28. Lem’a 11. Nükte’de “Bir düstur” diyerek belirtilen derste, Risale-i Nur Talebelerinin “Risale-i Nur’un dairesi haricinde nur aramamalı ve aramaz” hususu izah ediliyor.
“Eğer ararsa, Risale-i Nur’un penceresinden ışık veren manevî güneşe bedel, bir lambayı bulur; belki güneşi kaybeder” tehlikesine dikkat çekiliyor. Risale-i Nur dairesi haricindeki her arayışın, en son noktada Risale-i Nur’u kaybetmek olarak sonuçlanacağı belirtiliyor. Risale-i Nur’un derslerini “kendince” yeterli görmeyip, farklı arayışlara girmek, hariç dairelere sapmak, ne ile karşılaşılacağı ve nasıl sonuçlanacağı bilinmez bir yola girmek oluyor.
“Bir kalp hem dairede, hem hariçte olamaz” hakikati gösteriyor ki, Risale-i Nur’un yüksek hakikatlerini ve derslerini beğendiği halde, Risale-i Nur’un esaslarını terk edip, başka mesleklerin cazibedar görünen esaslarına göre hareket etmek, kalbin nereye ait olduğunun bilinmemesine sebep oluyor.
Bir önceki yazımızda da belirtildiği üzere kalbin daireden harice çıkmak isteği ise, en çok tarikat ve siyaset hevesi olarak tezahür ediyor. Risale Nur’un bu husustaki hakikatleri de okunup bilindiği halde, kalbinde tasdik ettiği bu derslerden, kalbi koparıp, onu hariçteki bu zararlı heveslere kurban etmek kâr-ı akıl görünmüyor.
“Hem hariçteki irşada hevesli zatlar, Risale-i Nur’un şakirtleri ile meşgul olmamalı. Çünkü üç cihetle zarar görmeleri muhtemeldir. Takva dairesindeki talebeler irşada muhtaç olmadıkları gibi, hariçte kesretli namazsızlar var. Onları bırakıp bunlarla meşgul olmak irşad değildir” diyen, Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur Talebelerine Risale-i Nur’un irşadının yeterli olduğunu ifade ediyor. İmanî dersler cihetiyle hariçteki irşada hevesli zatların Nur Talebeleriyle meşgul olmasının yanlışlığı gibi, siyasî ve içtimâî meseleler itibariyle de Nur talebeleriyle hariçten irşada hevesli zatların meşgul olmasının yanlışlığı ortadadır. Zira, Nur Talebeleri her iki husus itibariyle de irşad edilecek bir konumda değil, tam aksine irşad eden bir konumdadır.
“Hem bu hadisede göründü ki, Risale-i Nur’a intisabın çok ehemmiyeti var ve çok pahalı düştü. Ve buna bu fiyatı veren ve o yolda bütün âlem-i İslâm namına dinsizliğe karşı mücadele vaziyetini alan aklı başında bir adam, o elmas gibi mesleğini terk edip, başka mesleklere girmez.”
Evet, mesleğimiz elmas gibi. Şişeler bizi meşgul etmesin yeter ki…