22 Mayıs Pazar günü Isparta Terminal Camii’nde yapılan Bediüzzaman Mevlid-i Şerifi sabahın erken vaktinde başlayan maddî rahmetle mevlidin manevî rahmetinin birleşmesiyle akşama kadar devam etti.
Isparta Yeni Asya Isparta temsilciliği ve Isparta Sidre Eğitim, Kültür ve Sağlık Derneği ile birlikte Organize ettiği Mevlid-i şerif, uzaktan ve yakından Türkiye’nin birçok illerinden gelen kalabalık bir topluluk tarafından takip edilmiştir. Mevlidin takdim konuşmasını İlimiz Millî Eğitim Müdür Yardımcılarından Rahmi Ulu yapmıştır. Öğle namazından önce Emekli İl Müftüsü sıfatıyla, vaaz etme vazifesi bize tevdi edilmişti. Vaazımızda, sosyal hayatta birlik ve beraberliğimize mani olan ve Mü’minlerin kardeşlik duygularını yok etmeye yönelik hastalıklardan; “Nifak, şikak, kin ve adavete sebebiyet veren tarafgirlik, inat ve hasedin hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i Kübra olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaîyece ve hayat-ı manevîyece çirkin ve merdut, muzır ve zulüm ve hayat-ı beşeriyece zehir”1 olduğunu anlatarak Uhuvvet Risalesi olan 22. Mektub’tan özetler sunarak izah ettik. Daha sonra öğle namazı yine tarafımızdan kıldırıldı. Mevlid öncesinde Yeni Asya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Vapurlu tarafından açılış ve selâmlama konuşmasını yapıldı. Konuşmasına Hakikat Çekirdekleri’nden şu vecizeleri nakletti: “Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi ittiba-ı Kur’ân’dır.
Azametli, bahtsız bir kıt’anın; şanlı, talihsiz bir devletin; değerli, sahipsiz bir kavmin reçetesi, ittihad-ı İslâmdır.”2
İhyâ-yı din, ihyâ-yı millettir. Hayat-ı din, nur-u hayattır.
Sözler adlı eserinde de:
İnsan, nur-u imân ile âlâ-yı illiyyîne çıkar; Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i sâfilîne düşer; Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer. Çünkü, imân insanı Sâni-i Zülcelâline nispet ediyor. İmân bir intisabdır.
İmân, nasıl ki bir nurdur, insanı ışıklandırıyor, üstünde yazılan bütün mektubât-ı Samedâniyeyi okutturuyor; öyle de kâinatı dahi ışıklandırıyor, zaman-ı mâzi ve müstakbeli zulümâttan kurtarıyor.
İmân hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imânı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imânın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikàtından kurtulabilir.
İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi imân ve duâdır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.”3
“Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası. İhyâ-i dinle olur, şu milletin ihyâsı.”
İhsan Atasoy’un, Mustafa Başkarcı’nın da içinde bulunduğu Mevlidhanlar tarafından Mevlid-i şerif okundu. Mevlid-i Şerifin duâsı Mekke Vakfı ve Kur’ân Kursu Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Müftü Halil İbrahim Ertuç tarafından yapıldı.
Isparta kanal 32 Televizyonu ve basının çok yakından takip ettiği Mevlid-i şerife fevkalâde denecek şekilde kalabalıkla takip edilmiştir. Ayrıca bayanlar tarafından gıda kermesi ile program zenginleştirilmiştir. Organizasyon adına gerek kermeste ve gerekse Mevlitte görev alanlara teşekkür ediyor. Bir sonraki organizasyonda buluşmak ümidi ile…..
Dipnotlar:
1- Nursî, Said; Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-1994, s. 253.
2- Nursî, Said; Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-1994, s. 452.
3- Nursî, Said; Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-1994, s. 281.