"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhafazakâr kesimdeki savrulmalar

Hüseyin GÜLTEKİN
06 Temmuz 2015, Pazartesi
Ahlâkî aşınma her kesimden, her tabakadan insanları tehdit etmeye devam ediyor.

Son zamanlarda toplumda yaşanan savrulmalar, artarak devam eden yozlaşmalar bütün ehl-i dini de içine alacak şekilde etkilemeye devam ediyor. Kadın erkek mabeynlerindeki olması gereken mahremiyetler ciddî mânâda zedelenmeye doğru mesafe alıyor. Medenî münasebetler adına dindar diye bilinen kadın ve erkekler arasında cereyan eden lâkaylıklar, laubalilikler artık normal karşılanıyor. Muhafazakâr diye bilinen ailelerde bile kadın erkek münasebetlerinde olması gereken dinî hassasiyetlerin çok da dikkate alınmaması maalesef bir başka acı gerçek. Ülfetlerimizin gafletlere dönüşmesinin sonucu olarak bu meyandaki gidişatın bizim açımızdan pek de iç açıcı olmadığını görüyoruz.

Bir defa dinî hassasiyetler zedelenmeyiversin. Akabinde artık ipin ucu kaçıveriyor. Küçük gibi görünen kusurlar hatalar kar topu gibi büyüyerek artık kocaman bir kar yığını halini alıyor. Basit gibi gördüğümüzden dikkate almadığımız ihmaller, duyarsızlıklar zamanla önü alınmayan büyük hatalara yanlışlara dönüşüyor. Küçük günahlar üzerinden büyük günahlara gidildiği kulak ardı edildiğinden, büyük günahlar da artık önemsenmemiş oluyor. Halbuki Bediüzzaman’ın; “her bir günahta küfre giden bir yol vardır” ikazı dikkate alınsa mesele kalmaz.

Havaların ısınmasını bahane ederek, burada dile getirmekten hicap ettiğimizden dile getiremeyeceğimiz ar damarlarını çatlatan kıyafetlerle cadde ve sokaklarımızı çıkılamaz hale getiren tesettürsüzlükte hiçbir sınır tanımayan malûm güruhun bu moral bozucu hallerine ilâve olarak, dindar olarak bilinen, muhafazakâr diye tanınan bazı hanımların cadde ve sokaklarda daracık kıyafetlerle arz-ı endam etmeleri Allah aşkına ne ile izah edilir sizce?

Muhafazakâr diye bilinen kesimde gereği şekilde mahremiyetin dikkate alınmadığı, savrulmaların çokça yaşandığı bir diğer alan da akraba-i taallükatın, dost ahbap diye adlandırılan çevrelerde kadın erkek münasebetlerinde mahremiyetin çok da dikkate alınmadığı hallerdir. Akraba da olsa kadın ve erkekler arasında namahrem konumunda olanların (amca oğlu, amca kızı; dayı kızı, dayı oğlu v.s.) bu durumu dikkate almadan, aynı ortamda gayr-ı ciddî bir şekilde yiyip içmeleri, sohbet ederek eğlenmeleri gibi davranışlar da dindar diye bilinen kesimlerde yaşanan tasvibi mümkün olmayan hallerdir. Kadınlı -erkekli dost ahbap münasebetlerinde de mahremiyetin gereği şekilde dikkate alınmadığı da bir başka gerçektir.  

Bahse konu olan kadın ve erkek münasebetlerinde genel manada olmamakla beraber, bazı dinî cemaatlerde de olması gereken hassasiyetlerin zedelendiğini, olması gerekli duyarlılıkların törpülendiğini maalesef görüyoruz. Din kardeşliğinin nesebi kardeşlikle iltibas edilerek, aynı cemaatten olmanın, sanki mahremiyeti gerektirmediği gibi yanlış ve tehlikeli durumlara kapı araladığını nadiren de olsa görmek mümkün.

Yaşanmakta olan bu ve benzeri savrulmalardan korunmak için takvayı esas alıp, dinî hassasiyetlerin zedelenmesine izin vermemek şart. 

Okunma Sayısı: 1957
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı