"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Millet, demokrasiye sahip çıkarsa darbecilere iş kalmaz

Hüseyin GÜLTEKİN
07 Kasım 2016, Pazartesi
Geleceğimizi ipotek altına almaya yönelik, bir darbeden öteye, bir iç savaşı tetikleyen 15 Temmuz kanlı kalkışmasını Allah’ın inayetiyle ve topyekûn milletin sağlam irade ve duruşuyla geri püskürtüldü.

Belki de ilk defa görüldü ki bu millet hakkını hukukunu bilerek, demokrasiye sahip olursa, kendi reyleriyle iktidara getirdiği iktidarın arkasında durursa bu ülkede hiçbir zorba güç, hiç bir müstebit odak herhangi bir kalkışmaya, bir darbeye tevessül edemez, cesaret edemez. Bir yönüyle 15 Temmuz hepimize bu gerçeği gösterdi.

15 Temmuz’da bu millet her tehlikeyi göze alarak cadde ve sokaklara dökülmeseydi yüksek sesle sergilenen bu kanlı kalkışmaya karşı olduğunu ilân etmeseydi, bu gözü dönmüş darbeci canilerin Allah korusun başarılı olmaları kesindi.

Geçerli olan elbette kader-i İlâhi’dir, ama bu millet 15 Temmuzda darbecilere karşı gösterdiği direnci 1960’da  yapılan askerî darbeye karşı gösterseydi, o cani cuntacılar, o uyduruk mahkeme kararlarıyla o üç demokrasi kahramanını darağacına göndermeye cesaret edebilirler miydi? Bu meyanda saf samimî  Anadolu halkının kahir ekseriyeti meşrû Demokrat hükümetine karşı şiddetle karşıydı. Askerî cuntanın yapmış olduğu bu darbeyi içten içe lânetliyordu. Velâkin darbe şakşakçılığını, kışkırtıcılığını meslek edinen malûm çevrelerin etkili darbe taraftarlığı, masum millet çoğunluğunun darbe karşıtlığını etkisiz kılıyordu. 

1960 ihtilâlinde darbe yanlısı kesimlerin sergiledikleri senaryonun aynısını 12 Eylül 1980’de Demokratların devamı olan Adalet Partisi iktidarına karşı yapılan askerî darbede de sergilediklerini biliyoruz. Bir çok medya gurubu gazetelerinde darbe lehinde manşetler atarken, bir çok ünlü yazar çizer de köşelerinde darbeye ve darbecilere övgüler yağdırarak yalakalık yarışına girmişlerdi. Bir çok dindar diye bilinen çevreler ve cemaatler de darbeye  maalesef alkış tutarak başarıları için duâ ediyorlardı. Darbeci cuntacıların hazırladıkları anayasanın % 92 gibi yüksek bir rey oranıyla kabul görmüş olması bu meyanda fazla söz söylemeyi gerektirmiyor her halde.

Meşrû hükümeti sona erdiren 28 Şubat adına post modern darbe dedikleri askerî harekâtta da millete rağmen demokrasiyi içine sindiremeyen, darbe şakşakçılığını meslek edinen bir azınlık gurubun darbe yanlısı kışkırtıcı propaganlarının etkili olduğunu görüyoruz. Başta medyanın büyük bir kesimi olmak üzere, üniversiteler, muhalefet partileri, iş çevreleri, sermaye çevreleri hemen hepsi darbecilerin saflarında yer almakta bir yarışın içine girdiler.

İşte her ne saikle olursa olsun, geçmişte yapılan bütün askerî darbelerin saflarında yer almakla kalmayıp, seçimle iktidar olan hükümetlerin alaşağı edilmesine seyirci olmakla kalmayıp, darbe şakşakçılığı yapan bir çok kesimin 15 Temmuz kanlı darbesinde meşrû hükümete dolayısıyla demokrasiye sahip çıktığını yüksek sesle ilân ederek ellerindeki bayraklarla sokak ve caddelere çıkıp, gözü dönmüş darbecilerin bombalarına, tanklarına meydan okumaları sayesinde milletin geleceğini ipotek altına almayı gaye edinen bu korkunç kalkışmayı geri püskürttü.

Kısaca 15 Temmuz gösterdi ki bu millet hakkını hukunu bilme şuuruyla hareket eder ve demokrasiye sahip çıkarsa; demokrasiyi içine sindiremeyen, hak, hukuk düşmanı hiçbir güç zorbalığa tevessül edip, herhangi bir darbeye kalkışamaz.      

Okunma Sayısı: 1990
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nahit Topaloğlu

    7.11.2016 06:29:01

    "15 Temmuz’da bu millet her tehlikeyi göze alarak cadde ve sokaklara dökülmeseydi yüksek sesle sergilenen bu kanlı kalkışmaya karşı olduğunu ilân etmeseydi, bu gözü dönmüş darbeci canilerin Allah korusun başarılı olmaları kesindi." Muhterem kardeşim, Yukarıdaki hüküm ve hem de "...kesindi." şeklindeki yargı hangi kritere dayanıyor? Darbeye iştirak etmeyen TSK'nın kahir ekseriyetine rağmen bu "...kesindi." ifadesi nereden çıktı? Genel Kurmay'ın beyanıyla %2 darbeye kalkışmış. %98'e karşı %2'lik bir TSK hıyanet mensubu nasıl "başarısı kesin" bir darbe yapacaktı?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı