"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’dan haberi olanlar ve olmayanlar

Hüseyin GÜLTEKİN
08 Ağustos 2016, Pazartesi
Üstad Bediüzzaman “ Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz... Biz müteharrik-i bizzat değiliz; bilvasıta müteharrikiz” diyor.

Dolayısıyla bizdeki siyasetin ucunun ecnebilerin elinde olduğundan çok suistimallere, haksızlıklara hatta cinayetlere açık bir alan olduğu enteresan tesbitinden bihaber olan insanların, bu gibi riskleri görememeleri belki anlaşılır. Üstadın bu teşhislerinden haberdar olanların dahi bu tesbitleri kulak ardı ederek, bu yönden gelebilecek tehlike ve riskleri göremeyip, siyasilerle fazlaca içli dışlı olmaları anlaşılır gibi değil. 

Üstadın; ”milletin yüzde altmışı yetmişi tam dindar olmadıkça din adına meydana çıkan parti başa gelmemeli. Şayet başa gelirse dinî değerleri siyasetlerine âlet etmeye mecbur olurlar” önemli mesajını dikkate almayarak iktidara gelen bu partilerin, bu tercihlerini ve Bediüzzaman’ın bu önemli tesbitlerinden bihaber olan çevrelerin bu çeşit dindar bilinen partilere aşk-u şevkle taraftar olmalarını bir tarafa koyalım; Üstadın bu orijinal teşhislerinden haberdar olan dostların bu dikkat çekici ikazları dikkate almamaları  ne ile izah edilir?

Bediüzzaman’ın; “bu zamanda siyasetçi tam dindar olamaz; tam dindar olan da siyasetçi olamaz” tesbitinden haberi olmayan bir çok avam-ı ehl-i dinin, günümüz siyasilerinin her fırsatta bolca dini terim ve deyimlerini istimal etmelerinden etkilenerek, onları mükemmel dindarlar bilerek destek vermeleri bir yana; Üstadın bu teşhislerinden haberdar olanların da onların tam dindarlıklarına hükmetmelerine ne demeli?

Yine Üstad Bediüzzaman’ın; bir elinde siyaset topuzunu, diğer elinde Kur’ân’ı tutanların lâyıkıyla dine hizmet edemeyeceklerini; bunun için iki elimizle Kur’ân’a sarılmamız gerektiğini ifade ettiğinden haberi olmayan siyasilerin dine hizmet niyetiyle siyaset arenalarına çıktıklarını ve saf Anadolu insanını da aşk-ı merakla bu siyasilere taraftar olmalarını bir kenara koyalım. Bediüzzaman’dan dersini alanların da dine hizmet niyetiyle aynı tavırlar içine girerek, dinî değerler üzerinden siyaset yapmaktan bir beis görmeyen siyasiyyunların peşine takılmalarının bir izahı olur mu?           

Yine Bediüzzaman’ın; “menfaat üzerine dönen siyaset canavardır” calib-i dikkat tesbitinden habersiz bir çok insanın, bu siyaset canavarını fark edemeyip, siyaset alanıyla fazlaca iştigal etmeleri belki anlaşılabilir. Fakat günümüzde tamamen karşılıklı menfaat üzerine cereyan eden Üstadın işaret buyurduğu bu tehlikeyi kulak ardı ederek, siyasilerle fazlaca haşir-neşir olmaları neyin ifadesi acaba?

Keza her zaman siyasî iktidarlardan makam, mevki veya maddî bazı beklentiler içinde olan bazı menfaatperest, dünyalık insanların hemen her dönemde beklentilerine cevap verecek iktidara en yakın güçlü partilerden yana bir tercih içinde bulunmaları alışılmış bir gelenektir. Herhangi bir ideolojileri, bir gayeleri, bir hedefleri olmayan bu insanların konjonktürlere zemin ve şartlara göre, durmadan yön değiştirerek, her defasında farklı partilerden yana tercihlerde bulunmaları belki anlaşılabilir. Velâkin Bediüzzaman’dan dersini alan ve onun hayatı boyunca şartlar ne olursa olsun, maddî ve manevî hiçbir karşılık beklemeden vatan, millet ve Kur’ân adına açıkça demokrat siyasî kadrolara duâ ederek, istinat noktası olarak desteklerde bulunduğundan haberdar olan bir çok ihvanın da, Üstadın bu tavrını kulak ardı ederek; hemen her seçim döneminde maalesef  hep güçlü olan değişik partilerden yana tercihlerde bulunmalarının tatminkâr bir izahı var mı acaba? bilemiyoruz.  

TAZİYE: Kardeşimiz Ecz. Adnan Fedakâr’ın kayınvalidesinin vefatını teessürle öğrendim. Merhumeye Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabr-ı  cemil diliyorum.    

Etiketler: bediüzzaman, said nursi
Okunma Sayısı: 3316
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • abdullah abdullah

    8.8.2016 09:59:58

    evet said nursiyi okudukları halde işine geldiği gibi davranan nurcular(!) için diyorum;YA RAB HUBB-U CAH UĞRUNA NE CEMAATLER BATIYOR,BATACAK.Bizi cüz'i ve geçici menfaati davalarına tercih edenlerden eyleme yarab.Ya rab bizi biz yapan değerleri dünyalık için heder edenlerden eyleme.siyasetin çamuruna batmış,batmakla kalmamış ağzına yüzüne sürenlerden eyleme YA RAB

  • Mirza said

    8.8.2016 09:02:25

    hüseyin hoca aynı şeyleri fetullahçılar için de bu köşede dile getirmiş defalarca uyarmıştın ama kulak asmadılar.Kader,Allahtan gelene muhalefet edenlere öyle şiddetli tokat vurdu ki inşaallah hepsi olmasa bile bir kısmı intibaha gelmiştir.Birilerinden kaptıkları kuru bir kemik için bize saldırıp havlayanlar ise,zerratıyla o ucu dışarda olan siyasetin içindeler ağzına yüzüne bulaştırıyorlar ancak aşkı siyaset misk-u anber hissetiriyor onlara.Tıpkı siyasi hiziplerin lideri gibi beyanat üstüne beyanat veriyorlar onlara verdiriliyor.Üstadımı okumuşlardır ama asıl gaye kuru bir kemiğe malikiyettir.1979 da güya bizden biri, sokak terörü sebebiyle, rejimine bir şey olmasın diye süfyana dua ediyordu.işte bu gün "bilmiyorlar mı" dediklerin çoook iyi biliyorlar ama amaç hub-u cah. birileri üflüyor onlar oynuyor çocukçasına zıplıyor.Herşey kuru bir kemik için kader tokatı gelinceye kadar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı