"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hedef mi saptırılmak isteniyor?

Hüseyin GÜLTEKİN
31 Temmuz 2017, Pazartesi
Çocuk çoluk demeden, kadın erkek demeden, genç yaşlı demeden on binlerce insanı hapishanelere doldurmak ile mi ülkenin bekasına kasteden eli kanlı caniler yakalanıp yargı önüne çıkarılacak?

İfadeleri alınmadan on binlerce kamu görevlisinin işine son vermek suretiyle mi darbeci cuntacılar yakalanıp, sorguya çekilecek?

İftira ve karalamalarla, mesnetsiz iddia ve suçlamalarla, kin ve garazlardan kaynaklanan ihbar ve jurnaller üzerinden hiçbir örgütle, darbe ve darbecilerle alâkası olmayan on binlerce masumu, mazlûmu işinden gücünden etmekle kalmayıp, hapishanelere doldurmakla mı Cumhurbaşkanına suikaste cüret eden, meclisi bombalayan gözü dönmüş darbeci cuntacılar yakalanıp, hak ettikleri cezalara çarptırılacak?

Anlaşılan Balyoz ve Ergenekon dâvâlarında olduğu gibi, gizli bazı mihraklar 15 Temmuz’u sulandırmaya çalışıyorlar. Ortalığı bulandırıp, hedefi saptırmak suretiyle gerçek darbecileri, asıl suçluları kamufle etmeye çalışan karanlık mahfiller işbaşında galiba.

Ergenekon, Balyoz sürecinde de yine bazı derin, sinsi mihrakların yönlendirilmesiyle; ”İyi ki bu darbeci hainlerle herhangi bir savaşa girmemişiz” deyip alâkası olan ve olmayan bir çok general, hatta sivilleri de hapishanelere doldurup, en ağır cezalara çarptırdıktan yaklaşık üç yıl sonra; ”Aldanmışız.. Bunlara kumpas kurmuşlar... Bunların hepsi de şanlı ordumuzun kahraman askerleridir...” deyip, suçlu veya suçsuz hepsinin salıverilmesi kalmayıp, bir çoğuna milyonları bulan tazminatların verilmesi skandalına milletçe hepimiz şahit olduk.

Diyoruz ki sakın bu dâvâların akibeti de böyle olmasın. Çokça benzerlikler var. İlgisi olan veya olmayan, hatta o cemaatin faaliyetlerini tasvip etmeyip, açıkça muhalif olduklarını defalarca beyan edenler, hatta daha da ileri giderek malûm cemaate saldırılarda bulunan bir çok kimsenin dahi “fetöcülükle” suçlanarak ihraç edilip tutuklanmaları, darbe sürecini sulandırıp, gerçek suçluları kamufle etmeye yönelik sinsi senaryoların bir parçası değil mi?  

Ülkemiz adına, millet adına endişeliyiz... Böyle yapmakla, acaba ortalığı bulandırmak suretiyle, hedefi saptırmak taktikleriyle, delilleri yok etmek suretiyle sinsice hedeflerine mi varmak istiyorlar!..

Meselâ darbenin beyin takımı olan “Yurtta Sulh Konseyi” cuntanın gerçek kimliği ve mahiyetini bilen var mı? Veya Adil Öksüz’ün kimliğini ve gerçek kimliği açığa çıkarıldı mı bu güne kadar? Ve bazı darbeci subayların; ”Ben sosyal demokrat görüşe sahip birisiyim... O cemaatle hiçbir bağlantım yok.” Bir başka subayın da açıkça; ” Ben darbeciyim” diyerek meydan okuması... Bir başka generalin; ”Genel Kurmay Başkanı isteseydi darbeyi önleyebilirdi” gibi şüphe uyandıran ifade ve beyanları, inandırıcı cevaplar bekliyor. Darbe ile darbecilerle, malûm cemaat ile hiçbir yakınlıkları, alâkaları olmayan kadın erkek demeden onbinlerce insanın ifadeleri alınmadan içerilere tıkılması, doğrusu dahildeki ve hariçteki bazı Türkiye düşmanlarının gizli, sinsi taktik ve senaryolarını akla getiriyor. 

Okunma Sayısı: 4473
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı