"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İfrattan tefrite savrulanlar

Hüseyin GÜLTEKİN
25 Temmuz 2016, Pazartesi
Yetmişli yılların ortalarında Adalet Partisi’nin iktidarda olduğu dönemde yıllarca birlikte hizmette bulunduğumuz, samimî bir arkadaşımın İstanbul’da Demirel’i ziyaret ettiğini ve Demirel’in tam da Nurcu olduğuna kanaat getirdiğini söyleyince; ben de bu konuda ifrat ettiğini, Demirel’in Nurcu değil de belki Nurculara dost olabileceğini söylediğimde arkadaşım heyecanla ve kararlı bir ses edasıyla; “hocam sen ne diyorsun?.. İnan ki Demirel’in elini öptüm; eli bile Nurcuların eli gibi yumuşacıktı” diyerek beni susturmuştu.

Aradan yıllar geçip 12 Eylül 1980 askerî darbesinde Adalet Partisi iktidardan uzaklaştırılıp; Demirel göz altına alınıp Zincirbozan’a gönderildikten sonra merhum Demirel aşığı bu arkadaşımın bu defa yüz seksen derece bir dönüş ile hem Adalet Partisi’nin, hem de Demirel aleyhinde bir tavır içinde olmakla kalmayıp, darbeyi yapan cuntanın lehinde bir tavır içine girdiğini  görünce, önceleri “Haydar ağa” diyen, sonra da “Haydo” diyerek, bir türlü “Haydar” diyemeyerek, ifrat ve tefrite savrulan bu arkadaşımın durumuna hem şaşırmış hem de üzülmüştüm. 

Yıllar önce yaşadığım bu şaşırtıcı hatıra münferit bir örnek olmayıp, seksen darbesiyle beraber bir çok eski dostlarımızın benzeri durumlar sergilediklerine hep şahit olduk. Şimdi Yeni Asya’yı siyaset yapmakla suçlayıp, hatta ağır hakaretlerde bulunan bir çok eski dostlarımızın altmışlı yetmişli yıllarda Demokratların devamı olan Adalet Partisi’ne nasıl da ifratkâr desteklerinde bulunduklarının şahsen canlı şahidiyim. Bu meyanda şimdilerde medar-ı niza olan siyasî ve içtimaî konularla alâkalı olan Yeni Asya’nın Üstad Bediüzzaman’ın tavsiyeleri ışığında öteden beri dile getirdiği fikir ve düşüncelerin aynısını fazlasıyla her platformda eski dostlarımızın o tarihlerde aşkla şevkle hatta zaman zaman da ölçüyü kaçıracak şekilde yazdıklarını, dile getirdiklerine hep şahit olduk.

Yeni Asya’nın her dönem söylediklerinin aynısını geçmişte eski dostlarımızın Yeni Asya sayfalarında dile getirdikleri makaleler, röportajlar halen arşivlerde duruyor. Yine Yeni Asya’nın her zamanki yayın kural ve prensiplerine uygun olarak eski dostlarımızın dergilerimizdeki makale ve araştırma yazı dizileri de halen arşivlerdeki yerlerini muhafaza ediyorlar. Yine şimdilerde medar-ı münakaşa olan siyasî konularla ilgili olarak geçmişte cemaat içinde temayüz etmiş bir çok şahsiyetin tertiplenen konferans veya  panellerde nasıl da Demokrat siyasî kadrolar lehinde övgü dolu konuşmalar yaparak dinleyicilerden alkış aldıklarını da çok iyi hatırlıyoruz.

Gerçekler böyle iken bu arkadaşlarımızın geçmişte bu meyanda yazdıklarına ve söylediklerine bir sünger çekerek, durmadan kulvar değiştirerek, yeni arayışlara girerek, değişik limanlara demir atmalarını gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz.

Yıllarca Risale-i Nurlar’dan aldığımız ölçü ve prensipler çerçevesinde beraber aynı dâvâ baş koyduğumuz, aynı fikir ve düşünceleri paylaştığımız, aynı şeyleri yazıp konuştuğumuz bu dostlarımızın şimdilerde Yeni Asya’yı dolayısıyla camiasını beğenmeyip, başka mecralarda, değişik mekânlarda hizmet etmelerini de bir bakıma anlayışla karşılayıp saygı duyuyoruz.

Velâkin bu dostlarımızın yıllarca beraberlikten doğan kardeşlik hukukunu hiçe sayarak, Yeni Asya’ya ve dolayısıyla cemaatine olmak iftira ve karalamalarla saldırılarda bulunmalarına nazar-ı müsamaha ile bakmayı mümkün görmüyoruz. Ama biz yine de Risale-i Nur’dan aldığımız terbiye ve “dostlara karşı mürüvvetkare muamelenin” bir gereği olarak müsbet hareket ölçüleri prensiplerini dikkate alarak bu arkadaşlarımıza karşı mukabele-i bilmisil şeklindeki meşrû haklarımızdan imtina edip, olup bitenleri Allah’a (cc) havale ediyoruz.  

Okunma Sayısı: 2370
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ahmed said

    25.7.2016 10:56:52

    üzülmemek mümkün değil.şöyleki risale-i nurdaki ictimai düsturlar orta yerde ap aydınlık dururken,yüzlerce defa münazaratı okudukları halde bu gün gidip pakistanın mısırın iranın boko haramın elkaidenin hatta ışidin radikal görüşlerine ittiba eden sahte ve o kadar da izandan yoksun nurcular(!) görüyorum.illerdeki kardeşlerimize sesleniyorum dershanelerimize gelen nurcu görünümlü çakmalara dikkat edin.cemaatimizin bin bir zorlukla yapmış olduğu emlakı elimizden almak alçaklığını ve hatta namussuzluğunu gösterenler var.bu insan görünümlü şeytanlara alet olmayalım.guruplar halinde anadoluyu sırf bizi parçalamak emlakımıza el koymak isteyen hainler kesif bir faaliyet içindelerdeler.Bunlar kiralıktır bilesiniz.üzerinde oturduğumuz çulumuzu darbecilerden yana olan kendilerini nurcu gösteren hainler aldı 80 li yıllarda.Bir kanapeyi bize çok gören, vermediğimiz zaman kaba kuvvetle kapı dışarı eden çakmalar gördük mazide

  • Garib Doğu

    25.7.2016 10:33:30

    Cenab-ı Hak insanı hür yaratmıştır.Fikrine, iradesine sınır koymamıştır.Tercihlerinde serbest bırakmıştır.İnsan istediğini seçme hürriyetine sahiptir. Doğru yolu göstermek için Cenab-ı Hak Peygamberleri göndermiş, ve temyiz kuvveti,yani hak ile batılı birbirinden ayırt etmek için de aklı selimi vermiştir. Onun için mesuliyet ten kurtulmak yok. Herkes yaptıklarından,tavır ve hareketlerden mesüldür. Yanlış yapmamak, İlahi ve beşeri hukuka riayet etmek için son derece dikkatli olmak durumundayız. His,menfaat ve tarafgirliğe kapılmadan, peygamberlerin ve aklı selimin gösterdiği yolda yürümeli,ifrat ile tefrite girmeden her sahada istikamet dairesinde hareket etmeliyiz. Cenab-ı Hak milletimizi istikametten ayırmasın,içinde bulunduğu badirelerden kurtarsın,musibet ve belalardan,her türlü maddi ve manevi sıkıntılardan muhafaza etsin,memlaketi karıştırmak,kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlere fırsat vermesin darbe ve darbecileri kahr-u perişan etsin. Amin.

  • mirza said

    25.7.2016 09:09:15

    maalesef ben öylelerini çok gördüm.dün bile bile beyaza kara bir gün sonra karaya beyaz dediklerini görüyorum.böylesi kişilik kazanmamış menfaat zebunu üstadımın görüşlerini kendi aşağılık makam ve mevkilerine alet eden pespayeler olarak görüyorum.bu gün güney doğuda il il gezip yeni asya camiasını dağıtmak ve kirli emellerine alet etmek isteyen satılık kafaları görüyoruz.hey çakma nurcular sizi dershanelerimize istemiyoruz gelmeyin zira yılan gibi zehirlemeye geliyorsunuz.geldiğinizde üstadımı anlatacağınıza siyasetten bahsediyor birilerini arşa yükseltirken bazılarını imanları olduğu halde firavunla eş tutuyorsunuz bu bizim düşüncemiz olamaz hey prof etiketli ve lokantacı ünvanlı çakma yeni asyacılar darhanelerimize istemiyoruz.istemiyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı