"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ümidin ışığında

Havva KÜÇÜK KONUR
14 Ağustos 2016, Pazar
Söylenecek o kadar çok şey var ki aydınlık adına. Yazılacak o kadar söz, dinlenecek beste ve sayfalar dolduracak o kadar şiir var ki.

Karanlığın kesafeti her şeyi kaplıyor, baskılıyor, örtüyor. Hâlbuki küçücük bir aydınlık, bir ışık, bir loş lamba bile karanlığa meydan okuyabiliyor. Karanlığın bütün ağırlığına, baskısına, istilâ ediciliğine rağmen tek bir damla nasıl da bütün dikkatleri üzerine çekiyor? Bir küçük delikten sızan ışık nasıl da kendini ele veriyor?

Bu zamanda bir günah bir kalmadığı gibi bir hasene de bir kalmıyor diyor Üstad Hazretleri. (Hutbe-i Şamiye, s. 54) Nur Talebeleri toplumda aydınlık noktaları çoğaltmak için var. Aydınlığın sayısını, miktarını, kuvvetini ve etkinliğini arttırmak için… Müsbet hareketin her yerde bayraktarlığını yapmak için… İman hizmetinin çerağını her yerde tutuşturmak için var. O yüzden hadiselere teslim olmayan, hadiselerin üstüne çıkan, olaylar üstü bakan, düşünen bir mesleğimiz var. 

Hiçbir hadise onu yolundan çeviremiyor. Hiçbir karanlık onun nurunu gölgeleyemiyor. Hiçbir olay onun ideal ve hedeflerini inkıtâa uğratamıyor. Gittiği yerden mitralyöz gibi ses getiriyor, bastığı yerden âsâ-yı Musa (asm) gibi âb-ı hayat fışkırtıyor. Gönüllere akıyor, doluyor, serfürû ediyor. Yürekleri kendine meftun, kalplerini esir ediyor.

Sevdamız, dâvâmız benliğimizde kor ateş gibi yanıp yüreğimizi pürnur, şuurumuzu ve irademizi gayyûr eylerken, bazı huffaşe tabiatlılar bundan hoşlanmayacak, yüz çevirecektir elbette. Nur’un meftunları da nur olmalı. Şeffaf, saydam, cam gibi… Bir yanından bakınca diğer yanı görünebilmeli. İçi dışı bir, enfüs ve âfak dengesi oturmuş olmalı. Mağara yürekliler, huffaşe tiynetliler bu ruhu sindiremedikleri için içlerindeki karanlığı yeryüzüne bulaştırmaya çalışacak, her yeri karanlıklarına bir durak yapacaklardır. 

Ama Nur’un sönmez fedaileri, Üstadlarından aldıkları “Konuşan Yalnız Hakikattir” prensibince, hem kendi mabeynlerinde, hem de dışarıya bakan yönlerinde kişiliklerini değil, hakikatlerini konuşturacaklardır. Hakikate perde olmayacak, sadece tebliğcisi görevini deruhte edeceklerdir. 

Hakikat mum gibidir. Onun ışığını yaymak için ihtiyacı olan şey, kendini onun varlığını, ömrünü, yolunu açmak için feda edecek bir balmumudur. Ben erirsem bu aydınlık görünür olacak, ben bitersem bu ışık karanlığa dağılacak diyen kara sevdalıları olduğu sürece hiçbir aydınlık yerde kalmayacak, hiçbir maksat gayesiz yere düşmeyecektir. “Allah’ın bu dini bir racil-ü facir ile de kuvvetlendirmesi” hadisini bu zaviyeden değerlendirdiğimizde, önümüzde yepyeni yollar açılacak, pek çok hizmet hamlesi çıkacak ve biz engelleri hizmete dönüştürerek yeni gönüller fethedeceğiz.

Hedefimiz, maksadımız, gayemiz iman hizmeti olduktan sonra ne gam! Dünya bir ateşgede olup başımızda patlasa, yeryüzündeki bütün deliklerden zulüm fışkırsa, engellerin, musîbetlerin hepsi üzerimize yağsa ne tasa! Hain plan ve entrikaların, binbir zulüm ve işkencenin her türlüsünü, bu hizmetin bânîsi Üstad Hazretleri çekmiş ve yolundan bir milim ayrılmamışsa, biz kimiz ki şikâyet edeceğiz, sıkıntımızdan pişmanlık göstereceğiz? Dünyevî hiçbir maksada, gayeye mesned olmayan bu dâvâ, tek parti devrinin en katı döneminde gökte bir kutup yıldızı gibi pırıl pırıl parlamışsa, dâvâmız adına düşüneceğimiz bir derdimiz olur mu? İçte ve dışta ne kadar baskılara hedef olsak da, bütün bu baskıları bertaraf edecek, onların üstesinden gelecek bir dâvâ vekili elimizde varken, neyin endişesini yaşayacak, kimin minnetini çekeceğiz?

Dünyadaki her hadisenin, mevkinin, makamın, mansıbın üzerinde olan iman ve hürriyet mücadelesine bihakkın yapışmak, onunla serfiraz olmak, sıbgalanmak, başka hiçbir gölgenin ufkumuzu karartmasına izin vermemek duâsıyla…

Allah, ufkumuzu her daim aydınlık etsin!

Okunma Sayısı: 2792
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı