"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nemelâzımcılık musîbetlere dâvetiye olabilir

Hüseyin GÜLTEKİN
07 Ocak 2019, Pazartesi
Uzun süre Osmanlı İmparatorluğu’nu şanla şerefle idare eden Kanunî Sultan Süleyman; “Bir gün acaba raiyetimdeki bu koca devlet de inkıraza girer çöker mi?” diye derin derin düşünür.

Bu merakını gidermek için düşüncelerini  ve tavsiyelerinin almak için yüksek ilmine ve kerametine inandığı süt kardeşi olan Yahya Efendi’ye şöyle bir mektupla baş vurur: “Ben senin ilmine, kerametine itimat ediyorum.. Osmanlı oğullarının akibeti nasıl görünüyor? Bir gün bu imparatorluk inkiraza girer de çöker mi? Çok merak ediyorum, bu merakımı gidermeni bekliyorum.”

Ağabeyi padişahtan bu mektubu alan Yahya Efendi; “Nemelâzım be sultanım!..” şeklinde oldukça kısa ve sır dolu, gizemli cevabı alan padişah bu cevaptan bir mana çıkarmamış olmalı ki, galiba Yahya Efendi ya padişahın sualini ciddiye almadığından geçiştirmiş olmalı veyahut koca bir imparatorluğun geleceğiyle ilgili meselelere beni karıştırma anlamında bir cevap vermiştir diye düşündü Kanunî Sultan Süleyman.

Derin ilmine ve kerametine inandığı Yahya Efendi gibi bir zattan beklediği cevabı alamayan Kanunî kalkar bizzat Yahya Efendi’nin evine gider ve; ”Sualime verdiğin o kısa cevaptan bir şey anlamadım. Beni geçiştirme.. Beni tatmin edecek bir cevap ver.”

Yahya Efendi; “Ne demek sultanım. Sualiniz üzerine çok düşündüm ve lâzım olan cevabı da verdim. Bunda anlaşılmayacak ne var?..

Kanunî; “İyi de sadece nemelâzım diye bir ifade kullanmışsınız. Bu kelimenin anlamını bir türlü çözemedim.”

Bunun üzerine Yahya Efendi madem cevabımdan bir şey anlamamışsın o zaman dinle diyerek söze başladı: ”Sultanım koyunları kurtlar değil; çobanlar yese, bunu görenler, bilenler de söylemeyip, sussa ve gizleseler...

Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlıklar ayyuka çıksa... İşitenler de nemelâzım deyip uzaklaşsalar..

Fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryatları göğe çıksa da taşlardan başka kimse işitmese işte o zaman o devletin sonu görünür.

İşte sultanım, durum böyle olunca halkın itimat ve hürmeti sarsılır, devletin hazinesi boşalır. Asayiş ve emniyete vesile olan, itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Böylece çöküş izmihlâl mukadder olur.”

Evet Üstad Bediüzzaman’ın tesbitiyle istibdadın yadigârı olan; “bana ne başkaları düşünsün” diğer bir ifade ile “Nemelâzımcılık” anlayışınının nasıl da koca imparatorlukların inkirazlarına, çöküşlerine sebep olduğunu Yahya Efendi’nin bu dikkat edici ikaz ve tesbitlerinden öğrenmiş oluyoruz.

Tarihin tekerrür etmemesini temenni ediyoruz. Kanunsuz, keyfi uygulamaların sebep olduğu nice mazlûmların, masumların ayyuka çıkan çığlıklarını, feryad-ü figanlarını duydukları halde vicdanlarının sesini duymamak için kulaklarını ve gözlerini kapatan “Nemelâzımcıların” yüzünden Yüce Allah’tan ülkemizi ve milletimizi gelmesi muhtemel olan arzî ve semavî belâ ve musîbetlerden muhafaza etmesini temenni etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor maalesef. 

Okunma Sayısı: 4418
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Galip

    7.1.2019 09:26:57

    Rabbim sizden razı olsun, nemelazımcı olmadığınızdan dolayı. Ama maalesef hüküm çoğunluğa tabidir. Allah Teala sonumuzu hayretsin, gidişat hiç de iyi görünmüyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı