Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, ayağımızı yanlış basmamak, İslâmiyet’e zarar verecek, akim kalacak teşebbüslere girmememiz için içtimâî hayatımıza dair hakikatleri beyan etmiştir.
Risale-i Nur hakikatlerini bir bütün olarak değerlendirmek, Risale-i Nur’un bir dersinin, başka bir Risalede daha geniş izahı veya açılımı varsa o dersleri de nazara alarak, o mesele hakkında fikir beyan etmek gerektir. Risale-i Nur’un siyasî-içtimâî hayatımıza ait derslerinin doğru anlaşılması buna bağlıdır. Bediüzzaman Said Nursî, İslâmiyet lehine ne zaman ne gerekli ise onu yapmış, her şeye lüzumu derecesinde ehemmiyet vermiştir.
Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadeleri siyasî-içtimâî hayatımıza dair Risale-i Nur’da belirtilen hakikatlerin bir özeti niteliğindedir.
İşte o hakikat:
“Otuz beş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara da ‘Bırakınız!’ diyordum. Sebebi, siyaset ihlâsı kırar. Fakat şimdi hissettim ki, bazı münafıklar dindarları perde yapıp dini siyasete alet; sonra da siyaseti dinsizliğe alet etmeye çalıştıklarından safdil dindarların hatırı için bir-iki defa siyasete baktım…” (Beyanat ve Tenvirler)
Evet, Bediüzzaman Hazretleri kimin için siyasete baktığını bu hakikatte belirtiyor. Fıtratlarının gereği olarak, İslâmiyet’e zarar verme isteği ve hevesinde olan bazı münafıkların, dindarları perde yaparak, yani onları kullanarak, dini siyasete alet ettireceğini, bu sayede o münafıkların kendi zararlı fikirlerini daha kolay yerleştirecekleri anlaşılmaktadır.
Bediüzzaman bu hale karşı duyarsız kalmamış, bu dehşetli planı deşifre ederek, akim bırakmaya çalışmıştır.
Bu hakikatlerin devamında “…İttihatçıların bir kısmındaki gizli farmasonlara muarız ve manen bizimle, yani İttihad-ı Muhammedi ile müttefik olan Ahrar Fırkası yine otuz beş sene sonra dirildi, yine uyandı. Birden şeair-i İslâmiyenin başında olan ezan-ı Muhammedi’yi, farmasonların zincirlerini kırıp ilan etmesiyle…” (A.g.e.) diyerek, farmasonların rahatsız olduğu siyaset tarzını belirtmekte, otuz beş senelik fikrî takibinin nedenini izah etmektedir. Farmasonların işine yarayan siyaset tarzına açıklık getiren ve buna karşı dindarları uyandıran Bediüzzaman, farmasonların zincirlerini kıracak siyaset tarzını da belirterek, dindarları zihin kargaşasından kurtarmıştır. Ahrarlar, farmasonlara muarız ve manen Risale-i Nur hakikatlerine taraftardırlar.
Evet, Bediüzzaman’ın tarîk-ı siyaseti (siyaset yolu, tarzı) göstermesi, siyasetçilik hesabına değil, İslâmiyet hesabınadır. Risale-i Nur Külliyatının bütünü bunu göstermektedir.