahasına kurdu. Fatih’in kuşatmasında da bu kapı karşısına 3 top yerleştirildi. Silivrikapısı, 1509 depreminde zarar görüp 2. Beyazıt tarafından onarıldı. lBizans döneminde ‘Ksilokerkos Kapısı’ olarak bilinen ‘Belgrad Kapısı’, lBizanslıların ‘Porta Auera/Güzel Kapı’ dedikleri ‘Yaldızlı Kapı’ veya ‘Altın Kapı’ bugün Yedikule Surları’nın içinde ve ayakta duruyor. ‘Yaldızlı Kapı’, Bizans döneminde seferden dönen imparatorun şehre büyük bir törenle giriş yaptığı kapı olarak biliniyor.
 
HALİÇ KAPILARI 
Marmara’dan Haliç’in içine doğru uzanan surlar üzerinde bulunan ve çoğu günümüze ulaşamayan kapıların isimleri de şunlar: l(Eugenios Kapısı) ya da ‘Kentenarios Kapısı’, Osmanlı döneminde açılan ‘Uğrakkapı’, lFatih Sultan Mehmed’in açtırdığı ve bir zamanlar kıyıdaki yalıya gidilen ‘Yalı Köşkü Kapısı’, lSirkeci’deki ‘Porta Veteris Rectoris’ ya da ‘Porta Bonu’, Türklerin ‘Bahçekapısı’ veya ‘Cıfıt/Cühut Kapısı’ da dedikleri ‘Tersane Kapısı’. lMısır Çarşısı cümle kapısının tam karşısına düşen ‘Balıkpazarı (Perama) Kapısı’, lFetih’ten önceki adı ‘Porta Saint Jean de Cornibus’ olan ve yanında borçlarını veremeyenlerin hapsedildiği bir zindan bulunmasından adını alan ‘Zindan Kapısı’, lOsmanlılardan önce işkence yapılan bölgede bulunan ‘Odun Kapısı/Porta Droungarion Viglae’, l’Ayazma (Agisma) Kapısı’. lBizanslıların ‘Porta Platea’ dedikleri ‘Unkapanı’ veya ‘Dakik Kapanı’ kapısından kente giren her türlü zahirenin içerideki kapan denilen toptancı pazarına taşındığı biliniyor. lOsmanlılar zamanında açılan ‘Yeni Cami Kapısı’, l’Tüfenkhane Kapısı’. Evliya Çelebi, İstanbul’daki 5 baruthaneden birinin burada olduğunu yazmaktadır. l’Cibali Kapısı’. Mısır Sultanı Kladon’un şeyhi olan ve at kılından bir cübbe giydiği için ‘Cebe Ali’ olarak adlandırılan kişinin, İstanbul’a saldırdığı kapıdır. Fatih Sultan Mehmet, ordusu ile İstanbul surlarını sardığı zaman ekmekçi başı olan ve askerlere ekmek yetiştiren Cebe Ali vefat ettiğinde de kapı civarına gömülür. l’Porta İspigas’, ’Aya Kapısı’,  şehrin fethi sırasında ‘Ayadede’ namında birinin 300 Nakşibendi ile buradan kaleye hücum ederken şehit düşmesi ve kapının civarına gömülmesi nedeniyle bu adla anılır. l’Profitu Prodorumu Kilisesi Kapısı’, lBizans döneminde olmayan, Kanuni Sultan Süleyman’ın açtırdığı ‘Ayakapı’, Geride kapısı kalmasa da ‘Porta Petrion’, ‘Porta Sidera’, ‘Pili Petriou’ adlarını bırakan ‘Petri Kapısı’ndan içeride eski zamanlarda Rum beyzadelerin görkemli konakları bulunuyordu. l’Porta Faros’ ve ‘Porta Fenari’ diye adlandırılan ‘Fener Kapısı’. Kapının iç ve dış taraflarında Rum evleri, patrikhanenin ve metropolitlerin ikametgahları vardı. l’Diplofaros Kapısı’, Bizans döneminden kalan ve ‘İmparatorluk Kapısı’ da denilen ‘Basileos Kapısı’, lBizans dönemindeki adı ‘Kinegion Kapısı’ olan ‘Küngoz Kapısı’, lRumca saray anlamındaki ‘palatiyon’ kelimesinin Türkçede ‘Balat Kapusu’na dönüşmesinden oluşan ‘Balat Kapısı’, Blahernai Sarayı’na açılıyordu. lAdını II. Beyazıt’ın sadrazamlarından olan ve Yavuz Sultan Selim’in öldürttüğü Atik Mustafa Paşa’dan alan ‘Atik Mustafa Paşa Kapısı’, lBizans döneminde ‘Ayia Anastasia Kapısı’ olarak biliniyor. Adını ‘Ayvan Saray’dan alan ‘Ayvansaray Kapısı’. Osmanlı döneminde Bizans surlarındaki mahzenlere hayvan konulduğu ve bu yüzden semte ‘Hayvan Sarayı’ denildiği söyleniyor. Osmanlı, buradaki Bizans sarayına kemerli yüksek bina anlamında ‘Eyvan’ denildiği için ‘Eyvan Saray’ adı ortaya atılıyor. Kapının Bizans dönemindeki adı ‘Kliomenes Kapısı’. ’lDideban Kapısı’, Bizans dönemindeki ‘Ksiloporta Kapısı’. Haliç surlarının en uç noktasındaki bu kapı bir ara ‘Eyyub el Ensari Kapısı’ adıyla da anılıyor. Osmanlı’nın Farsçadan aldığı dideban, nöbetçi karakol, bekçi anlamına geliyor.’’  
İSTANBUL’UN FETHİNDEKİ 2 ÖNEMLİ KAPI
Osmanlı padişahı 2. Mehmed’in İstanbul’un fethi sırasında ordularını konuşlandırdığı ‘’Topkapısı’’ ve ‘’Edirnekapısı’’, günümüzde de kentin önemli merkezlerini oluşturuyor.
lBizans dönemindeki adıyla ‘’Porta Charsius’’ ve ‘’Porta Myriandron/Mezarlık Kapısı’’ adlarıyla bilinen ‘’Edirnekapı’’, şehrin 7 tepesinin en yükseğinin (86 metre) üzerinde bulunuyor.
Osmanlı zamanında Edirne yönünden gelen sultan, Edirnekapı’dan içeri girer, çarşı meydanından başlayan uluyol kentin en büyük caddesi olarak Ayasofya Meydanı’na ve sarayın ‘’Bab-ı hümayun’’ denilen kapısına ulaşırdı. Bizans imparatorları gibi Osmanlı padişahları da sefere çıkarken askerî ve dinî törenlerde zafer alaylarında daima bu yolu ve bu kapıyı kullanırdı.
l2. Mehmed, kuşatma sırasında karargâhını Bizans’taki adı ‘’Ayios Romanos Kapısı’’ olan ‘’Top Kapısı’’ önüne kurdu. En ağır top atışları da buradan yapıldı.
‘Topkapı’’ ve ‘’Edirnekapı’’, İstanbul’un fethinde önemli rol oynadı. Yeniçeriler, şehre bu 2 kapı arasında açılan gediklerden girdi. Fetih gününün şiddetli savaşlarında Edirnekapı yakınındaki Antemiyus surunun son kule kapısından geçen yeniçeriler, iç surun üzerine çıktı. İç ve dış sur arasındaki yeri müdafaa eden Bizans askerleri geriye bakıp Türkleri görünce kaçmaya çalıştı, fakat kalabalıktan Edirnekapı’dan içeriye giremediklerinden birbirlerini çiğneyip ölü olarak yığıldılar.
Son Bizans imparatoru Konstantin’in de Topkapı’nın iç taraflarında yapılan çarpışmalarda öldüğü biliniyor. Bu arada, Galata’daki Azapkapı ve Üsküdar’daki Paşakapısı da İstanbul’un kapılı semtleri olarak hâlâ varlıklarını koruyor.
Okunma Sayısı: 12644
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı