"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbelerin tetiklediği hastalıklar

Halil ELİTOK
24 Ağustos 2016, Çarşamba
Darbe zamanlarında veya OHAL dönemlerinde insanlarda bazı hastalıklar tepreşiyor.

Bunların  başında, tezvirat, gammazlamak ve yalancılık gibi. Halbuki bunlar, hakikî Mü’minin hayatında olmaması gereken vasıflardır.

Tezvirat: Söze yalan karıştırmalar, gerçek olmayan sözler, arsızca söylenen yalan ve sahtekârlıklar demektir.

Gammazlamak-ispiyonculuk: Birbirinin sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlamak veya intikam almak demektir.        

Yalancılık: Hakikat olmayan bir söz söylemek demektir.

Dinimiz yalancılığı kötü huyların başında kabul eder ve şiddetle reddeder.    

Hz. Peygamber (asm) Yalancılık hakkında şöyle buyurur: “Mü’minde her huy bulunabilir, yalan ve hıyânet hâriç.”

Gazali yalan için “Büyük günahların analarındandır” buyurur. 

Yine der ki: “Kişi yalancı bilinirse sözüne güven kalmaz, gözlerden düşer, nazarlarda değersiz olur. Yalanın çirkinliğini anlamak istersen, başkalarının yalanının çirkinliğine bak, nefsin ondan ne kadar nefret duyacak gör; yalanın sâhibini ne kadar istihkar edeceğine, söyleyeceği yalanını ne kadar çirkin bulacağına dikkat et...”

Kur’ân-ı Kerîm’de bazan kizb küfür anlamında ifade edilir. Mükezzib yani yalancı, “kâfir”  manasındadır. “Allah adına yalan söyleyen ve hak kendisine geldiği zaman onu yalanlayan kimseden daha zalim kim vardır? Kâfirler için Cehennemde yer mi yok?” 1 âyetinde kizb küfür mânâsında kullanılmıştır.

Resulullah (asm), Müslümanlardan hırsızlık, zina, içki gibi hakkında had cezası gelen en ağır suçları işleyenlerin bile Cennete gidebileceğini belirtir, fakat yalanı Müslümana bir türlü yakıştıramaz. Hz. Peygamber’in (asm) ifadelerinden, yalanın sayılan bu günahlardan çok daha çirkin, çok daha alçaltıcı bir cürüm, en bayağı bir ahlâksızlık olduğunu anlamaktayız.

Safvan İbn-i Süleym (ra) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resulü! dedik, mü’min korkak olur mu?”

“Evet!” buyurdular.

“Peki cimri olur mu?” dedik,

yine: “Evet!” buyurdular.

Biz yine:

“Peki yalancı olur mu?” diye sorduk.

Bu sefer: “Hayır! buyurdular.”2

İbn-i Mes’ud (ra) şöyle demiştir: “Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde “yalancılar” arasına kaydedilir.”3

Dipnotlar:

1- Zümer Sûresi, 32.  2- Muvatta, Kelâm 19, (2, 990). 3- Muvatta, Kelâm 18, (2, 990).

 

Okunma Sayısı: 2371
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CESUR ADAM

    24.8.2016 14:22:57

    Allah tüm ümmet-i muhammedi bu günahtan muhafaza eylesin.Rabbim nefislerimizin arsuna esir düşüp böyle günahlara girmekten bizleri muhafaza etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı