Yeni Asya’ya illa ki bir taraf biçmek, yandaş yapmak, birilerinin destekçisi göstermek çabasında olanlar var.
Dini rüşvet verip dünyayı kazananlar bizden de aynı şeyi bekliyorlar. Dinini âlet et, siyasetçilerin propagandacısı ol, bizi öv, övmüyorsan bizim sövdüklerimize sen de söv, hak ve hakkaniyeti değil, bizim yalan ve dolanlarımızı esas al diyenler boşa çabalıyorlar. Yeni Asya haksızlara, zalimlere zillet göstermez, mazlûmları da zelil etmez. Hürriyet-i şer’iyenin esasları olan müstebitlere dalkavukluk etmemek ve biçarelere tahakküm ve tekebbür etmemek bizim esas düsturlarımızdandır. Bedraka-i efkâr (düşüncelerin kılavuzu) olmak lâzım gelen gazetecilerin bazılarının bütün fenalıklara bâdî ve bütün felâketlerin müvellidi olduğunu gördüğümüz halde onlara nasıl benzeyebiliriz, bu kadar açık cinayetlere nasıl tahammül edip ortak olabiliriz?
Yeni Asya, meşrûtiyeti lekeden ve ehl-i şeriatı meyusiyetten ve ehl-i asrı tarih nazarında cehil ve cünundan ve hakikati evham ve şüpheden kurtarmak için yayın yapan bir gazetedir. Yeni Asya, meşrûtiyeti, delâil-i şer’iye ile kabul eder. Başkaları gibi demokrasiyi taklidî değil, hakikî savunur. Husûmette fenalık olduğunu bilir ve husûmete vakti de yoktur. En müşevveş ve heyecanlı zamanlarda âkılâne hareket ederek, milletin itidalini ve toplumun asayişini sağlar. “İslâm da demokrasi yoktur” veya “Ordu göreve diyenler” şimdilerde demokrat olurken, biz yarım asır önce de demokrattık. Bizim tek yandaşlığımız vardır o da Risale-i Nurdan yana olmaktır.