"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nedir bu hazımsızlık?

Hüseyin GÜLTEKİN
11 Haziran 2018, Pazartesi 00:11
Yeni Asya bu güne kadar beğenmese dahi hiç kimseyi siyasî görüşünden ve tercihinden dolayı kınamadı, hakarete varacak söz ve beyanlarda bulunmadı.

İftira ve karalamalarda hiç mi hiç bulunmadı. Çünkü Yeni Asya’nın üstlendiği ulvî dâvânın nezaheti bunu gerektiriyor.

Yeni Asya’nın bu taktire şayan tavrına karşılık öteden beri sırf siyasî tercihinden dolayı bazı çevrelerce hep terbiye sınırlarını aşan hakaretlere, hatta aslı astarı olmayan iftira ve karalamalara hedef oluyor maalesef.

Ardı arkası kesilmeyen bu saldırı ve karalamaların dozu ve şiddeti her seçim arefesinde ve sonrasında daha da çirkin bir hal alarak devam ediyor. Mevcut iktidarın başta adalet anlayışı olmak üzere, hak, hukuk, hürriyet ve demokrasinin kurallarını hiçe sayarak, KHK’larla on binlerce insanı hapishanelere doldurmasına alkış tutanlar, Yeni Asya’nın Millet İttifakı’na destek vermesini sorguluyorlar. Hakaret ve iftiralara varan ithamlarda bulunuyorlar.

İktidarın; “bize muhalefet eden Türkiye’ye ihanet ediyor...” anlayışıyla, kendilerinden olmayan, kendilerine biat etmeyen herkesi, vatan haini, terörist ve darbeci olmakla damgalama alışkanlığı onlara da sirayet etmiş. Onun için Yeni Asya’ya hakaret ve iftiralarda bulunuyorlar.

Onlar, AKP’nin bu güne kadar yaptıkları iş ve icraatlarına “bizimkiler kesinlikle yanlış iş yapmazlar” sakat anlayışlarıyla, doğrularla beraber yanlışlarına da onay verip, destek olurken, Yeni Asya’nın da hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmemek, eğriye eğri; doğruya doğru demek gibi bir prensibi olduğunu unutuyorlar.

Onlar, tek adam odaklı bir rejimi getirmek için “cumhur ittifakına” canla başla destek verirken; Yeni Asya da Üstad Bediüzzaman’ın; “riyaset-i şahsiyenin katiyyen aleyhindeyim...” beyanını dikkate alarak, tek adam sistemini değil; parlamenter sistemden yana tercihte bulunmayı uygun görüyor. 

Onlar, hak ve hürriyetleri hiçe sayan söz ve beyanlarıyla hakikî adalet ile bağdaşmayan keyfi uygulamalarıyla on binlerce masumun hayatını karartan zulümlerine destek olurken, Yeni Asya da “Allah (cc) adaleti emrediyor” kudsî fermanını ve Üstad Bediüzzaman’ın; “ekmeksiz yaşarım; hürriyetsiz yaşayamam” harika mesajına uygun bir tavır ortaya koyuyor.

Kimileri bu iktidarın kendilerine tanıdığı makam mevkileri kaybetmemek için; kimileri ilânihaye devlet pastasından en fazla payları almaya devam etmek için, bazıları da kendilerine sunulan maddî imkânları elden kaçırmamak için bu iktidarın devamından yana tercihte bulunuyorlar. Âlem şahittir ki, Yeni Asya öteden beri siyasî tercihlerinde siyasî kadrolardan ne maddî imkânlardan, ne dünyevî makam mevki taleplerinde bulunmadı. Şimdi de bu taktire şayan tavrını sürdürüyor Yeni Asya camiası.

Okunma Sayısı: 6635
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    11.6.2018 14:57:58

    Sayın Güleçyüz'ün bugün sekizincisini yazdığı yazı dizisini dikkatlice okuyup takip edenler, hazımsızlığın arkasındaki gerçek sebepleri görebilirler. Çünkü hürriyetçi demokrasi ve demokrat siyasetten hazzetmeyenler, kitleleri iğfal ederek, kendi menfi ve menfaatçi siyasetleri hesabına onları da hazımsız hale getirmişlerdir. Yoksa durduk yere kitleler hazımsız hale gelmezler. Ümit ve duamız, 24 Haziran seçiminin hayırlı pek çok şeye kapı aralaması ve vesile olmasıdır. Çünkü gayri hukuki, gayri insani, antidemokratik şu halin ve sürecin devamı katiyyen mümkün değildir. Devamında ısrar, milletin (maddi-manevi anlamda) daha ağır fatura ödemesini netice verecektir. Yeni Asya'nın doğru duruşu da işte bu faturanın ödenmemesi içindir. Herkes reyinde hürdür. Ancak hür olmak da hürriyetçi demokrasi ile mümkündür. 24 Haziran, ne bir kavga ne bir savaştır. Hürriyetçi demokrasi ile tekçi sistem arasında yapılacak bir tercihtir.

  • Gündüz Alp-2

    11.6.2018 14:33:27

    Bir başka esef verici durum da, hürriyetçi demokrasiye ve demokratlara destek vermesi gereken kitlelerin, tam tersine, yakın tarihte, hürriyetçi demokrasiyi sekteye uğratmış zihniyeti temsil eden siyasal hareketlere arka çıkmalarıdır. Menfaat var diyorlarsa, bilmeleri gerekir ki, menfaatleri hürriyetçi demokraside ve demokrat siyasettedir. Bunu hem peşinden gittikleri Zat, hem okudukları ve kitlelere ders verdikleri Kitabın söylediklerinden anlamış olmaları gerekmez mi? Hazımsızlık, hem maddi hem manevi anlamda bir rahatsızlığa (hastalığa) işarettir. Çare aranmazsa hastalık sadece mideyi değil sirayetle başka organları da etkisi altına alır. Toplumsal bünye de insan bünyesine benzemekle aynı hazımsızlık hastalığına müptela olduğundan, muhabbetin yerini nefret, uhuvvetin yerini adavet, ittihadın yerini tefrika, tesanüdün yerini pay kapma yarışı almıştır. Gidişat hayra alamet değildir. 24 Haziran'da bu gidişin yönünü hayra çevirmek bizim elimizdedir.

  • Gündüz Alp

    11.6.2018 14:18:11

    Sayın Gültekin, biz, hürriyetçi demokrasiden yalnızca darbeci ve cuntacılar hazzetmiyor diye düşünürdük, meğer "demokrat" görünümlü ne kadar hürriyetçi demokrasi ve demokrat düşmanı varmış. Ancak "dindar iktidar" döneminde haberdar olabildik. Bu da bir başka ibretlik tarihi vak'a olarak tarihin arşivinde yerini çoktan aldı bile. Askeri vesayetten tam kurtulduk derken, sivil vesayet her şeyimizi esir almış vaziyette. Bu hazımsızlık da bu esaretin bir neticesidir. Tüm muhaliflere yapılan saldırı ve karalamalar, basit bir hazımsızlık olamaz. Bu hiddet ve şiddet ile nefret ve öfke söylemi normal değil. Üstelik bu hazımsızlık "doğru" olan şeylere karşı olmakla gelecek adına endişe vericidir. Öyle ya insan "doğru" olanı karalıyor ve saldırıyorsa, bin kez düşünmek gerekir. Yalnızca ekonomi SOS vermiyor, toplumsal hayatımız da ciddi ciddi SOS veriyor. Üç maymunu oynamanın kimseye faydası yoktur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı