"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cevap bekleyen sualler

Hüseyin GÜLTEKİN
04 Aralık 2017, Pazartesi
On beş sene boyunca yapılan uygulamalarda doğru veya yanlış ayırımı yapamadan, iktidar partisine kayıtsız şartsız destekte bulunan basireti bağlananlara değil; halen vicdanlarının sesini dinlediklerine ihtimal verdiğimiz dostlara sesleniyorum.

Parti gözlüğünü çıkarıp, vicdanlarını rahatlatmak için objektif, tarafsız bir şekilde aşağıdaki cevaplandırmalarını bekliyorum.

Darbe ve darbecilerle hesaplaşmak adına yaklaşık yedi yüz bebeği anneleriyle beraber aylardır içeriye tıkan destek verdiğiniz partinin iktidarında değil de, başka bir parti döneminde olsaydı, nasıl bir tavır takınırdınız?

Çoğu namazında niyazında olan oyuncak silâhı bile eline almamış on yedi bin kadının, vatan haini - darbecilikle suçlanarak hapishanelere doldurulması zulmü bu iktidar döneminde değil de, başka bir parti döneminde vuku bulsaydı, şimdiki gibi sessiz kalıp seyirci kalır mıydınız?

Darbecidir diye bazı hasta, seksenlik pir-i fânilerin dahi tutuklayıp hapishanelere doldorulması faciaları, destekte bulunduğunuz bu parti döneminde değil de, başka bir parti döneminde olsaydı yine böyle tepkisiz kalır mıydınız?

Bu iktidarın teşvikiyle, izniyle çalışmalarına devam eden malûm bankada hesabı olduğu için darbecidir diye ifadesi bile alınmadan oğlunuz, kızınız veya bir yakınınız ihraç edilip tutuklansaydı, yine de vicdanen kabullenip, herhangi bir sorgulamada bulunmaz mıydınız?

Yine bu hükümetin teşvikleriyle çalışmalarına devam eden okullara, dersanelere çocuğunu gönderdiği için darbeci, vatan haini diye yapılan suçlamalar, başka bir partinin döneminde olsaydı o partiye karşı tutum ve tavrınız ne olurdu acaba?

Şimdi bu suallere karşı; “Canım bu söylediklerinizi hükümet mi yapıyor, bağımsız mahkemeler yapıyor” diyerek her olumsuzlukta, sudan bahanelerle iktidarı tenzih edip, temize çıkarıp, kabahati, suça başka yerlere yüklediğiniz gibi, bu hukuksuz keyfi uygulamalarda da aynı tuttumu gösterdiğinizi tahmin ediyorum.

Bir soru daha: Gerçekten şimdi Türkiye’de yargının hiçbir baskı altında kalmadan objektif, bağımsız olduğuna inanıyor musunuz? Eğer öyle ise nadirattan da olsa sanıkların lehine karar veren savcı veya hâkimler neden hemen sürgünlere tabi tutuluyor, hatta tutuklanıyor? Meslekten ihraç edilen binlerce hâkim veya savcı gerçekten darbeci veya terörist mi sizce?  

Beğenmediğiniz, rey vermediğiniz başka bir partinin iktidarı döneminde şimdi bu iktidar döneminde yaşananlar gibi ifadeleri alınmadan, savunma hakkı tanınmadan, ne adlî, ne idarî bir işlem yapılmadan, hiçbir inandırıcı hukukî bir delil olmadan on binlerce memur meslek ihraç edilseydi böyle sessiz kalıp, olup bitenlere seyirci kalmakla kalmayıp; olup bitenleri alkışlar mıydınız? Yoksa bu kadarı da olmaz deyip  tepkinizi mi gösterirdiniz?

Kısaca “Meleği şeytan; şeytanı melek olarak gösteren” siyasî tarafgirlik üzerinden değerlendirmelerde bulunan, angaje olan, vicdanının sesine kulaklarını kapatan, merhametini, şefkatini rafa kaldıran, basireti bağlananlara değil; aklını vicdanını kaybetmeyen, ferasetini basiretini halen muhafaza eden, hakkın hatırını hiç bir hatıra feda etmemenin gayretinde olan, hak ve hürriyetlerinin öneminin farkında olmaya dâvet ediyoruz.         

Okunma Sayısı: 4794
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Lokman Asaf

    4.12.2017 13:31:03

    Sorulara ne hacet (!) anamız, babamız, toplum bizi mahkum etti. Üstadın mahkeme için söylediği söylenir. Bir zaman, bir padişahın mübtela olduğu bir hastalığın ilacı, bir çocuğun kanı imiş. O çocuğun pederi, çocuğu, hakimin fetvasıyla bir para mukabilinde padişaha vermiş. Çocuk, mecliste ağlamak ve şekva yerine gülmüş. Sormuşlar: Neden gülüyorsun? Demiş ki: İnsan, musibete giriftar olduğu vakit; evvel pederine, sonra hakime, sonra padişaha şekva eder. Benim pederim, beni kesilmek için satıyor; işte hakim de ölmekliğime karar veriyor; işte padişah benim kanımı istiyor... Bu antika ve pek garib ve şekli çok çirkin ve hiç görülmemiş bu hale karşı, ancak gülmek ile mukabele edilir. Tarihçe-i Hayat - 238

  • İdris Ayaz

    4.12.2017 12:54:20

    Babam adına sorunuza cevap veriyorum. Oğlu, gelini, yeğeni, torunları komşusu, mağdur edildi; ama babam, anam, amcam, dayım, nenem, komşum, muhtarım yinede destek oluyor. Tutuklu bebek haberleri yalan (!) imiş. Alınan önlemler gerekliymiş, kurunun yanında yaş da yanarmış, çalıyor ama çalışıyorlarmış, hangi dönemde rüşvet kayırma olmadı" imiş. Bu Amerika nın oyunu imiş.

  • demir can

    4.12.2017 10:07:36

    eline silah almamış devlete hiç zarar vermemiş insanlar anayasa belirtilmemiş banka sendika iletişim uygulamasi ile terör örgütü üyesi oluyor tutuklaniyor,hapis cezası alıyor,müslüman geçinen partizanlarda destekliyor. UNUTMAYIN KABİR VAR AHİRET VAR HESAP VAR

  • Adil

    4.12.2017 03:28:50

    Allah sizlere uzun ömür versin.Ne kadar doğru yazı.Allah kalplerimize merhamet versin.Resmen sivil ölümü yaşıyoruz.bu yazı bana çok iyi geldi .Allah razı olsun.

  • Hacer

    4.12.2017 02:00:26

    Allah razı olsun.Rabbim tüm müslümanlari uyandirsin.bizler abdestsiz okullarımızda durmazdik çünkü peygamberlik mesleği abdestli olur diye.Kutlu doğum haftaları ogrencilerimiz salavatla cosardi.Ustadimizin yangın var gençliğin imanı diye haykirislarina ses verdik gönül verdik.gecemizi gündüz ettik .anadan yardan evlattan geçtik.39 d ateşle cocugumuzu feda edip koştuk devletimizin okuluna binlerce evlada evladımızi feda ettik .Rabbim niyetimizi biliyor.Çok şükür her an Allah rızası için koşturduk.Ama dindar diye basortumuze özgürlük olacak oy verdik.Ama devletimiz bizim hem mesleğimizi hem evlatlarimizi hem de esimizi en önemlisi özgürlüğümüzü aldı.bu muydu devletimizi sevmenin ödülü.çocuklar ana siz babasız kaldı.HzYusuf lar oldu kardeşlerimiz.kardeşler oz kardeşi oz evladı düşman bildi.Bizler affetsekte evlatlar ,tarih,en önemlisi Allah affeder mi bu zulmü yapanları,alkış tutanları ve zulme susanlari.Hele Efendimiz sav okullarda mahsun kaldı.acaba O nun sav huzuruna nasıl çıkarlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı