"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sükûtun sesi

Hülya YAKUT
21 Aralık 2014, Pazar
Ortalık toz duman. “Gündem arapsaçı gibi” ifadesini kullanmıştım birkaç gün önce.

Özelden gelenlerin dışında, sanal paylaşımıma gelen yorumlardan da anladım ki, ehl-i hamiyet üzgün.

Evet, bir kardeşimin dediği gibi, ilgilensen bir türlü, ilgilenmesen başka.

Herkes kendi aynasından gördüğü, kendi penceresinden duyduğuna yorum yapıyor.

Enaniyet müsbet düşünmemizin önünde dağ gibi engel.

Zahire bakarak hareket eden de haklı...

Vicdanının sesine kulak veren de...

Kader illâ ki hükmünü icra edecek… Ona ne şüphe.

Bu karmaşık ortamda iyiye taraf olamıyorsak, haklının yanında duramıyorsak bile, en azından kötü olmamak bile büyük başarı.

Şahısların fanatiği değil, fikirlerin savunucusu olmak için gayret etmek değil midir vazifemiz?

Hakikatlerin peşinden gitmek, imanlı olanın tercihi değil miydi?

Zulmü kimin yaptığına değil, niçin yaptığına da bakılmaz.

Zulüm tek başına fiil olarak karşı çıkılması gereken bir vakıadır.

Fakat nefsimiz, egolarımız, tarafgirliğimiz bizi öyle bir hale getirmiş ki, mukaddes bilinen değerlerimiz ters-yüz edilmiş halde.

Bu gün buna izin vermek, göz yummak, hatta -acı ama gerçek- savunmak demek başka tehlikelere de dâvetiye çıkarmaktır.

Adalet herkese ve her zaman lâzım.

Yetimin, kadının, çocuğun, mazlûmun, yaşlının, garibanın hakkı gasbedildiğinde de, sessiz kalınacağının ayak sesleridir.

Hata yapan, zulüm yapan, hakka giren kim olursa olsun.

Kardeşimiz, oğlumuz, arkadaşımız, amirimiz, komşumuz, liderimizdir diye susuyorsak…

Veya;

Yaptıklarını haklı bulup alkışlıyorsak… Savunuyorsak… Avukatlığına soyunuyorsak…

“Aynısı senin de başına gelsin”, “Sen de en sevdiklerinle böyle sınan” diye mazlûm ahı alırsan hiç şaşırma.

Mazlûmun sükûtu, kimseyi yanıltmasın.

İncinenlere inşirah bahşedecek elbet Rabbim. Haksızlığa maruz kalanların hakkının hesabını soracak.

Kandırılanın, yalan ve riya ile hakka girenlerin vebali yanına kâr mı kalacak?

“Emanete” hıyanet eden, emanete sahip çıkmadığı için hesap gününde ne yüzle çıkacak Yaradanın huzuruna:

Evet incinene bu dünyada inşirah, öte dünyada mükâfat var. İncitenler ne yapacak? Düşündüler mi hiç?

“Gündem arapsaçı”

Sükût gündemin sesi.

Yusuf’u kardeşleri kuyuya attığında, baba Yakub’un gözyaşlarına sessiz kalmışlardı.

Dar dünya kuyularından, geniş saraylara yolculuk yapan Yusuf’un Rabbi onun yegâne dayanağı, sığınağıydı.

Sabır silâhı öyle bir silâhtır ki… sebep olanı tam kalbinden vurur.

Hiçbir terk ediş sebebsiz değildir. Her terkediş bir haksızlığın, bir zulmün, bir ezanın neticesidir.

Kimse dürüst, temiz, iyi, namuslu, merhametli ve şefkatli olanı terk etmez.

Hasenî meslekte Hüseynî acılar çekenlerin şiarıdır uhuvvet.

Nerede bir mazlûm varsa yanında olmaktır.

Niyet ve nazarı güzel olan, gündeme de aynı güzel niyet ve nazarla bakar. Bakmalıdır.

Husûmeti kaşıyarak değil.

Muhabbet fedailiğine soyunarak vazifesini yapmalıdır.

 

Okunma Sayısı: 1509
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adem KOCABAS CİDDE

    28.12.2014 09:34:21

    Sevgili yazar kardeş olaylara seyirci kalmayacagiz, karınca misali tarafimizi belli edeceğiz. Devlete ihanet edenleri affetmek, geleceğe pranga vurmaktır. Dinimizr devletimizce idarecilerimize sahip cikmazsak bu günleri çok ararız. Bedizzaman(hz) ne diyor? Nimet şükrü görmezse elden çıkar. Bugün devlet memuru başını ortebiliyor mu? İmam-hatiplerimiz kapalı mi? 7-8 yaşındaki çocuklarımız kur'ani okyabiliyor mu? Risaleler toplatili yirmi? Okuyanlar coplani yormu? O halde neden devlete isyan edelim? Turkiye'ye selamlar. ALLAH'a(cc)emanet olunuz.

  • Adem KOCABAS CİDDE

    21.12.2014 21:35:48

    Bak ne güzel yazımızda bir cümle kurmussunuz. Kimse... Dürüst...temiz...sevk....olanı terk etmez. Bu millet 12senedir bir kişinin ysnindaysa bir hikmeti vardır inşallah. Kimsenin üzerine de haksiz yere gidilmiyor. Devletin idari kararlarinin alındığı yerleri dinleyiniz, yetmedi yurt dışına ifşa edeceksin ondan sonra cam kenarında boynu bükük masumluk edebiyati yapacaksın. O yapılanlar vatan hainliği duygu sömürücülugu.v. s.çok şeyler var da zamanım yok. Türkiye te Selamlar.

  • ismet gülmez

    21.12.2014 21:27:26

    Allah razı olsun içimizdeki yangına su serptiniz. Yazıyı eşimle beraber okuduk çok istifade ettik. Allah hepimize doğru bakmayı ve doğru istikamette kalmayı nasip etsin. Amin

  • Osman

    21.12.2014 20:29:45

    guzel yazmissiniz tesekkurler ama malesef bu durumu firsat bilip icindeki kini kusan ve bunlar hakettiler mustehaklar diyenlerin sayisida az degil.. bunlarin gorunceuzuluyor ve diyorum 15 gunde bir laakal okunmasi gereken risaleler gercekten cok onemli imis.. tarafgirlik kendi meslegini tek hak gormek insani ne derece asagilara cekebiliyor.. halbuki hepimiz biliyoruzki butun cemaatler Allaha varmak icin birer vesile birer arac, amac degil...

  • Garib Doğu

    21.12.2014 10:30:13

    Sükütün sesi,yazıya başlık yapılmış.Ne isabet... Evet gündemin en büyük hadisesi zülumlar karşısında susmaktır.Bunun diğer adı dilsiz şeytanlıktır.Bilhassa elinde güç olanlar çok ağır bir vebalın altındalar.Tarafgirlik, zülmu ve zalimi görmezden gelmemize neden olmamalıdır.Bizi haktan alıkoymamalıdır.Maalesef, çok derinden üzülerek söylüyorum bugün haksızlığa göz yummanın,sessiz kalmanın en vahim halini yaşıyoruz.Korkarım ki bu sessizlik başımıza büyük bir bela getirecektir.Ya Rabbi, sen bu toplumu derin gaflet uykusundan uyandır.Zalime karşı çıkar,mazlumu savunur hale getir amin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı