Cenâb-ı Hak, Rezzak ismiyle, yarattığı bütün canlıların rızkını en güzel ve en münasib bir şekilde vermiştir.
Hatta, bir yavru dünyaya gelmeden rızkını hazırlamıştır. Rızık hususunda Anadolu'da güzel bir söz vardır: "Ağılda oğlak doğar, derede otu biter" diyerek, halkımız Rezzak ismine olan itimadını belirtmiştir. Bediüzzaman Hazretleri de rızkın doğrudan Allah'ın taahhüdü altında olduğunu ifade ederek şöyle der: "Rızık doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâl'in elindedir ve hazine-i rahmetinden çıkar."
Rahmet hazinesinden gönderilen helâl rızıkla bedenimizi besler, şükrünü de eda eder ve israf etmezsek, dünyada hiçbir insan aç kalmayacaktır. Bugün dünyada milyonlarla insan açlık çekiyorsa, kendilerine verilen rızkın başkaları tarafından gasbedilmesindendir. Halbuki, dünya tarlası ve bahçesi, içinde yaşayan her canlıyı doyuracak kadar rızıkla doldurulmuştur. Açgözlülük, hırs ve tamah yüzünden, güçlü olanlar zayıfların da rızkını elinden almakta, onları aç ve perişan bırakmaktadır. Bugün dünyada yaşanan açlığın çaresini Bediüzzaman Hazretleri "iktisad, kanaat, tevekkül ve kısmetine razı olmak" şeklinde izah etmiştir. İnsanlık bu seviyeye yükseldiği zaman, dünyada aç insan kalmayacaktır.