"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mağlûp olma ihtimaline karşı ihlâs ve sadâkat

Hasan KOÇ
17 Aralık 2014, Çarşamba
Başında “Isparta’ya gönderilen bir fıkradır” denilen bir mektupta, “Risale-i Nur, kendi sadık ve sebatkâr şakirtlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pek çok kıymettar neticeye mukabil, fiyat olarak o şakirtlerden tam ve hâlis bir sadakat ve daimî sarsılmaz bir sebat ister“ (Tarihçe-i Hayat) hakikati ifade ediliyor.

Böyle bir fiyatı vermeye muvaffak olabilmek için, Risale-i Nur’a bütün kuvvetimizle sarılmak, dikkat ve tefekkürle devamlı okumak, hakikatlerini tetkik etmek ve Risale-i Nur hizmetinde ciddiyetle devam etmek gerektir. Bununla beraber “Bazı his ve vehimler” dolayısıyla bizleri mağlûp edebilecek hadiselerle karşılaşabileceğimizi unutmamız lâzımdır. İhlâs Risalesinde ifade edilen “nefs-i emmâreye itimat edilmez” düsturunu her zaman göz önünde bulundurmak gerektir. Bazen “şiddetli ikaz” olunmalarımızın da bizi mağlûp edebilecek saldırılara karşı, uyanıklığımızı sağlamak için olduğu Risale-i Nurda belirtilmektedir.

Bazı hadisat karşısında mağlûp olma ihtimalinin herkes için geçerli olduğu Risale-i Nurun bir hakikatinde şu şekilde belirtilmektedir; “Evet kardeşim, dediğin gibi, Fuad’ın (ra) mektubu aynen Abdurrahman’ın (ra) mektubu misillü, Risale-i  Nur’un bir şu’le-i kerametini gösteriyor. Yalnız Abdurrahman’ın gayet hâlis ve şimdiki tarz-ı hayattan ve tabirlerden Müberra, sâfi ifadesi onda yoktur. Eğer dünyada kalsaydı, mağlûp olmak ihtimali vardı. Cenâb-ı Erhamürrahimin hem ona, hem Risale-i Nur hanedanına ve dairesine merhamet edip, onu rahmetine ve Cennet’e aldı, mağlûp ettirmedi.” (Barla Lâhikası) Risale-i Nur derslerinin aksine bizleri mağlûbiyete sevk edebilecek hadiselere karşı ihlâs, takva ve sadakatte terakki etmek gerektiği yine Risale-i Nurda ders verilmektedir. 

Bu hakikatten anladığımız diğer bir husus ise, “şimdi ki tarz-ı hayattan” doğan tabirleri kullanmak, hatta Risale-i Nur derslerini okurken bile bu tarz tabirlerle Risale-i Nur hakikatlerini izah etmeye çalışmak, Risale-i Nurun sâfi ifadeleriyle bağdaşmamaktadır. Risale-i Nur kendi hakikatlerini kendi kelime ve ifade tarzıyla okumayı tavsiye eder.

“Saadet-i ebediye zararına, mânâsız, lüzumsuz, zararlı, kederli, hodfuruşâne, sakîl, riyâkârâne bazı hissiyat-ı süfliye ve menâfi -i cüz’iyenin” bizleri mağlûp etmemesi için ihlâs düsturlarını mabeynimizde yerleştirmek ve Üstadımızın Barla Lâhikasında geçen şu duâsını yapmak gerektir: “Cenâb-ı Hak beni de, sizi de tarik-i Haktan şaşırtmasın. Âmin.”

Okunma Sayısı: 1207
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    17.12.2014 14:15:49

    Amin, bihürmeti seyyidilmürselin....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı