"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hayal onunla fâsık olur “

Hasan KOÇ
31 Mayıs 2017, Çarşamba
“İ’lem eyyühe’l-aziz! İnsanın bir ferdinde bir cemaat-i mükellefîn bulunur. Evet, her bir uzuv, birşey için yaratılmıştır. O uzvu, o şeyde kullanmakla mükelleftir. Meselâ, her bir hasse için bir ibadet vardır. Onun hilâfında kullanılması dalâlettir. Meselâ, baş ile yapılan secde Allah için olursa ibadettir, gayrısı için dalâlettir. Kezâlik, şuârânın hayalen yaptıkları hayret ve muhabbet secdeleri dalâlettir. Hayal, onunla fâsık olur.” (Mesnevî-i Nuriye) Hakikatini ifade eden Bediüzzaman, insanın her uzvunun mükellefiyet altında bulunduğunu, duygularına kadar her hassesi için bir ibadetin olduğunu ifade etmekte, o uzuvların kendi ibadetinin hilâfına kullanılmasının yanlışlığına değinmektedir.

Başın secdesi ancak Allah için olur. Allah’tan başka hiçbir şey için baş secde vaziyeti alamaz, böyle bir vaziyet alması ancak dalâlet olur. Başın böyle bir secde haline zorlanması dalâlet cereyanlarının istediği ve arzuladığı bir çalışmanın neticesidir. Yine aynı şekilde şairlerin, yazarların, kalem oynatanların, ağzı lâf yapanların şahıslara karşı hayalen yaptıkları ifrat derecesinde ki senalar, hayret ve muhabbet secdesi halini almakla bir başka dalâlet halini ortaya çıkartmaktadır.

“Sual: Çok âlim ve şairler, zamanlarında büyük hâkimleri ifratla senâ etmişler. Hâlbuki o hâkimlerin çoğuna müstebit nazarıyla bakıyorsun? Demek iyi etmemişler.  

Cevap: Şiirin koyduğu o kaide ve yollar olmasaydı, yüce şeyleri yapan ustalar o şeylerin nasıl yapılacağını bilemezlerdi (Suriyeli Ebu Temâm). Kâidesince, onların niyetleri ümerayı seyyiattan lâtif bir hile ile vazgeçirmek ve onlara hasenat arkasında müsabaka için garip bir bahşiş-i şairâneyi ortaya koymak... Lâkin o bahşiş koca bir milletin sırtından alındığından, istibdatkârâne hareket etmişlerdir. Demek çendan niyette iyi etmişler, lâkin amelde yanlış gitmişler.” (Münâzarât) Hakikatini nazara veren Bediüzzaman, âlim ve şairlerin ifratla övdüğü zamanının hâkim şahıslarına müstebit nazarıyla bakmış, “neden herkesin övdüğüne sen müstebit nazarıyla bakıyorsun” sorusuna da cevap vermiştir. İdarecileri yanlıştan döndürmek için kısa süreli başlayan övgülerin aksine kısa sürmemesi, idareci yanlıştan dönmediği ve yanlışta ısrar ettiği halde de devam etmesi millet adına büyük bir zararı doğurmaktadır. Milletin sırtından kimse bahşiş dağıtmamalıdır. 

Okunma Sayısı: 2299
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı