"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dört matbah, inkılâp ve süzgeç

Hüseyin ÇETİNSOY
02 Haziran 2015, Salı
Bediüzzaman Hazretleri Van Valisi Tahir Paşa’nın konağında kalırken çeşitli âlimlerle münazaralı sohbetler yapmaktadır.

Bu toplantılarda kendisine sorulan sorulara ikna edici cevaplar vererek münazaraları kazanan Bediüzzaman’a sorular din ilimleriyle birlikte fen ilimlerinden de gelmeye başlar. Bunun üzerine, fen ilimlerine de meraklı olan Valinin kütüphanesinde bulunan fizik, kimya, jeoloji, biyoloji, matematik, astronomi vs. fen ilimlerini kendi kendine mütalâa ederek öğrenir. Ve münazaralarda o ilimlerin uzmanlarıyla tartışıp onları mağlûp eder. Hatta bazı kitaplar yazar. Bir tefsirden ziyade, Kur’ân’ı Kerim’e tefsir yazmak isteyen müfessirlere bir yol gösterici mahiyetini taşıdığını ifade ettiği İşârâtü’l-İ’câz isimli muhteşem eserinde de bu tarz açıkça görülür.

Bu eserin Bakara Suresinin tefsir edildiği bölümde haşre delil olarak yazılan on bürhanın onuncusunda şu ifade yer alır:

“ Sonra o madde-i latifenin ahvaline bak. Nasıl azanın ihtiyaçlarına göre muayyen bir kanunla taksim edilir ve bedenin her tarafına mahsus bir nizamla muntazaman dağıtılır. Yine şayan-ı dikkattir ki, o madde-i latife, dört matbahta pişirildikten sonra ve dört inkılâptan geçtikten sonra ve dört süzgeçten tasfiye edildikten sonra rızık olarak taksim edilir. Hem yine şayan-ı dikkattir ki, o madde-i latife, yemeklerin ruhu ve hülasasıdır. O yemekler âlem-i anasırda dağınık menbalardan muntazam bir düsturla, mahsus bir nizamla cem ve tahsil edilirler.” 1

Bu ifade de geçen “… dört matbahta pişirildikten sonra ve dört inkılâptan geçtikten sonra ve dört süzgeçten tasfiye edildikten sonra rızık olarak taksim edilir” cümlesindeki ‘dört matbah(mutfak), dört inkılap ve dört süzgeç” tabirlerinin neye işaret ettiği izah etmeye çalışalım.

İnsan için dört mutfak, gıdaların mekanik ve kimyevi olarak hazmedildiği ağız, mide, duodenum(oniki parmak bağırsağı) ve ince bağırsaklardır. 

Ağız mutfağında alınan gıdalar dişlerle mekanik olarak parçalanır. Üç çift tükürük bezi her gün bir litre tükürük üretir. Tükürük, yiyecekleri sulandırır ve yutulmasını kolaylaştırır. 

 Mide yediklerimizi işler ve küçücük parçalara ayırır. Sulandırarak ya da yoğunlaştırarak sindirimin diğer aşamalarına hazır hale getirir. Mide bir buçuk litrelik maksimum kapasitededir. Duvarlar derin çukurlarla kaplıdır ve her birinde mikroskobik hücreler sıralanmıştır.  Yiyecekler midede iki ile altı saat kalır. Midede, dalgalar halinde oluşan güçlü kasılmalar yiyecekleri sıkıp karıştırarak, yarı hazmedilmiş, kimüs denen, sulu bir lapaya dönüştürür.

Duodenum denilen Onikiparmak bağırsağı ince bağırsağın mide ile birleşen ilk yirmi-yirmi beş santimetrelik kısmıdır. Kıvrımlı bir yapıya sahiptir. İnce bağırsağın en önemli kısmıdır. Buraya karaciğerin safra salgısı ve pankreasın sindirim enzimleri boşaltılır. Onikiparmak bağırsağında karbonhidrat, protein ve yağların sindirimi gerçekleşir. Yağların sindirimi, karaciğerden gelen safra salgısının etkisiyle ilk kez burada başlar. 

Asıl ince bağırsaklar dediğimiz(jejunum ve ileum) beş-altı metre uzunluğundadır. İnce bağırsağının görevi ağızda kısmen sindirilmiş karbonhidratlar ile midede kısmen sindirilmiş proteinlerin ve sindirimi henüz başlamamış olan yağların sindirimini gerçekleştirmek ve tamamlamaktır. Diğer görevi ise villus denilen ve sayıları beş milyonu bulan tümürler sayesinde sindirilen besinlerin emilmesini ve böylece kana karışmasını sağlamaktır.

Birinci süzgecimzi, safra kesesi, safra da besinlerin emilimini sağlamak için, yağ küreciklerinin ve bazı vitaminlerin parçalanmasına yardımcı olur. Kimustaki besinlerin bileşenlerini daha basit moleküllere indirgeme işini enzimler tamamlar.

İkinci süzgecimiz vücuttaki en büyük organ olan ve beş yüzden fazla görevi olan karaciğerdir. Yetmiş beş bin özdeş hücre grubundan teşekkül eden ve aralıksız çalışan bir kimya fabrikası gibidir. Kan damarlarının doğrudan ince bağırsaktan taşıdığı besinleri filtreler. Burada yeniden birleştirilip vücut için gereken bileşik proteinlere ve yağ moleküllerine çevrilirler. Karaciğer aynı zamanda talep üzerine enerji sağlayan bir şeker deposudur. Vücudun enerji kaynağı karaciğer denetimindedir.

Üçüncü süzgecimiz su dengemizden sorumlu organlar olan böbreklerimizdir. Kanı filtreleyerek, atık maddeleri çıkarırlar.  Vücuttaki bütün kan beş dakikada bir böbreklerden geçer. Bu da günde bin beş yüz, bir ömür boyunca ise yaklaşık kırk milyon litre kan demektir. Her böbrekte bir milyonun üzerinde filtreleme birimi vardır. Kan, düğüme benzer bir kılcal damar grubundan geçer. Su ve atıklar filtrelendikten sonra birbirine geçmiş tüpler tarafından toplanır. Daha sonra temiz suyun yüzde doksan dokuzu kana geri döner. Geriye kalan sıvı idrardır ve idrar yolu ile dışarı atılır.

 Dördüncü süzgecimiz akciğerlerdir. Akciğer dokusu, etrafı küçücük kan hücreleri ile ağ gibi çevrili yaklaşık üç yüz milyon hava torbacıklarından oluşmuştur. Dakikada on altı-on sekiz defa soluk alıp veririz. Her nefes aldığınızda vücudunuza yüz trilyona yakın hava molekülü girer. Bunun yaklaşık yirmi bir trilyonu, oksijen molekülüdür. Solunum sistemi yoluyla vücudunuza giren ve kan dolaşımına yüklenen bu moleküller, yine kan yoluyla vücudun en derin noktalarına kadar ulaştırılır. Ve burada bulunan karbondioksit molekülleriyle yer değiştirir. Biz sadece nefes aldığımızı zannederken, gerçekte bu sırada vücudumuzun derinliklerinde hiç durmadan oksijen, karbondioksit ve su alışverişi gerçekleşir. 

Görüldüğü gibi, Risale-i Nur’da anlatılan her hakikat, hem din ilimleri ile, hem de fen ilimleri ile meczedilmiştir.

Dipnot: 1- İşârâtü’l-İ’câz, s.97

Okunma Sayısı: 5597
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Can

    10.7.2018 13:19:41

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı