Kardeşim, dâvâ arkadaşım. Hizmetimizin bir sütunu, temel taşı. Kevser-i Kur’ânîden süzülen havuzun en saf, en berrak su damlalarından biri.
Billur gibi Şeffaf, kalbi ile dili arasında zerre miskal bir engel yok. Kalbi ne ise dili de o...
Hizmet adamı. Ücretle işi olmaz. Hizmette duraksadığı görülmemiştir. Hizmet ile ilgili bir sözü ikilettiğine şahit olunmamıştır.
Daima müsbettir. Menfiyi tanımaz dünyasında yeri yoktur.
Çok konuşmaz. Sadece hayır konuşur. Söylemez, yaşar.
Sevgi ve şefkat yumağıdır. Yumuşaklık, asalet, hilm ve ilim, simasından derhal okunur.
Dedesi Hacı Abdullah Sabri Efendi (1870-1950)
Halveti Dergâhı Postnişini Hacı Mehmet Efendi’nin oğlu. Müderris. Devrek Müftüsü. Devrek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurucusu ve aktif çalışanı. Devrek Müftüsü iken T.B.M.M’nin 1. Dönemi için yapılan seçimde Bolu Milletvekili olarak Ankara’da. 23 Nisan 1920’de Meclisin açılışında hazır bulunarak Şer’iye ve Evkaf ve İrşad komisyonlarında çalışmış, Üstadımızla birlikte bulunmuş.
Kardeşim, dâvâ arkadaşım Osman Kiper...
Maden Mühendisi. Hizmetin bir cevheri. Sükûneti, itidâli ve metaneti ile tebliğ yapar. Kızdığı, öfkelendiği görülmemiştir. Hareket ve faaliyet hayatının özü ile karışmış. Tembellik ve tekasül onu tanımamış. Meşakkat ile okumuş, çalışmış. Helâlinden kazanmış. Ailesine alın terinin semeresini yedirmiş.
Olan bitenin fevkalâde farkında. Ciddî. Şuurlu. Yeni Asya çizgisinden milim inhirafı yok.
Muharrem Kazancı, Halil Kazancı, Osman Bayraktar kervanına katıldı.
Rahatsızdı. 11 Ekim 2014 günü oğlu Abdullah’ın askere gidişi ve kendi emekliliği için Kur’ân okundu. Hasta yatağında dinledi, dinledi, dinledi. Zaten hep dinlerdi. Ruhunu Rahmana teslim eyledi.
Vefatını duydum. Birden bir boşluğa düştüm. Yalnız kaldım sandım. Sessizdi. Sessizce gitti. Sessiz büyük bir sada bıraktı. O gidince her şey bitti gibi geldi.
Sanki hizmetin ruhu gitmiş gibi oldu. Ben şimdi ne yaparım diye düşündüm.
Kabir toprağında bir çakıl taşı bile yoktu.
Manevî ziyaretçileri yanında sevenleri akın akın Devrek’e koştular.
Öldüğüne inanılması zordu. Hakikaten böyle bir hizmetkâr ölebilir miydi ?
Allah’ın (cc) takdiri aklımıza gelince susmak, boyun eğmekten başka çaremiz yoktu.
Göz yaşlarımızı içimize akıttık.
Duâlar, hatimler, Yasinler eşliğinde yolun açık olsun Osman Ağabey.
Allah’ın (cc) rahmeti, Resulü Ekrem’in (asm) şefaati, Üstadımızın rızası seninle olsun. Kabrin pür nur, makamın Cennet derecen âli olsun.