"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tecrübe-i meydan-ı imtihan

Hasan KOÇ
21 Mayıs 2015, Perşembe
Risale-i Nur’un her meselesini ihlâs ve sadâkatle okuyarak hakikatlerini kabul, tasdik ve tatbik eden talebeleri tecrübe-i meydan-ı imtihanın karışık hallerinden menfî olarak etkilenmiyorlar.

“Tecrübe-i meydan-ı imtihanda muvaffak olmak” (Kastamonu Lâhikası) için tecrübe meydanının ve imtihanın şartlarını iyi bilmek gerekiyor. Onaltıncı Lem’a’da Bediüzzaman’a yöneltilen meraklı suallerde de görüldüğü üzere Bediüzzaman, hadiselerin heyecanlı ve hareketli, cezbedici ve aldatıcı dış görünümüne değil, arka planında hükmeden mahiyetine göre hareket ediyor. Bu yüzden Risale-i Nur’un her meselesini ihlâs ve sadâkatle okuyarak hakikatlerini kabul, tasdik ve tatbik eden talebeleri tecrübe-i meydan-ı imtihanın karışık hallerinden menfî olarak etkilenmiyorlar.

Ahirzaman rotasını belirleyerek kendi hakikatlerine sadık kalanları mahall-i maksuda eriştiren Risale-i Nur, mahall-i maksudu bırakıp, zıdd-ı maksuda gitmenin büyük bir hüsran olduğunu hatırlatıyor. Her bir hakikati düstur-u azîm olan Risale-i Nur kendi mana-yı maksudunu (hedeflenen mana) bozmaya çalışanları şiddetle uyarıyor.

Tecrübe-i meydan-ı imtihan her gün biraz daha karışırken, Nurun sadık talebelerinde herhangi bir endişe görünmüyor. Hem imân ve din için, hem hayat-ı içtimaî ve şeriat için, hem hukuk-u âmme ve siyaset-i İslâmiye için derslerini Risale-i Nur’dan alanların,—Cenâb-ı Hakk’ın inayetiyle—tecrübe-i meydan-ı imtihanda geçemeyeceği ders kalmıyor. Ancak bu hakikatlere karşı “ders aldığı Amme cüz’ünü bir tek şekerlemeye satan havâi bir çocuk gibi” (28. Lem’a) olmamak gerekiyor. “Bu şiddetli imtihanda altın olanlar bakır olanlardan ayrılmak için mihenge vurulmak ve insafsız bir tecrübeyle nefislerin hisseleri olup olmadığı bilinmek için eleklerle elenmek, sırf hak ve hakikat namına olan hâlisâne hizmetimize pek çok lüzumu olduğu” (14. Şuâ) ifade ediliyor. Tecrübe-i meydan-ı imtihanda insafsız tecrübelerden geçileceği hatırlatılarak, bu tecrübenin iman hizmeti için lüzumlu bir tecrübe olduğu anlatılıyor.

“Hiçbir hile, hiçbir enâniyet, hiçbir garaz, hiçbir dünyevî ve uhrevî menfaat karışmayarak yapılan ve tam hâlis ve hak ve hakikatten gelen” (14. Şuâ) hizmetin yapılabilmesi için bazen kader-i İlâhînin ve inâyet-i Rabbâniyenin dehşetli tazyiklere müsaade verdiği izah ediliyor.

Kısacası bir kez de olsa tecrübe-i meydan-ı imtihanda tecrübe edileceğimiz anlaşılıyor. Cenâb-ı Hak muvaffak olanlardan eylesin.

Okunma Sayısı: 1769
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • RAMAZAN ADIBELLİ

    21.5.2015 09:59:37

    maşallah abi çok güzel bir yazı olmuş rabbim bizi istikamet şehidi olmayı nasip etsin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı