"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hani dostları çoğaltıp düşmanları azaltacaktınız?

Hüseyin GÜLTEKİN
28 Ağustos 2017, Pazartesi
Başbakanın işe başladığı ilk günlerde; “Bundan sonra gerek içeride, gerek dışarıda düşmanlarımızı azaltıp, dostlarımızı çoğaltacağız..” demişti. Milletçe arzuladığımız ve hayal ettiğimiz başbakanın bu doğru beyanlarından doğrusu bir hayli memnun olmuş ve umutlanmıştık.

Türkiye’nin uzunca bir süredir içeride ve dışarıda düşürüldüğü bu gerginliklerden, çekişmelerden çıkmasının elzem olduğu kanaatinin idarecilerimiz tarafından da fark edildiğini zannettik.

Ama sonrasındaki uygulamaları takip etmeye başladığımızda maalesef söylenenlerin siyaseten verilen beyanatlar olduğunu gördük. İçeride de dışarıda da düşmanlarımızın çoğalmasına, dostlarımızın azalmasına sebep olan çatışmacı kavga dilinin kaldığı yerden devam ettiğini gördük. En basit tenkit ve tavsiyelere tahammül edilmeyip, yine muhaliflerine; “Terörist, hain, darbeci” diye ağır itham ve isnatlarda bulunduklarına şahit olduk. 

Bu meyanda Cumhurbaşkanın da referandumdan umduğu sonucu alamamanın sevkiyle olmalı ki o da “bundan böyle kapı kapı dolaşıp, dostlarımızı çoğaltıp, düşmanlarımızı azaltmanın çaresine bakacağız” milletçe özlemini çektiğimiz beyanlarda bulundu. Tam da umutlanmışken, geçen zaman içinde Cumhurbaşkanının da içeride kendisi gibi düşünmeyen herkese, “Terörist, fetöcü , darbeci..” gibi ağır ithamlarda bulunduğunu görünce “eski tas eski hamam” misali değişen bir şeyin olmadığını bir defa daha öğrenmiş olduk.

Böyle sert ve çatışmacı üslûpler içeride gerginliklere ve kutuplaşmalara sebep olduğu gibi, dışarıda da Türkiye’nin yalnızlaşmasını netice veriyor. Alışkanlıkları hemen terk etmek kolay değil. Hele bu alışkanlıklar her defasında seçim başarılarını getirmiş ise bu durum içeride ve dışarıda ülkenin aleyhine bir tablonun meydana gelmesine sebep olsa da, siyasilerin bu alışkanlıklarını terk etmeleri mümkün değil.         

Yetkililer düşmanların azaltılıp; dostların çoğaltılması hususundaki beyanlarında samimîler ise gerginliklikleri, çatışmaları tetikleyen hakaret babından söz ve beyanları terk ile beraber bir an önce toplumda korkunç boyutlara ulaşan haksızlıklara, mağduriyetlere sebep olan adaletsizliklere, hak hukuk ihlâllerine derhal son verecek adımları atsınlar. Vakit geçirmeden barış ve huzura vesile olacak gerçek adaleti işletmeye çalışsınlar. Darbecilerle hesaplaşmak adına alâkası olan olmayan, kadın erkek demeden, hasta pir-i faniler de dahil olmak üzere on binlerce insanı sorgusuz sualsiz işinden aşından ederek, hapishanelere doldurmakla Türkiye’nin dostlarını çoğaltıp, düşmanlarını azaltmayı düşünüyorlarsa ve bu şekilde ülkede birlik beraberliği barış ve huzuru ikame etmeyi zannediyorlarsa vay bu memleketin haline...

Okunma Sayısı: 3530
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Furkan

    28.8.2017 03:09:39

    Niyet başka olunca,söz doğru olsa ne yazar.Kurt kuzuyu yemeye karar vermişse ,güç herşeyse,sözün artık ne kıymeti var.Nefsin hatırı ,hakkınkine tercih ediliyorsa gerisi lafı güzaf

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı