"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hicrete farklı bir bakış

Halil ELİTOK
11 Eylül 2018, Salı
11 Eylül 2018 Hicrî 1 Muharrem 1440 Yılının başlangıcı olması hasebiyle Hz. Peygamber’in (asm) hicretinin tarihî boyutuna bakmak istiyorum.

Çünkü; bu hicret sıradan bir hicret değildir. Bu hicret İslâm Devleti’nin temellerinin atıldığı bir yolculuktur.

Hz. Peygamber (asm), içinde yaşadığı toplumun değer yargılarını bilen bir insandı. Bu sebeple kabilesinden ve doğduğu yerden ayrı kalmak isetemezdi. Ama tebliğ ettiği esaslardan da akrabaları adına feragattan da vazgeçemezdi. Hz. Peygamber (asm), her ne surette olursa olsun Allah’ın emrini yerine getirmeyi her şeyin üstünde tutmuştur. Hatta Hz. Peygamber (asm), her sene belirli mevsimlerde kurulan panayırları gezmeyi, buraya gelen kabilelerle görüşmeyi, halkına Kur’ân okuyup ve onları İslâm’a dâvet etmeyi asla ihmal etmezdi. Bu tebliğden nasibini alanlardan, Bi’setin 12. Senesi miladî 621 yılında Akabe mevkiinde şereflenen altı Medineli, Müslüman olmuştu.

Hicret, İslâm Toplumuna, insanların daha demokratik ortamına ve anayasa nizamına zemin hazırlama, İslâm Teşrii’ni sistematikleştirme ve ehl-i Kitap diyaloğunun belli bir statüye oturtulma hareketidir. 1

Hicret, Demokratik Müesseseler’in oluşturulmaya başlandığı zaman dilimidir.

Hicret, İslâm Hukuku’nun hukuk zemininde yayılmaya başladığı atmosferdir.

Hz. Peygamber (asm), ileride ilk İslâm Devleti Anayasası’nı veya toplumun sistematiği gibi adlarla da anılacak bir metin meydana koyup, Medine’de yaşayan diğer azınlıklarla olan münasebetleri tanzime gayret etti. Medine cemaatinin teşekkülünde ve teşkilâtlanmasında 47 veya 52 maddeden ibaret olan yazılı metinin büyük rolü olmuştur. 2

Hicret, Hz. Peygamber (asm) vasıtasıyla insana takdim edilen İslâm Dininin insana kazandırdığı en mükemmel unsurların başında insanlık haysiyet ve şahsiyetini kazandırmış olmasıdır. İnsan bu vasfa haiz olmasıyla kâinat içerisinde en nazenin ve en mükemmel bir varlık olma hüviyetini elde etmiştir.

Hicretin, bir de mü’minin iç dünyasında yaşaması gereken ferdîhicret mesuliyeti vardır. Bu, ruhun aslî vatanına yücelme arzusudur. Maddî yani zahirî hicreti bütün dünyevî mal, mülk, evlât ve iyal’den ayrılmak şeklinde yorumlarken manevî yani batınî hicret bütün beşeri zaaflardan kurtulmak şeklinde yorumlayabiliriz.

Hz. Peygamber’e (asm): “Hicret nedir”? diye sorulduğunda

Hz. Peygamber (asm): “Kötülüğü terk etmektir.” buyurur ve şöyle devam eder: “Hicretin en eftali Rabbi’nin hoşlanmadığı şeyleri terk etmektir. Gerçek muhacir bunları yapandır.” 3

Hz. Ömer, Kâbe’de müşriklere hicret edeceğini açıklarken ilk cümlesi şu olmuştur: “İşte ben dinimi korumak için Allah uğrunda hicret ediyorum.”4 Bu her şeyden daha fazla önem verilen bir memnuniyetin ifadesidir. Putları reddedip hayatından çıkardıktan sonra şirk toplumundan tevhid toplumuna yöneliştir.

Hicrî Yılbaşının ve hicretin hayırlı ve feyizli olması dileğiyle..

Dipnotlar: 

1- İ. Seyyidüd-Din Nas; Uyunu’l- Eser, Maarif Yayınları, Beyrut-Lübnan, c. 1, s. 198.  

2- Hamidullah, Muhammed; İslâm Peygamberi, İrfan Yayınları, İstanbul-1966, c. 1, s. 131-132.

3- Camiüs-Sağir, Muhtasarı, Tercüme ve Şerhi, Y. Asya Neşriyatı Yayınları, c. 1, s. 300.

4- Halebi, İnsanu’l-Uyun, c. 2, s. 183-184. 

Okunma Sayısı: 1848
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı