Sohbetlerimize devam etmeye başlayınca İzmir’de ilk olarak rahmetli Hakkı Menekşeli’nin verdiği kapıcı odası gibi küçük bir yerde kalmaya başladık. Mesut da sık sık gelir bizimle kalırdı. 

Zaman zaman Bediüzzaman Said Nursî’nin talebelerinden Ahmet Feyzi Kul Ağabeyin de gelip kaldığı küçük yerimizde Mesut da gelip kalırdı. 

Daha sonraları kira ile tuttuğumuz sohbet mahallinde birlikte kalmaya başladık ve bu beraberliğimiz sekiz yıl devam etti.

Günümüze kadar da devam etti ve hâlâ devam ediyor. O ahirette olsa da. Hazret-i Üstad Bediüzzaman, birimiz dünyada birimiz ahirette olsak da biz yine beraberiz demiyor mu? 

Daha sonra asker olarak gittiği İstanbul’da Yeni Asya Gazetesinde hizmetlerde bulundu. 

Ömrü boyunca Risale-i Nur hizmetinden ayrılmayarak sadakatini gösterdi. 1970’li yıllarda birlikte aylarca hapis yattık. 

Daha sonraları ailecek dostluğumuz, kardeşliğimiz devam etti. Biz İstanbul’a gittiğimizde onlarda misafir olurduk. 

Onlar İzmir’e geldiğinde bizde misafir olurlardı. 1990‘lı yıllarda İttihad Yayıncılık’ı kurarak Cağaloğlu’nda Risale-i Nur hizmetlerine devam etti.

Huzurlu ve istikametli bir hayatın arkasından dünyaya veda ederek her zaman bahsettiği Üstadına ve onun talebeleri olan ağabeylere kavuştu.      

Sekiz senelik beraberliğimizde çeşitli ağabeylerle görüşmelerimiz oldu.

Ve bunları yazmak bu kısa yazıya sığmayacağından ruhu şad olsun diyerek Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle, şefkatiyle muamele etmesini diliyoruz.