Ben de hürüm; selâmet-i vatan için bir fikrim var. Sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref-i imtiyaz lâzım; ta ki biri, bir imtiyaz ile başkasına haşerat nazarıyla bakmakla nifak çıkmasın.” (Divan-ı Harb-i Örfi) hakikatini ifade eden Bediüzzaman Hazretleri, vatanın selâmeti için gayet elzem bir fikrini beyan etmektedir.

Toplumun bütün kesimlerinin sulh içerisinde yaşadığı, kimsenin fikrinden dolayı tazip edilmediği, her türlü ayrımcılığın ve kişiye has özel imtiyazların kaldırıldığı, kimsenin kimseye haşerat nazarıyla bakmadığı ve bu sayede nifakın toplumu bölemediği bir vatan Bediüzzaman’ın fikrinde olan vatan anlayışıdır. Bazı kesimlerin imtiyaz sahibi kılınıp diğer toplum kesimlerinin ise dışlandığı, mağdur edildiği bir vatan yerine istinasız bütün imtiyazların kaldırılarak toplumda eşitliğin sağlandığı bir vatan elbette selâmetli bir vatan olacaktır. Herkesin şevkinin kırıldığı, neşesinin kaçtığı, ağraz ve taraftarlıklar hissinin uyandığı, tefrikanın arttığı bir ülke yerine, sulh-u umumînin sağlandığı huzurlu, adaletli, demokratik bir ülke herkesin isteği ve arzusu olmalıdır.

“Ey hamiyetli ebnâ-yı vatan! Cemiyet-i millî ruhlarını feda etmekle saadetimize yol açtılar. Biz de, bazı lezaizimizi terk ile onlara yardım edeceğiz. Zira o sofra-yı nimete beraber oturuyoruz.” hakikatince, ecdadımızın ruhlarını feda ettiği bu topraklarda beraber yaşamak için birlerimizi ortaya çıkarmalı, birkaç ayrılık noktalarımızı birlerimizin önüne geçirmemeliyiz. Vatan hastahânesinde, bîçare etfâli (halkları) helâktan halâs edecek tecrübeli bir hekim olan Demokrasi ve Hürriyeti de elden bırakmamalıyız.