"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Din büyüklerine kulak veren ve vermeyen idareciler

Hüseyin GÜLTEKİN
05 Haziran 2017, Pazartesi
Müritlerine ders vermekle meşgul olan Hz. Mevlânâ bir ara zamanın Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus’un içeriye girip bir köşede beklediğini fark eder.

Ama ara vermeden dersine devam eder. Nihayet bittikten sonra Sultan İzzettin hürmet ve tazimle Hz. Mevlânâ’ya yönelerek; “Üstadım bana bir nasihatta bulunmanız için, sizi rahatsız ettim” deyince Mevlânâ Hazretleri Selçuklu Sultanına oldukça sert ve vakarlı bir tavırla;  “Sana ne öğüt vereyim!.. Sana çobanlık vermişler; sen kurtluk yapıyorsun!.. Sana bekçilik emretmişler; sen hırsızlık yapıyorsun!.. Allah (cc) sana sultanlık nasip etmiş; sen şeytana uyup, zulmediyorsun!.. Ben sana hangi nasihatlarda bulunayım?..” gibi ağır ve oldukça sert ithamlarını dinleyen Selçuklu sultanı ağlayarak dışarı çıktı. Bir köşeye çekilerek o zamana kadar yaptığı haksız ve keyfi iş ve icraatlarının bir muhasebesini yapar ; tövbe istiğfarda bulunarak bundan sonra daha doğru, daha adâletli icraatlarda bulunması için, Allah’tan (cc) yardım isteyerek, duâda bulunur.   

Eski padişahların, hükümdarların, sultanların çoğu böyle idi.. Din byüklerinin çoğu da böyle idi... Dünyaya hükmeden padişahlar, sultanlar bilerek veya bilmeyerek yanlış bir iş veya icraatta bulunduklarında, ”en faziletli cihad zalim idarecinin yüzüne karşı dinin emirlerini söylemektir” hadis-i şerifinden haberdar olan din büyükleri dinin emir ve yasaklarını hiç çekinmeden, korkmadan tebliğ eder, onlara gerekli ikaz ve tavsiyelerde bulunarak, doğru yolu gösterirlerdi.

Elbette böyle olmayan hükümdar ve padişahlar da yok değildi. İslâm tarihinde keyfi iş ve icraatlarda bulunan, raiyetlerinin hak ve hukuklarını gözetmeyen, onlara zulmeden idareciler de vardı. İşte bu gibi hak hukuk tanımayan, zalim idarecilere karşı o zamanın din büyükleri çok ağır bedelleri ödemek pahasına da olsa dinin emir ve yasaklarını dile getirdiklerini, çekinmeden korkmadan onlara ikaz ve ihtarlarda bulunduklarını da yine tarihî bilgi ve belgelerden öğreniyoruz.

Adaletle hükmetmeyi prensip edinerek, raiyetlerinin hak ve hukuklarını korumayı vazife bilen bir çok sultan, devirlerindeki din büyüklerine lâyık oldukları değeri verip, baş tacı ettikleri gibi; adaletle hükmetmeyi bir tarafa koyup, mahiyetlerindeki insanlara her türlü haksızlığı, baskıyı, zulmü reva gören bazı zalim padişah, hükümdar ve sultanlar da kendilerine tabi olmayan, pervasızca hak ve hakikatları haykırmaya devam eden bir çok din büyüklerine her türlü işkenceleri, zulümleri yapmaktan çekinmedikleri de tarihî belgelerle sabittir.

Cumhuriyet tarihi boyunca da Beiüzzaman’dan başka devrin idarecilerine yanlış iş ve uygulamalarda bulunmamaları hususunda ikaz ve tavsiyelerde bulunarak doğru yolu gösteren gerçek din büyüklerine maalesef rastlayamadığımız gibi, din büyüklerinin irşad ve tavsiyelerine, fikir ve düşüncelerine kulak veren idarecilere de bu güne kadar şahit olmadık maalesef. Geçmişten bu güne kadar millet olarak çektiğimiz ve halen de çekmekte olduğumuz sıkıntılarımızın önemli bir sebebi de gerçek din büyüklerinin irşad ve tavsiyelerine bizi idare edenlerin kulak tıkamaları olsa gerek. Şimdi dahi, millet olarak yaşamakta olduğumuz bütün problem ve sıkıntılara en doğru teşhisleri ve tedavi çarelerini sunan Bediüzzaman’ın yol gösterici tavsiyelerine kulak verseler, çözüm bekleyen bir çok problemin kolayca çözülmüş olduğunu göreceklerdir.  

Okunma Sayısı: 2366
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı