"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandum

Halil ELİTOK
16 Şubat 2017, Perşembe
Bir kere daha referanduma gidiyoruz. Birçok referandum yaşadık. Fakat bu defa ki referandum öncekilerden çok renkli ve farklı. Aslında referandumlar millet adına siyasîlerin hizmet projelerinin yarıştığı bir alan olmalıdır.

Referandumlar, ayrıştırmaya döndürülmemelidir. Gerçekler ve hakikatler kelime oyunlarıyla gizlendirilmemelidir. Siyasiler, kullandıkları dillere çok dikkatli olmalıdırlar. Kelimelerin içi boşaltılarak kullanılmamalıdır. Siyaset bu kadar menfaatleştirilmemelidir. Kelimeler, tersyüz edilerek karşısındaki rakibini mevhum kelimelerle itham etmemelidir. Kamplaştırıcı sözler yerine kucaklayıcı kelimeler kullanılmalıdır. Nihayetinde hepsi de bu milletin evlâtları ve bu vatanda biz yaşıyoruz. Ben, siyasilere biraz daha insaflı olun demek istiyorum. Şu tarihî hadise bize ders olmalıdır. 

Yorumsuz bir şekilde yorumunu okuyucularımıza bırakarak aynen nakletmek istiyorum:      

Bir gün Hz. Ali’nin Valilik yaptığı ve taraftarlarının yoğun olduğu Küfe’den, bir Arap, erkek devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: 

- ”Ver o dişi deveyi bana!” demiş. Tartışma büyümüş, Küfe’den gelen adam, “Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir” diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar.

Konu; (Peygamberimizin Kayınbiraderi, Müslüman olmadan önce Uhud Savaşı’nda ve Hendek Savaşı’nda Mekkeli müşriklerin komutanı olarak Peygamberimiz (asm) komutasındaki Müslümanlara karşı savaşan Ebu Süfyan bin Harb’in oğlu) Şam Valisi Hz. Muaviye’ye yansımış.

Halk meydanda toplanmış. Hz. Muaviye, Küfe’den gelenle Şam’da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını şöyle açıklamış:

- Bu dişi deve Şamlınındır!

Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:

- Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?

Cemaat hep birlikte bağırmış:

- Şamlınındır!

Küfeli, şoka girmiş ve şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Hz. Muaviye onu yanına çağırmış:

- Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve şöyle söyle: “Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!”

Okunma Sayısı: 2641
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • TalimiRisale-iNur

    20.2.2017 12:42:49

    Sayın Halil Bey Bu anlatılan hadise İsrail'iyat olma olasılığı nedir. Çünkü kaynak belirtilmemiş. Gerekçe ise: Hz Ali ra'a gözdağı vermek için söylenen bu olayın arkasında bir hinlik olabilir diye düşünüyorum. Hz Muaviye bir sahabi, bu topluluğun içinde de sahabi olma olasılığı çok çok yüksek. Ehl-i dalalet ve zındıka ve safdil siyasal islam bunu, ehl-i imana karşı koz olarak kullanıyor. Şöyle ki: Hz Muaviye ra ve diğer sahabiler de entrikalar hileler çevirmiş. Biz de onları örnek alıyoruz. Demek ki dinde yeri var. Gibi bir düşünce oluşturuluyor. Velevki doğru bile olsa bu hadiseyi anlatırken uygun bir yol ve yöntem olmalıdır, ki sahabelere taş gelmesin. Zira Üstadımız'da "Her dediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir." Cevap verirseniz sevinirim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı