"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Levh-i Mahfuz ve kayıt merkezleri

Halil AKGÜNLER
07 Nisan 2014, Pazartesi
Levh-i Mahfuz ve insan hafızası adlı makalemizde Levh-i Mahfuzla ilgili kısa bir izah yapmıştık.
Misallerle desteklenerek, bu konunun biraz daha açılması gerekiyor. Zira günümüzde meydana gelen teknik ve teknolojik gelişmeler anlaşılması çok zor olan imanî hakikatlerin doğru bir şekilde anlaşılmasına mühim bir hizmette bulunuyorlar. Bediüzzaman Hazretleri, “din ilimleri ile fen ilimlerinin beraber okutulması"nı nazara verirken, bir yönü ile, bu ifade etmeye çalıştığımız hususlara da dikkat çekiyor.
Levh-i Mahfuz denen İlâhî kayıt defterini daha geniş izah etmek için bilgisayar ve internet sistemi ile ilgili bir misâl vermek istiyoruz.
Şöyle ki:
Dünyanın merkezi olan İstanbul'a dünyadaki bütün bilgilerin kaydedildiği büyük bir internet ağ merkezi kurulduğunu farzedelim. Bu merkezde dünyanın bütün bilgilerini görüntülü olarak kaydedecek çok büyük bir kapasiteye sahip olan devasa bir hard disk olduğunu kabul edelim. Dünyanın çeşitli yerlerine kameralar yerleştirelim ve bu kameralardan alınan bilgiler çok hızlı bir şekilde, yani saniyede bin megabitlik bir hızla (şu an dünyada internet bilgi iletişim hızında Singapur saniyede 30 megabitle dünyada birinci) bir kayıt yaptığımızı göz önüne getirelim. Dünyanın batısında, doğusunda, güney ve kuzeyinde, bütün devletler ağ sistemi ile aynı merkeze bağlı olsun. Devletlerle birlikte elinde küçük bir bilgisayarı, bir tableti veya cep telefonu olan her bir fert de yine bu sisteme ağ yolu ile bağlansın. Ve bütün bu bilgiler de yine o büyük kayıt merkezine anında kaydedilsin.
İşte Levh-i Mahfuz da buna benzer bir İlâhî kayıt merkezidir. Dünyadaki bütün bilgileri, zerreden molekül ve atomlara, atom altı parçacıklardan bitki ve hayvanlara, insanlara ve dünyaya; yıldız ve güneşlerden galaksilere, âlem-i mülkten âlem-i melekûta, cennet ve cehennemden meleklere ve diğer bütün mahlûkatı, bütün keyfiyeti ile, üç boyutlu bir şekilde, belki de hologram tarzında kaydeden akıl almaz derecede büyük bir kayıt merkezidir. Bütün kâinatın bütün bilgilerini ihtiva etmesine rağmen DNA'lardan ağaçların tohumlarına, insanların hafızalarına kadar uzantıları, bir nevî bağlantıları vardır. Tıpkı bir internet ağ sistemi gibi, küçük bir bir kayıt merkezi hükmünde olan insan hafızası doğrudan Levh-i Mahfuza bağlıdır. Hatta belki de insan doğrudan kayıtlarını bu merkeze yapmakta, bilgilerini de yine bu merkezden almaktadır. İnsandaki ruh, akıl, his ve diğer manevî duygular ışık hızından çok yüksek bir hızda çalıştığı için, çok uzak gibi görünen bu kayıt merkezleri ile doğrudan ve anında bağlantı kurabilir.
Hatta kabiliyet, yetenek ve nüfuz gücü var ise kendi bilgileri ile birlikte başka bazı bilgilere de ulaşabilir. Belki de kendi zamanından çok önce ve sonra meydana gelecek olan hadiselerin bilgilerine de ulaşabilir.
Günümüz teknolojisinde bir internet ve bilgi ağına bağlanmakla bizlerden çok uzaklarda olan, vasıta kullanarak gitmeye çalışsak günlerimizi ve saatlerimizi alacak olan bir bilgiye ışık hızında ulaşmak mümkün. Şimdi şu anda Amerika'da bir olay olsa nasıl ki anında haber alabiliyoruz. Halbuki biz o haberi almak için Amerika'ya gitmeye kalksak en azından uçakla bir günümüzü alır.
İşte aynen bunun gibi, Levh-i Mahfuz da bütün zamanları içine alan bir kayıt merkezidir. Siz oradaki kayıtlara ve şifreli bilgilere ulaşabilir iseniz, gelecek bir zamanda meydana gelecek bazı olaylar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
“Hadis-i şerifte vârid olmuştur ki, 'Bazen belâ nâzil oluyor; gelirken karşısına sadaka çıkar, geri çevirir.' Şu hadisin sırrı gösteriyor ki, mukadderat, bazı şerâitle vukua gelirken geri kalır. Demek, ehl-i keşfin muttali olduğu mukadderat mutlak olmadığını, belki bazı şerâitle mukayyet bulunduğunu ve o şerâitin vuku bulmamasıyla o hadise de vukua gelmiyor. Fakat o hadise, ecel-i muallâk gibi, Levh-i Ezelînin bir nevî defteri hükmünde olan Levh-i Mahv-İspatta mukadder olarak yazılmıştır. Gayet nadir olarak Levh-i Ezelî'ye kadar keşif çıkar. Ekseri oraya çıkamıyor” (Lemalar, s. 106) ifadesi bu hususu tarif ve teşhis eder.
Okunma Sayısı: 1795
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı