“Rabb’in, bal arısına ‘dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yavru yap, sonra her çeşit bitkiden ye, sonra da bal yapman için Rabb’inin gösterdiği yollardan boyun eğerek yürü!’ diye öğretti. Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki onda insanlar için şifa vardır. Düşünen bir millet için bunda ibretler vardır.” (Kur’ân-ı Kerîm, Nahl Sûresi, 68-69)
Arı, çoğunlukla 5-6 hafta ömrü olan küçük bir böcek olarak yaratılmıştır. Bir bal arısı kovanında “ana arı’’, “işçi arı’’ ve “erkek arı’’ olmak üzere, üç tür arı bulunur. Bu arılar hem üstlendikleri görevler açısından birbirinden farklı hem de fizikî özellikler açısından birbirinden farklıdırlar. Arılar içerisinde fizikî olarak en büyük olanı ana arıdır. Yaklaşık 2 cm boyu vardır. Görev açısından da en önemli görevi yine ana arı üstlenmiştir. Ana arının görevi kovanın idaresi, yumurtlama ve neslin devamını sağlamaktır. Bir kovanda; bir ana arı, mevsimlere göre sayıları değişse de birkaç yüz erkek arı ile on binler hatta yüz binlerce işçi arı bulunur. Ortalama bir kovanda sayıları 10.000 ile 80.000 arasında değişen arı yaşar. Ana arıya, günde 1.500 ile 3.000 adet yumurta ürettirilerek neslinin devam etmesi sağlanmıştır. Rabb-i Rahim’in ilhamıyla kendi aralarındaki işbölümüne göre; arıların bir kısmı balmumu üretirken, bir kısmı peteklere bal doldurur, bir kısmı da kovana su taşıyarak balı inceltir.