On beş sene boyunca yapılan uygulamalarda doğru veya yanlış ayırımı yapamadan, iktidar partisine kayıtsız şartsız destekte bulunan basireti bağlananlara değil; halen vicdanlarının sesini dinlediklerine ihtimal verdiğimiz dostlara sesleniyorum.
Parti gözlüğünü çıkarıp, vicdanlarını rahatlatmak için objektif, tarafsız bir şekilde aşağıdaki cevaplandırmalarını bekliyorum.
Darbe ve darbecilerle hesaplaşmak adına yaklaşık yedi yüz bebeği anneleriyle beraber aylardır içeriye tıkan destek verdiğiniz partinin iktidarında değil de, başka bir parti döneminde olsaydı, nasıl bir tavır takınırdınız?
Çoğu namazında niyazında olan oyuncak silâhı bile eline almamış on yedi bin kadının, vatan haini - darbecilikle suçlanarak hapishanelere doldurulması zulmü bu iktidar döneminde değil de, başka bir parti döneminde vuku bulsaydı, şimdiki gibi sessiz kalıp seyirci kalır mıydınız?
Darbecidir diye bazı hasta, seksenlik pir-i fânilerin dahi tutuklayıp hapishanelere doldorulması faciaları, destekte bulunduğunuz bu parti döneminde değil de, başka bir parti döneminde olsaydı yine böyle tepkisiz kalır mıydınız?
Bu iktidarın teşvikiyle, izniyle çalışmalarına devam eden malûm bankada hesabı olduğu için darbecidir diye ifadesi bile alınmadan oğlunuz, kızınız veya bir yakınınız ihraç edilip tutuklansaydı, yine de vicdanen kabullenip, herhangi bir sorgulamada bulunmaz mıydınız?
Yine bu hükümetin teşvikleriyle çalışmalarına devam eden okullara, dersanelere çocuğunu gönderdiği için darbeci, vatan haini diye yapılan suçlamalar, başka bir partinin döneminde olsaydı o partiye karşı tutum ve tavrınız ne olurdu acaba?
Şimdi bu suallere karşı; “Canım bu söylediklerinizi hükümet mi yapıyor, bağımsız mahkemeler yapıyor” diyerek her olumsuzlukta, sudan bahanelerle iktidarı tenzih edip, temize çıkarıp, kabahati, suça başka yerlere yüklediğiniz gibi, bu hukuksuz keyfi uygulamalarda da aynı tuttumu gösterdiğinizi tahmin ediyorum.
Bir soru daha: Gerçekten şimdi Türkiye’de yargının hiçbir baskı altında kalmadan objektif, bağımsız olduğuna inanıyor musunuz? Eğer öyle ise nadirattan da olsa sanıkların lehine karar veren savcı veya hâkimler neden hemen sürgünlere tabi tutuluyor, hatta tutuklanıyor? Meslekten ihraç edilen binlerce hâkim veya savcı gerçekten darbeci veya terörist mi sizce?
Beğenmediğiniz, rey vermediğiniz başka bir partinin iktidarı döneminde şimdi bu iktidar döneminde yaşananlar gibi ifadeleri alınmadan, savunma hakkı tanınmadan, ne adlî, ne idarî bir işlem yapılmadan, hiçbir inandırıcı hukukî bir delil olmadan on binlerce memur meslek ihraç edilseydi böyle sessiz kalıp, olup bitenlere seyirci kalmakla kalmayıp; olup bitenleri alkışlar mıydınız? Yoksa bu kadarı da olmaz deyip tepkinizi mi gösterirdiniz?
Kısaca “Meleği şeytan; şeytanı melek olarak gösteren” siyasî tarafgirlik üzerinden değerlendirmelerde bulunan, angaje olan, vicdanının sesine kulaklarını kapatan, merhametini, şefkatini rafa kaldıran, basireti bağlananlara değil; aklını vicdanını kaybetmeyen, ferasetini basiretini halen muhafaza eden, hakkın hatırını hiç bir hatıra feda etmemenin gayretinde olan, hak ve hürriyetlerinin öneminin farkında olmaya dâvet ediyoruz.